0

 

İyiliğin iyi, kötülüğün kötü olduğunu her fıtrat sahibi insan bilmektedir. Çünkü ALLAH Teâlâ’ bu özelliği insan fıtratına uygun kişilere vermiş olduğu bir özelliktir.

Hatta ALLAH Teâlâ’nın bu ümmete hediye olarak vermiş olduğu vasıfların başında, iyiliği emredip, kötülükten sakındırma vasfı bulunmaktadır. “siz inşalar arasından çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. Çünkü siz iyiliği emredip kötülükten sakındırırsınız” ayeti kerimesiyle bu hususa dikkat çekilmiştir.

Tabi bu vasfın şahsımızda tecelli etmesi için, doğru adımı atmak gerekir. Doğru adımın atılması için de doğru yolda yürümeye ihtiyaç vardır. Bunun da gerçekleşmesi için doğru insanlarla beraber olmak gerekir. (Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun. (et-Tevbe/119)

İşte böyle bir vasfa sahip olan bir ümmet olarak yaratılmamıza rağmen, bu vasfın şahsımızda tecelli etmemesi, aslında kötülüklerin işlenmesine sessiz kalmaktan başka bir şey değildir. Toplumda yanı başımızda alenen işlenen günahlara ve kötülüklere sessiz kalmak, İslam ehli için, hele hele bu vasfın fıtratlarına yerleştirilmiş bir ümmet için, gerçekten de çok ayıptır. Zaten bu çirkinliklerin bölgemizde tezahür etmesi dinden uzak kalışımızın göstergesidir.

Şu ayeti kerimede seslenilen kişilerin kimler olduğu üzerinde düşünelim; “Erkek ve kadın bütün mü’minler birbirlerinin dostları ve velileridirler. Iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirtirler, namazı kılarlar, zekatı verirler, Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Çünkü Allah azizdir, hakimdir.) (et-Tevbe/71)
İşte doğru yolda yürümeyi kolaylaştıracak bir uyarıyı da bu ayetten almaktayız. Yani yine yürüyüşümüzde, sıratelmüstakime ulaşmanın sırrı, doğru yolcularla beraberlik etmemizdir. Yani Müslüman bir şahsiyet, Müslüman bir şahsiyeti veli edinmelidir. Yardım nereden gelirse gelsin, o Müslüman bir kişiliğe bürünmemişse, ardından tuzakların da geleceği aşikârdır. Bugün emperyalist güçlerin yardımına koştukları toplulukların halini görüyoruz. Tarihte İsrail ve Amerika’nın geçici birçok dostluklarına ve ardından da bela ve musibetlerin kesilmediğine şahitlik etmekteyiz. Kısacası Müslümanların Müslümanlardan başka dostu olmadığını ALLAH Teâlâ’ bize açık bir dille ifade etmektedir.

Kısacası biz Müslümanlar olarak kötülükleri toplumdan uzaklaştırmadıkça gerçek saadeti de yakalayamıyoruz. Çünkü bizler Resülüllah sallallahu aleyhi vesellem'in  uyarılarına kulak vermeyen bir toplum haline gelmişiz. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’ bize şunu emretmektedir; “Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse, diliyle (değiştirsin). Yine gücü yetmezse kalbiyle (buğzetsin) ki bu, imanın en zayıfıdır.”Bu hadisi, Müslim rivayet eder.

 

İşte bizler açıkça işlenen kötülük karşısında inkâr etmeye gücümüz yettiği halde sustukça, aslında kapadığımız küçük ağzımızla, büyük bela kapılarını açmaktayız.

(Öyle bir fitneden sakının ki, içinizden yalnızca zulüm yapanlara dokunmakla kalmaz. Ve bilin ki, Allah’ın cezası şiddetlidir.)(8/el-Enfal/25)

Bizlerden bu belaların kalkması ve huzurun bölgemize inmesi için tek yolu vardır. O da kötülükten alıkoyanların ve ıslah edenlerin olduğu bir nesli yetiştirmektir. 

(Onlar yapılan bunca nasihati unuttukları zaman, o kötülükten sakındıranları kurtardık, o zalimleri de fena hareketlerinden dolayı şiddetli bir azaba uğrattık.) (el-Araf/165)

İşte yukarıda izah etmeye çalıştığımız ayet ve hadislerin ışığında yürüyen bir toplum olmak için, sadece kısa bir müddet düşünce ve tefekküre dalmamız bizleri belki de hakka ulaştıracaktır.

 

İnsan fıtratı iyiliği iyilik ve kötülüğü de kötülük olarak görmektedir. Ama içine düştüğümüz fitne ateşinde, kötülüğün iyilik olarak, batılın da hak olarak bize gösterilmesi, aslında tefekküre kapalı olup, uçak moduna takılıp kalmamızla, hakla olan bağlantıyı koparmamızdan kaynaklanmaktadır. En sağlam kulpa bağlanmadıkça, huzurun da elde edilmeyeceğini bilmemiz gerekir. Zira insanoğlu, İslam ile şereflenirken, diğer batıl ideolojilerle neler çektiğini çok iyi bilmektedir. Karanlık asırların, aydınlık asırlara, İslam nuruyla inkılap ettiğini bildiğimiz halde, tekrardan zulumatlarla yoğrulmuş bir asra dönmeyi istemeye olan, iyiliği emreden, kötülüğe engel olan bir millet olmamız vesilesiyle…

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *