Spor, insanları bir araya getiren, heyecanı, emeği ve dostluğu içinde barındıran bir değerdir. Toplumları kaynaştıran, farklı şehirlerden, kültürlerden gelen bireyleri ortak bir amaçta buluşturan bir zemin olmuştur. Ne var ki son günlerde bu ruhu zedeleyen, sporun özünden uzak bir olay kamuoyunun gündemine oturmuştur: Sarıyer Spor Kulübü taraftarlarının Batman Petrolspor ve taraftarlarına yönelik gerçekleştirdiği "eşek temsili" hakareti, sporun temel ilkelerine büyük bir darbe vurmuştur.
Bir Batmanlı olarak, sporun herhangi bir branşıyla bireysel ilgim sınırlı olsa da bu çirkin hareket karşısında sessiz kalmak mümkün değildir. Zira bu olay sadece bir takıma değil, bir şehre, bir kimliğe, bir aidiyete yapılan toplu bir saygısızlıktır ve asla kabul edilemez. Taraftarlık, şehri temsil eden renkleri sevmenin, desteklemenin adıdır; başka bir şehrin insanlarını aşağılamanın, küçük düşürmenin değil.
Söz konusu temsili hakaret, ne yazık ki spor camiasında zaman zaman ortaya çıkan “holiganlık” zihniyetinin açık bir tezahürüdür. Oysa spor, holiganlık üzerine değil, centilmenlik üzerine kuruludur. Kaybetmenin de kazanmak kadar doğal olduğunu kabul edebilen, rakibine saygı duyan, sevinirken sınırları bilen bir anlayış, gerçek spor ruhunun temelidir.
Sarıyer taraftarlarının bu davranışı, sadece Batmanlıların değil, tüm sağduyulu spor severlerin tepkisini çekmelidir. Çünkü bu bir şehrin onurunu hedef alan, toplumlar arasında husumet doğurabilecek kadar tehlikeli bir eylemdir. Özellikle gençlerimizin örnek aldığı bir ortamda, hakareti bir eğlence biçimi gibi sunmak, geleceğe bırakılan en kötü miraslardan biridir.
Batmanlı siyasilerden ve halkın büyük bir kısmından gelen tepkiler yerindedir ve gecikmeden verilmiş olması, toplumun bu konuda ne kadar duyarlı olduğunu göstermektedir. Medyada bu olayın geniş yer bulması da kamu vicdanının bu gibi olayları asla normalleştirmeyeceğinin göstergesidir. Bu noktada hem Türkiye Futbol Federasyonu’nun hem de ilgili kulüp yöneticilerinin net ve caydırıcı adımlar atması elzemdir. Aksi takdirde bu tür saygısızlıklar, yaygınlaşarak sporu zehirlemeye devam edecektir.
Taraftarlık, rakip takıma düşmanlık değil, kendi takımına bağlılık demektir. Hiçbir sevgi, başka bir insanı aşağılamayı, bir topluluğu hayvan temsilleriyle alaya almayı meşru kılmaz. Hele ki bu temsil, toplumsal anlamda derin bağları olan bir kenti hedef alıyorsa, mesele sadece spor olmaktan çıkar, bir hakaret davasına dönüşür.
Unutulmamalıdır ki Batman Petrol Spor, sadece bir futbol takımı değildir. Emekle yoğrulmuş, emeğin ve sevdanın alın terine karıştığı, tarih ve kültür bakımından zengin bir Anadolu şehridir. Bu şehre karşı sergilenen aşağılayıcı tutumlar, sadece spor ahlakına değil, insani değerlere de ayrıca ihanettir.
Sonuç olarak, bir Batmanlı olarak bu hakareti reddediyor, kınıyor ve tüm sporseverleri centilmenliği sahiplenmeye davet ediyorum. Spor, insanları birleştirmek için vardır; ayrıştırmak, küçük düşürmek için değil. Herkesin kendi takımını gururla destekleme hakkı vardır; ama bu hak, başka bir takımı aşağılamayı kapsamaz. Gelin, sporu kirleten holiganlığa karşı birlikte duralım ve centilmenliği yeniden hatırlayalım. Selam ve dua ile...