0

 

Ülkemizde ve özellikle Kürtlerin yaşadığı şehirlerde hafızalarımızda 6-8 Ekim Katliamı olarak adlandırılan bir vahşet provası yaşanmıştı. Genelde olaylardan tüm ülke zarar görürken, özellikle Kürtlerin yaşadığı şehirler adeta harabeye çevrilerek tarihte örneğine az rastlanan vahşetler sahnelenmişti.

Yakın tarihimizde yaşanan katliam, zulüm ve haksız uygulamalara bir yenisi eklenmişti. Halkımız ve tarihimiz bu vahşi ruh hallerine ve sahip olduğu ideolojiye yabancı değildi. Birçok kez bu ruh sahipleri kendilerini ve vahşetlerini farklı isim ve şekillerde Kürt halkının zihninde isimleriyle müsemma bir şekilde yerini almıştı. İşte bunlara yakın tarihimizden birkaç örnek.

Susa katliamı; Tarih 26 Haziran 1992 yer Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Yolaç(Susa)köyü. Camide namaz kılan 10 mahsum Müslüman köylünün cami avlusunda kurşuna dizilerek katledilmişti. Susa camii katliamıyla Kürt halkının yüreğine ateş düşüren zihniyet, 6-8 Ekim Katliamıyla bir kez daha vücut bulmuştu Amed sokaklarında. O zamanın Hüseyni’ni susturup boyun eğdiremeyen karanlık ruh, bir kez daha kendini Yasin BöRü ve arkadaşlarının cesedi üzerinde işlediği katliamla vahşetini tescilledi. Yaptıklarıyla bölge halkının yürek ve vicdanlarını derinden yaralayarak, adeta bölgeye zehir kustu. Nazenin bedenler kurşunlandı, bıçaklandı, binalardan atıldı, darp edildi, olmadı üzerlerinden arabayla geçildi ve en sonunda benzin dökülerek yakıldı. Bu katliam bir zihniyetin tescil belgesidir. İdeolojisinin kendisinde yeşerttiği  sevgi göstergesidir.

Başbağlar Katliamı; Tarih 5 Temmuz 1993, yer Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü, 33  köylü katledilmişti. Firavunun askerlerinin evlerden erkek çocuklarını istedikleri gibi, ataları firavun misali zalim katiller evlerin kapılarını çalıp, ev hanımlarından erkeklerini eşlerini yiğitlerini kendilerinden isteyerek 33 yiğidi, 33 canı, 33 yiğit kahraman katledilmişti. Aynen o ruh aynı amaç için, 21 yıl sonra farklı cesetlerde hayat bularak Amed sokaklarında boy gösterdi. Yasin ve arkadaşlarına kapısını açan şefkatli anneden kapılar arkasından Yasin ve arkadaşlarını istiyordu. Yürekli anne isteklerine yerine getirmeyince, sonunda zorla alıp çirkefliklerini ve vahşetlerini tescilleyerek tüm dünyaya gösterdiler.

Roboski Katliamı; Tarih 28 Aralık 2011, yer Şırnak'ın Uludere ilçesindeki Ortasu/Roboski ve Gülyazı/Bujeh köylerinden 34 insanın katledilmesi olayı. Üzerinden üç yıla yakın süre geçmesine rağmen suçlular, ihmali olanlar ve sorumlular hakkında gerekli işlemin yapılmaması. Olayın üzerinin örtülmeye çalışılması hafızalarda her hatırlandığında, katiller ve destekçilerine lanet okutuyor. Roboski’ de yaşananların üzerinin örtülmeye çalışılması ve sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılmamasını, 6-8 Ekimde Katliamında tekrar yaşadık yaşamaya devam ediyoruz. Halkımız üzerinden 2 ay gibi bir süre geçmesine rağmen Amed’te katledilen Yasin ve arkadaşlarının katillerinin ortaya çıkarılması konusunda herhangi bir gelişme yaşanmadı.

6-8 Ekim olayları ülkemizin özellikle Müslüman halkın vicdanında ve kalbinde unutulmayan bir Susa, bir Başbağlar ve bir Roboski  gibi yerini aldı. Bundan böyle Müslüman halkın yakın tarihindeki katliam, zülum ve vahşet adına 6-8 Ekim katliamı acı hüzün ve gözyaşı olarak hatırlanacaktır. Bu katliamı organize edenler, yapanlar, sebep olanlar,  göz yumanlar, yapanlara alan açanlar ve görmemezlikten gelenler insaf sahibi vicdanlarda hep lanetle anılacaklardır..

 

Hele yaşanan katliam, zülum ve vahşet üzerinden siyasi çıkar ve emellerini sağlama beşinde olanların ihaneti Susa, Başbağlar ve Roboski’de unutulmadığı gibi 6-8 Ekim Katliamıda asla unutulmayacak. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *