MİLLİ EĞİTİM AKILLI TAHTALARA SAHİP ÇIKIYOR MU?

                Etkileşimli Tahta diye tarif ettiğimiz, ekranı dokunmatik olan geniş ekranlı bir bilgisayardır. Doğrusu çok mükemmel bir buluş. Bu ekran tebeşirli tahta ve beyaz kalem tahtası ile birleşince bir teknoloji harikası olarak karşımıza çıkıyor.

                Milli Eğitimde uygulanan ve elle tutulur en büyük projelerden biri olan etkileşimli tahtalar henüz Avrupa’daki okullarda bile kullanılmayan bir cihazdır. Bu bakımdan eğitimde önemli bir boşluğu doldurduğu söylenebilir. Etkileşimli tahta olmadan bir sınıfta bir adet bilgisayar, projeksiyon ve perdesi ile ses sistemine ihtiyaç duyuluyordu. Bu tahta ile bunların hiçbirine gerek kalmadı. Liselerden sonra ortaokullara ve önümüzdeki süreçte de ilkokullara kurulacak olması gerek öğrenciler gerekse öğretmenler için bir şans.

                Etkileşimli tahtaların eğitimde başarıyı ne kadar etkiledikleri, başarı oranlarını artırıp artırmadıkları ile ilgili çalışmalar ve anketler uygulanmaktadır. Sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Eğitime görsellik katması, farklı öğrenme türlerine sahip öğrencilere hitap etmesi, öğretmene zaman kazandırması bakımından gerçekten çok faydalı bir teknolojik buluş.

                Ne var ki, herşey kâğıtta yazıldığı veya idealimizdeki gibi gitmiyor. Öğretmenlerimizden bir kısmı artık tebeşiri ve kalemi bırakmış herşeyi tahtaya yansıtarak anlatma yolunu tercih ediyor. Oysa yazarak çalışma ve yazarak tekrar etmek de öğrenmenin önemli basamaklarından biridir. Aynı şekilde bir konu ile ilgili eğitici videolar konularak bir dersin tümü o şekilde harcanabiliyor. Yani öğretmen dersi tahtaya işlettiriyor.

                Diğer bir husus da açık bırakılan tahtalar teneffüslerde öğrenciler tarafından amacı dışında kullanılabiliyor olmasıdır. Okul ve sınıf ortamı için uygun olamayan klipler, filmler, müzik parçaları rahatlıkla izlenebilmekte ve dinlenebilmektedir. Öyle ki müzik eşliğinde halaylar çekilmekte, sınıftaki gürültüden diğer sınıflar da rahatsız olmaktadır. Hatta öğrenciler flash belleklerine yükledikleri filmleri sınıfta boş derslerde izleyebilmektedirler. Tabii bunların ne kadar eğitici oldukları tartışılır. Tabii ki gerektiğinde öğretmen gözetiminde eğitsel içerikli filmler de izlenmeli. Ancak unutmamak gerekir ki, o yaş gençlerinde ağır basan genellikle şiddet ve duygusallığın ağır bastığı, hatta yaşları itibariye izlememeleri gereken filmlerdir. Bunlar, dinlediğimiz eğitimcilerden bizimle paylaşılan sorunlar. Tabii bunun sonucunda da tahtalara virüs bulaşabilmekte, dolayısıyla eğitim de aksayabilmektedir.

                Bazı okullarımız,  geliştirilen bir yazılımla tahtaların sadece öğretmenler tarafından takılan flash belleklerle açılabildiği şeklindeki uygulamaları kullanmaktadır. Bunun etkili olduğundan bahsedilmektedir. Umarız ki, en kısa zamanda tüm okullarımız bu tür güvenlik tedbirleriyle teknoloji harikası olan bu tahtaları amacına uygun olarak kullanmak için harekete geçerler.

                Kötülüklerin hızla yayıldığı bir zaman diliminde yaşıyoruz. Her türlü bilgiye çok hızlı ve engelsiz ulaşılabilir artık. Milletlerin geleceğine kast edenler öncelikle gençlerin manevi duygularını yozlaştırarak işe başlarlar. Kötülükleri alışılmış bir şeymiş gibi göstererek sıradanlaştırırlar. Ahlaki duygu ve düşünceleri gericilik olarak göstererek bu konuda hassas olanları gericilikle itham ederler.

                Gençliğimiz her zamankinden daha çok tehlike altındadır. Gençliğimizin hayata hazırlanmaları ve meslek sahibi olmaları için gittikleri okullarda bu türlü tehlikelere açık ortamda kalmaları geleceğimiz adına üzüntü verici bir olaydır. Umarım yetkililer bunları düşünerek gerekli tedbirleri almakta geç kalmazlar.