FEN LİSELERİ DOKTOR ÜRETİM MERKEZLERİ Mİ?

TEOG sonuçları açıklandı, tabii ki en yüksek puanlı öğrenciler Fen Liseleri’ne yerleşti. Olması gereken de bu zaten. Fen ve Sosyal Bilimler Programı uygulayan İmam Hatip Proje okullarına da rağbet artmış görünüyor. Bu okulların kalitesini ve üniversiteye yerleştirme oranlarını önümüzdeki birkaç yılda birlikte göreceğiz. İnşallah iyi sonuçlarla karşılaşırız.

Fen Liseleri hepimizin malumu en çok Tıp Fakültelerine öğrenci yerleştiren okullarımız. Doktorluk hem maddi kazanç hem de toplumdaki konumu bakımından tercih edilen bir meslek olduğu için, öğrencilerin çoğu bu alana yönelmekte, aileler de çocuklarını bu fakültelere gitmeleri konusunda teşvik etmektedirler.

Yani ülkemizin en parlak zekalı öğrencilerin büyük çoğunluğu Tıp alanını seçmektedir. Tıp Fakültesinin bitirenlerin önemli bir kısmı aile hekimi olarak hemen işe başlamakta, bir kısmı da belli branşlarda uzmanlık yaparak kendini geliştirmeye ve kariyerini tamamlamaya çalışmaktadır. Şu anda Türkiye’deki Tıp Fakültelerinin kontenjanı 16.000 civarındadır.

Buraya kadar her şey güzel ama bir ülkenin kalkınması, geleceğe yönelik büyük projeler geliştirmesi, dünya ile rekabet edebilmesi için sadece doktora ihtiyacımız bulunmamaktadır. Bu ülkenin aynı zamanda her alanda bilim insanlarına, uzay ve astronomi bilimleriyle uğraşacak yetenekli insanlara, fizik, kimya ve biyoloji alanlarında keşifler yapacak mühendislere ve uzmanlara da ihtiyacı bulunmaktadır. Siz ülkenin en yetenekli insanların önüne sadece doktorluğu hedef olarak koyar ve hayatın gayesini de sadece para kazanmak olarak dayatırsanız, en parlak zekalı insanlarınızı harcamış olursunuz.

Dünyada bilişim teknolojileriyle beraber robot yapımı, nesnelerin interneti ve haberleşmesi gibi alanlar da büyük bir hızla gelişmektedir. Bütün bu gelişmeleri okuyup yorumlayabilecek genç beyinlere de ihtiyacımız vardır. 4. Sanayi devrimini yaşadığımız bugünlerde bu sanayi devrimini de ıskalamamak gerekir. Kaldı ki eğitim sistemimiz ezberciliğe dayalı olduğu için, nice altın beyinler kendini tıp kitaplarının bitmez tükenmez satırları arasında tüketmektedir. Diyeceksiniz ki, insan sağlığı için doktorluk önemli değil mi? Tabii ki önemli ancak bütün enerjinizi o alana hasretmek ve diğer alanları es geçmek, bir ülkenin geleceğine yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Bir kamyon domatesin bir cep telefonu ettiği günümüzde katma değer üreten alanlara yönelmek ve gençleri bu alanlarda çalışmalarını sağlamak artık kaçınılmazdır. Tarım, yer altı ve yerüstü kaynaklarının zenginliği ile artık gelişen dünya ekonomileriyle baş etmemiz mümkün değildir. Yedi yıldır kişi başına düşen milli gelir 10.000 dolar seviyesindedir. Bir türlü bu orta gelir tuzağını aşamadık. Bunu aşmanın yolu üretim ve katma değer sağlayan ürünlerdir. Bir whatsapp programı bile ülkemizin en büyük şirketlerinden daha değerliyse artık siz düşünün gerisini.

Sonuç olarak, eğitime ayrılan kaynakların artırılması, ARGE çalışmalarının daha ciddi boyutlarda yapılması ve ülkemizin zeki insanlarının önlerinin açılarak katma değeri yüksek ürünlerin icat ve geliştirilmesine destek verilmelidir. Bütün iyi beyinleri doktor yaparak bir yere varamayacağımız aşikardır.