0

 

Ey gül, kardeşlik arıyorum ben bu asırda. Gerçek kardeşliği, vefayı… Anlat bana az da olsa. Kapat içimdeki yarayı kapatamasan da…

Ey gül, ashabın kardeşliğinden başla önce. O kutlu devri anlatarak beni götür İslam kardeşliğinin en derinlerine. Muhammed-ül Emin’in eğitiminden geçen aziz sahabelerden başla önce. Ashabın örneklik teşkil eden kardeşlik misallerini paylaş benimle. Muhacirin, ensarın dillere destan kardeşliğini unutma. Onu da anlat bana. Mekke’yi, Medine’yi canlandır gözlerimde. Kardeşliğin diyarı olarak… Anlat bana ey gül İslam kardeşliğini… Anlat ki ben de bir nebze olsun tadayım kardeşliğin, gerçek sevginin, hasretin lezzetini…

Ey gül,  bana Musab bin Umeyr’i hatırlat, Bedir Savaşı’nda öz fakat müşrik kardeşini, kan bağı olmayan ama dinde can kardeşi olan sahabeye tercih ederken. Bana Bilal-i Habeşi’nin, Ammar bin Yasir’in, Habbab bin Eret’in kardeşlik aşkını dillendir. Ey gül, bana muhacirin ensara, ensarın muhacire duyduğu kardeşliği, muhabbeti, sevgiyi anlat dilin döndükçe. Resulullah’ın(sav) “hiçbiriniz kendisi için istediğini (mümin) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz” hadisini açıkla. Zamanımızda bu kutlu hadisten hangi dersleri çıkarmamız gerektiğini anlat bana. Susma ey gül, konuş! Kardeşliği, İslam kardeşliğini haykır semaya…

Ey gül, bana Kerbela’da İmam Huseyn’i terk etmeyen, Resul’ün torununa sırtını çevirmeyen o yetmiş iki yareni anlat. Kılıçlar altında boyunlarının vurulacağı, mızraklara-oklara hedef olacaklarını bildikleri hâlde şehadete koşan o kahramanları an birer, birer. Onların nasıl cennete kanat çırptıklarını anlat bana. Ey gül, İmam Huseyn’in arkasına yetmiş iki yarenini alarak Rabbi Rahim’e Yezid’i nasıl şikâyet ettiklerini dile getirmeye çalış, çalışamasan da. Anlat bana ey gül. Ki ben de şikâyet edeyim Rabbim’e asrın Huseyn’ini benden alan Yezid’i. Ey gül, anlaT bana ki daha iyi anlayayım on beş yıl öncesini. On beş yıl öncesine götür beni ey gül. Allah-u Ekber sedasına kendini bağlayan, bu nidaya sevdalanan yiğitleri anlat bana. Ey gül bana kendisine Hatem-ül Enbiya’yı rehber, muhacir ve ensarı kendilerine örnek edinen cengâverleri anlat. Huseynileri, İbrahimleri, Alileri anlat gururla… Ey gül, bu toprakların bağrından kopan kardeşlik muştusunu her yüreğe nakşetmek isteyen müminleri dillendir. Ya da hain bir kurşuna hedef olan bir azizi tek başına bırakmayan mücahidin kardeşlik sevgisini işle gönlüme. Mümin kardeşini kanlar içinde görmesine rağmen diğer kimseler gibi telaşa kapılmayıp, korkup kaçmayıp şehid kardeşinin mübarek başını dizlerine koyan yiğidi anlat bana. Ey gül, şehid kardeşinin mübarek başı dizlerinde olduğu hâlde Rahman’la ahdleşen o kahramanı resmet hayallerimde. O mücahidin katile öfke dolan yüreğini anlat ey gül, şehid kardeşinin mübarek başı o kahramanın dizlerinde…

Ey gül, bana kardeşine canını veren yiğitleri anlat mesela… Mümin kardeşine kör kurşun değmesin diye kendisini zalim kurşunlar önüne atan o cananı haykır arş-ı âlâya. Kardeşinin yerine şehadete koşan dinin iftiharlarını, Hamzalarını, Huseynlerini kazı gönlüme kardeşlik öncüsü olarak… Bana, sert kayalar altında Bilal(ra) misali işkenceler görmesine rağmen, din kardeşinin o nur adını kalbinin en derinlerinde saklayan asrın Bilallerini, Ammarlarını, Habbablarını Abdusselamlarını sayıkla durmadan. Ey gül, bana İstanbul’u anlat. Kışın o dondurucu soğuğunu, yârden koparıcı acısını anlat. Öyle anlat ki haykırayım ben de Kerbela’daki Zeynep misali… Sahi ey gül, bana biraz da asrın Huseyn’ini anlat. Sana ağır gelse dahi anlat bana Huseyn’in kalbindeki kardeşlik sevgisini. Ancak ey gül sakın eğme başını ve sevindirme asrın Yezidlerini. Sen bana her şeye inat anlat asrın Huseyn’ini. Direnişini, kardeş sevgisini… Ancak ağlama ey gül. Sen de ahdleş Kahhar olan Allah ile kardeşlik öğretmenleri gibi.

Ey gül, bana Huseyn’in kardeşlerine kendisini feda edişini anlat. Ya da Huseyn’in bizden neler beklediğini… O zaman anlat bana ey gül. Huseyn bizden ne istemişti? Senin, benim, bizlerin başı dik olmalı ey gül. Gözlerimizde zalime duyduğumuz öfke, yüreğimizde Rabbimize baştan beri verdiğimiz söz, alnımız ak, ellerimiz yumruk yumruk gökleri Allah-u Ekber sedasıyla titretmeliyiz ey gül korkusuzca. Çünkü bunun için yükselmişti Huseyn’in pak ruhu şehadet güvercini eşliğinde Rahman’a. Ey gül, Huseyn mümin kardeşini tercih etmemiş miydi kendi canına? Haydi ey gül, yeter ağlama ve kalk daha da sarıl bu kutlu davaya. Rahman’a verdiğin ahdini unutmayarak, Huseyn’in senden istediğini bir an olsun zihninden çıkarmayarak. Ve rehber edindiğin kardeşlik öğretmenlerini her yerde her zaman anlatıp, hatırlayarak…

 

Son olarak ey gül, renginin de değerini bil. Çünkü İmam Huseyn’in, asrın Huseyn’inin boyandığı renktir senin rengin. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *