0

                                       

Hür davanın ilk günleri ne bugündür ne bu yıldır ne bu asırdır hayır bu zamanda filizlenmemiştir hür dava. Hür davanın hür adanmışları zaten bilir bu sevda ne zamandan beri hüküm sürüyor cihanda. Ey hür davanın hür yolcuları, hür davanın ilk çağrısını Resulullah(sav) yapmıştı değil mi Mekke tepesi Safa’da. Hür davanın yankısı işte o zaman yayıldı dalga dalga dünyaya. Geçmişimiz ta o zamandandır hatta Hz. Âdem’e dayanır, geleceğimiz ise Allah’ın izniyle hâkim olacağımız gündür cihana.

Hür dava, rehberi Muhammed Mustafa’nın dilinden yayıldı hür davanın adanmışlarına. Mesela bir Bilal ki adamış kendini Hakk’a. Zincirlere bağlı olsa da, göğsünde sert kayalar varsa da “ehad” diyerek hür davasını, özgürlük marşını bıkmadan usanmadan haykırıyor işkenceci yaratıklara. Bir İbn-i Mesud ki gidiyor Beytullah’a ve başlıyor Allah’ın kelamını okumaya. Hür davasını, Allah kelamını okuyor şevkle, aşkla. Okuyor, durmuyor dövülse dahi tekme tokatla. Çünkü kendini adamış davasını devraldığımız İbn-i Mesud, kim susturabilir aşkla okuduğu hür sedasını, davasını onu koruyan Allah.

Ve asr-ı saadetten 1400 yıl sonra… Hür dava bir kez bile bağlanamadı zincirlere, prangalara. Bir bakmışsınız İmam Huseyn haykırıyor hür davayı Kerbela’da. Daha yakın tarihe gidelim, Şeyh Said okuyor hür davanın hür mesajını “benim mücadelem Allah ve din içindir” diyerek darağacında. Bir başka Said… Said-i Nursi zindan zindan, sürgün sürgün dillendiriyor, okuyor hür davanın bestesini, marşını… Selam olsun yüz defa bin defa hür davanın adanmışlarına…

KÜRDİSTAN TOPRAKLARI HÜR MESAJA SUSAMIŞ

Bir selamı ya da hayır bin selamı da hür davanın hür mesajını her zerresiyle soluyan Kürdistan toprağına verelim; esselamu aleykum ey nice yiğitleri taşıyan, barındıran bağrında… Hatırlar mısınız hür davanın bir diğer adanmış rehberini, Muhammedi yürek adını duyunca titrer baştanbaşa. Hem o hürdü hem davası hem de kalemi sabır, defteri mücadele olan talebeleri hürdü yürüyen Allah’a. İsterseniz bakın camilere, gurbet diyarına, gülistana çevrilen zindanlara… Muhammedi mesajın, Huseyni kıyamın ve hür dava bestesinin, marşının yumruklarla dile geldiği haykırıldığı meydanlara. Muhammed Mustafa’dan günümüze ulaşan hür davayı, hür sedayı duyacaksınız, dikkatli dinleyin orada kendinizi bulacaksınız çünkü siz de hürsünüz ve gönül vermişsiniz Allah katında olan hür davaya.

Mesela hür davayı Bilal-i Habeşi’nin bıraktığı yerden omuzlayıp taşıyan Muhammed(sav) sevdalı yüreğe, mümine bakın daha on yedi, on sekiz yaşında. O da Bilal(ra) misali işkence altında. Muhammed evindarının, Huseyn’e dozvan Muhammedinin feryatlarını duymaya çalışın yüreğiniz dayanıyorsa… Ya da buzlu battaniyelere kış ortasında sarılan gencecik evlatların soğuktan titreyişini, o soğuğun donduruculuğunu düşünün siz hiç hissettiniz mi o iliklere işleyen soğuğu, Allah yaşatmasın hiçbir insana. Sanmayın o nazenin bedenin, Muhammedi gencin işkenceci zalimlerin elinde esir olduğuna… Kelepçeler ellere takılsa da, prangalar ayaklara vurulsa da hür davaya adanmış Huseyn talebesi, hürdür davası gibi… Kimse hapsedemez onun yüreğini demir yığınlarıyla…

DAVAYI BEDİÜZZAMAN’IN BIRAKTIĞI YERDEN SIRTLAMIŞ HÜR NEFERLER

Ya da hür sevdayı Bediüzzaman’ın bıraktığı yerden sırtlayıp arşa yükselten Yusufi muvahhide bakın belki on belki on beş belki yirmi yıldır dört duvar arasında. Betonlar soğuk, duvarlar yabancı, parmaklıklar düşmanca… Hiç hücrelerde zaman geçirdiniz mi akan su damlacıklarını, kokan rutubetli duvarları tanıdınız mı elde kelepçe, ayakta pranga… Görünürde esirdir, mahkûmdur Yusufi muvahhid ama bir dakika. Belki her türlü zarar değmiş vücuda. Ama yürek, özgürlük ve hür dava aşkıyla çarpmakta… Tek bir demir parçası, tek bir kelepçe hışırtısı değmemiş, ilişmemiş hür davaya adanmış yüreğe zaten kimin haddine hür davaya adanmış yürekleri kelepçelemek… Bunu kimse başaramaz biiznillah…

Yahut Ammar bin Yasir’in geride bıraktığı hür davayı omuzladığı için ana-babasından, vatanı, toprağından yıllardır uzakta kalmış muhacire bakın, bir gözlerine bir de hür davaya karşı duyduğu heyecana… Gözden dökülen yaş olan muhacirin gözlerinden dökülen hasret gözyaşlarını hiç gördünüz mü acaba? Gurbetlerde, yabancı topraklarda çekilen sıkıntılar din-i mubin uğruna… Hür davaya anne-babayı, koşup büyüdüğü toprağı, özlemle beklediği vuslat gününü adayan muhacirin bu sevdaya duyduğu muhabbeti hangi parmaklık engelleyebilir acımasızca? Muhacirin Ammar bin Yasir’den devraldığı kutlu görevi hangi kelepçe durdurabilir, hangi pranga ayak bağı olabilir, engel çıkarabilir hangi mantıkla? Muhacir kervanına katılan mümin gün be gün hür dava aşkıyla yetişirken, hür olduğunu ve hür davaya adanmış olduğunu ilan ederken dünyaya…

 

Hür davaya canlarını adayan hürriyet ve şehadet sahiplerineyse biz hür davaya adanmışlardan binlerce selam ard arda… Davamız hürriyettir, hürriyet ise İslam’da. Adımız hür davaya adanmışlardır Rabbimiz Allah. Muhammed(sav)’e iman etmişiz, Allah’ın davsını omuzlayan Huseyn’in yolundan gitmişiz ve hürriyet âşıklarının başkoyduğu bu yola adamışız kendimizi elhamdulillah elhamdulillah…

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *