Bir dava sahibi olmak nasıl bir duygu bilir misiniz? Ancak boş, gereksiz ve beşeri davalar değil kastetmek istediğimiz. Bir sevdaya gönül bağlamak ve o sevdanın adını dahi duyunca titremek nasıl bir heyecan hisseder misiniz? Bir dava ki uğrunda en iyiler feda olmuşken siz o davanın izinden gidiyorsunuz, bu nasıl bir şeref bilincinde misiniz? Kanlarla sulanmış dava yolu, sabır, fedakârlık ve teslimiyet ister verir misiniz?
Öyle bir dava ki bahsettiğimiz, yıllardır bitirilmemiş, nuru söndürülmemiş. Öyle bir sevda ki dillendirdiğimiz; nidası sedası yıldan yıla gürleşmiş, haykırışı her gece yıla inat dahada yükselmiş. Ah öyle bir dava ki biiznillahınTeâlâ izinden gittiğimiz, seneden seneye boy vermiş. Öyle bir dava ki gönül verdiğimiz; Rabbimiz seçmiş, kulları için beğenmiş.(Maide.03) O (cc) Rabbi Rahim'in seçip, beğendiğinde ruh feda, Resul'ü Muhammed'e can kurban; öyle ya en iyileri seçilmiş de mensupları içinden Hüseyn'le beraber şehitler katına, cennete yükselmiş.
Anlatmaya çalışmıyoruz zaten, anlatamayız İslam'ın, islam'i davanın güzelliğini cazibesini. Dilimiz mi döner, kalemimiz mi yazar sanki? Bizim ki âcizane birkaç kelimeyi yan yana getirip "davamız" demek, davamızın belki bir dilimini belki zerresini zikretmek… Gücümüz Allah’ın davasını anlatmaya yeter mi? Kalbe vahiyişlenen, insana damarlarda gezen kanı dava uğrunda dökecek kadar, hoş, tatlı ve huzurlu gelen bir dava var gönüllerde, kutlu sevda satırlara dökülebilir mi? Dava mektebinin aşk-ı şehadet dili ancak hakkıyla yerine getirebilir İslami davayı anlatma, açıklama, haykırma görevini. Ya aşk-ı şehadet dili… Bilir misiniz? İşitmiş misiniz Aşk-ı şehadet dilini. Geceleri dökülen sıcak yaşlar dahi tercümanlık edemez aşk-ı şehadete. Ancak şehadet güvercinini okşayacak ellerden akıp, damlayan kan tercüme eder aşk-ı şehadeti hece hece. Kan damlaları oluşturmuştur çünkü aşk alfabesini, son derslerini vererek, kanlarıyla son noktalarını koyarak sevda dizelerine. O sevda dizelerini okumak ise şehadetle âşık, kalp davaya hizmet endişesi yaşayan gönül, imanla parlayan öyle ki kıvılcımlar çakan yürek ister. Bilir misiniz? Kurşunun göğse saplanmasıyla aynı anda kanat çırpan beyaz güvercini beklemek ister misiniz? Şehadet güvercinini görüp cennet kokusunu duymak için ne yapıp, ne edersiniz? Kalemle, sözlerle en küçük bir güzelliğini dahi anlatamayacağımız davamızı tercüme eder aşk-ı şehadet bakın şehadet defterine.Kızıla boyanmış ilk kızıl yaprağında şimdiye dek, çevirin hepsini tek tek özenle. Okuyabildiniz mi aşkı şehadet dilini orada davayı bulup, davayı anacaksınız. Okuduğunuz aşk-ı şehadet dilinde, şehadet defterinde İslami davanın içerisinde barındırdığı tüm güzellikleri, faziletleri teker teker bulacaksınız. Fedakârlık, aile, sabır, imtihan kokan mısraları gözyaşlarıyla ıslatacaksınız İman, tevekkül, azim, cesaret ve şehadetle yazılan paragrafları "Allah-u Ekber" diyerek tamamlayacaksınız. İlim, ibadet, infak, isar, ihsan notlarını gördükçe davaya daha çok sarılacak aşk-ı şehadet diline daha çok tutulacaksınız. Bakın aşk-ı şehadet diline, şehadet defterine orda şehadet sahiplerini, aşk-ı şehadet tercümanlarını, mualimlerini bulacaksınız. Şehid ve şahitleri hatırlayacaksınız. Şehadet defterinin aşk alfabesine bakın iki kutlu kelimeyi bulacaksınız. Dava ve şehadet… Aşk-ı şehadet dilinde mensubu olup, gönül verdiğiniz davayı yedi kat semada yazılmış olarak bulup, tebessümle, mesajdolu, nurlu hecelerden oluşmuş sevda kelimelerini seyre dalacaksınız.
0 yorum