Tarihler 2012 yılının sonunu
gösterdiğinde Türkiye’de siyaset adına yeni bir dönemi başlatacak ve iyiye,
güzele dair umutları arttıracak bir adım atıldı. Daha önce kurulmuş olan ve
halihazırda siyasi hayatını devam ettiren partilerden farklı olarak İslam’ı
referans alan bir parti doğdu. Türkiye siyaseti adına umutların tükendiği
bir dönemde beyaz bir sayfaya yeniden doğan bir güneş gibi hayatımıza giren bu
parti geleceğe dair umutlarımızı arttırdı. Çünkü onlar, İslam’ın temel
ilkelerini referans almış ve kırmızı çizgilerini İslam’ın çizdiği sınırlara
göre belirlemişlerdi.
Parti logoları, yeşil bir
zemin üzerine beyaz bir kitabın ortasından doğan güneş. Güneşten de süzülen 5
büyük ve 6 da küçük ışık… Logodaki alt yeşil zemin hayatı sembolize ederken,
açık beyaz kitap ise yeni bir sayfa ve şeffaflığı simgeliyor. Kitap ortasından
doğan güneş ise bereketi temsil ediyor. Güneşten süzülen büyük beş ışık;
güvenceye alınması gereken beş değeri simgeler. Bunlar da can, mal, din, akıl
ve nesil güvencesidir. Yine güneşten süzülen küçük altı ışık da partinin altı
ilkesini sembolize eder. Bunlar, adalet ilkesi, doğruluk ilkesi, sevgi ilkesi,
ehliyet ilkesi, hikmet ilkesi ve hizmet ilkesi.
YILMAZ bir başkan ile
yola çıkan bu partini adı HÜDA PAR… Çıktıkları siyasi arena kirletilmiş,
kutuplaştırıcı ve ilkesiz olsa da onlar bu yolda hür bir davanın yılmaz neferi
olmak için büyük bir gayretle çalıştılar. Mevcuttaki siyasi partilerden ve
söylemlerden farklı olarak, halka asla yalan söylemeyeceklerinin ve halkı asla
kandırmayacaklarının sözünü veriyorlardı. Mustazaf olarak çıktıkları yolda
ümmetin azizleri olmak için emin adımlarla yol alıyorlar.
YAVUZ adımlarla, hiçbir
kınayıcının kınamasından korkmadan, eğilip bükülmeden yoluna devam ediyorlar.
Dinleyene huzur veren, etkileyici üslup ve tavırlarıyla kendilerine hayran
bırakıyorlar. Kendilerine bakınca iyi bir Müslüman, iyi bir hatip, iyi bir
insan görüyorsunuz. Onlar öyle güzel adamlar ki bir kısmı Allah’a verdiği sözü
yerine getirip emanetini Rahmeti Rahman’a teslim ederken bir kısmı da bu
sözünden asla dönmeden yoluna devam ediyor. Bu davada mücadeleyi bir bayrak
yarışı görüp koltuk kavgasına tutuşmuyorlar. İsimlerini değil, davalarını
yüceltiyorlar.
SAĞLAM adımlarla
yürüyorlar. Davaları sağlam, gayeleri sağlam, niyetleri sağlam… İl, ilçe, köy,
mahalle, belde, gidilmedik yer, çalmadık kapı bırakmadan büyük bir gayretle
çalışıyorlar. Mütevazı edaları, gülümseyen yüzlerle görenlere huzur veriyorlar.
Zalime karşı şedit, Müslümanlara karşı da naif ve hoşgörülüdürler.
YAPICI tavırlar, güler
yüz ve şefkat dolu bakışlarla halkın yüreğine dokunuyorlar. Onları dinleyenler,
dinledikçe huzur buluyorlar. Yapamayacakları hiçbir şeyi söylemiyorlar,
söyledikleri her şeyi de yapmak için büyük bir gayretle çalışıyorlar. Diğer
partilerden farklı olarak sadece seçim dönemlerinde değil, tüm zamanlarda her
kesime gidiyorlar. Dillerinde Rahman’ın ayetleri, simalarında nur, görenler
mesrur…
7’den 70’ine tüm fertler
davalarının ve bu davanın ağırlığının bilincinde. Duruşlarıyla, oturup
kalkmalarıyla bir davayı temsil ettiklerini biliyor ve ona göre hareket
ediyorlar. Davaları zarar görmesin diye bu yolda binlerce can feda etmeye
hazırlar.
Selam olsun hür davaya, hür
davanın hür neferlerine…