Faşistlerin ırkçı kışkırtmaları,
ülkemizde yaşayan muhacirlere hayatı her geçen gün daha da yaşanmaz kılıyor.
Üzerlerine yağan bombalardan kaçarak bize sığınan bu mazlumlar, özellikle bir
parti üzerinden yürütülen kirli ve alçakça provokasyonlarla zor günler
geçiriyor. Parti başkanı ve sempatizanlarının söylediği her şey yalan çıksa da
attıkları çamur yapışıyor bir kere.
Neredeyse her gün muhacirler
üzerinden kin kusan bu kesimin, yalanlar üzerinden yürüttüğü propagandalar
halkı da etkisi altına almış görünüyor. O kadar pervasız, o kadar alçakça ve
rahat yalan söyleyebiliyorlar ki halkı da yalanlarının kurbanı ediyorlar ve
halkın içinde bir mülteci düşmanlığı köpürüyor her geçen gün…
Bu güruh tarafından mülteciler
çoğu zaman hiç alakaları dahi olmayan olaylarla etiketleniyorlar, her türlü
kötü ve alçakça olayda hemen mülteciler yaftalanıyor. Zaman zaman medyaya
yansıyan kavga, silahlı çatışma, adam yaralama, hırsızlık vb. birçok olayda
hemen çamur mültecilere atılıyor, ‘onlar yaptı’ denilerek kirli bir propaganda
yürütülüyor. Bazen bir gün bazen birkaç saat içinde yalanları ortaya çıksa da
yapanların yakalandığı ve Türkiye vatandaşı olduğu duyurulsa da muhacirlere
atılan çamur yapışıyor, vicdan ehli Müslümanlar ne kadar uğraşsa da bu çamuru
temizleyemiyorlar.
Bu tür olaylar çok yaşanıyor
ancak son günlerde özellikle köpürtülen birkaç olayı örnek olarak verecek
olursak; geçtiğimiz gün Konya’nın Meram ilçesinde 9 yaşındaki Yusuf’un yüzüne
kezzap atıldı. Malum güruh tarafından olay, dakikalar içerisinde yayıldı ve
Suriyeli mültecilere mal edilmeye çalışıldı. Birçok ünlü kişinin de paylaştığı
videolarla muhacirlere büyük bir öfke patlaması oluşturuldu. İddialara göre
Suriyeliler kendisinden para istemiş Yusuf da parasını vermeyince yüzüne kezzap
atılmış. Oysa durum bundan çok daha farklıydı. Yusuf İsmail Candan, parkta oyun
oynadığı 12 yaşındaki G.E.H. isimli arkadaşı ile tartışmış ve arkadaşı Yusuf’un
yüzüne kezzap atmış. Olayın aslının ortaya çıkmış olması, çocuğun ifadeleriyle
de bu kanıtlansa da malum kesim hala bu olayı mültecilere mal ederek her gün,
her saat ısıtıp ısıtıp milletin önüne koyuyor.
Bir diğer olay da son günlerin
bir türlü gündemden düşmeyen "Suriyelilerin bir göletten kaz çaldığı"
iddiası. Ancak söylenen yalanların aksine durum bu defa çok daha farklıydı.
Sosyal medyaya servis edilen önü ve arkası olmayan birkaç saniyelik videoda
kadınların iki kazı çantaya koyduğu görülüyor. Hiçbir şekilde ne olduğu belli
olmayan bu kırpılmış görüntüler üzerinden Suriyelilere yeni bir saldırı dalgası
başlatıldı. Ancak daha sonra olayın aslı bambaşka bir şey çıktı. Yapılan
soruşturmalarda kazların kadınlara ait olduğu ve gölete bırakmaya geldikleri
anlaşıldı. Güvenlik görevlilerinin buna müsaade etmemesi üzerine kazlar tekrar
çantaya konularak eve götürülmüş. Günlerdir asılsız ithamlarla ‘Suriyeliler kaz
çaldı’ denilerek alçak bir yalan sürdürülüyor.
Bu yalanlar bir yana bir de
geçtiğimiz gün medyaya servis edilen görüntülerde azgın güruhun 17 yaşındaki
Suriyeli çocuğa dediği sözler yürekleri dağlayan cinstendi. Henüz bir çocuk
olan Suriyeli Ahmet’in etrafını saran azgınlar, ağızlarından salyalar
akarcasına Ahmet’e hakaretler ediyordu. Etrafını saran azgın çakal sürüsüne
karşı tek başına direnmeye çalışan Ahmet, okuduğu okulda sınıf birincisi
olmasına rağmen ırkçı saldırılar sonrası okulu bıraktığını, part-time bir işte
çalışarak dershane parasını çıkarmaya çalıştığını ifade ediyordu. Ne kadar
kendini ifade etmeye çalışsa da karşısındakiler hakaretten öte bir şey
demiyorlardı. Söylenenlerden o kadar canı yanmış olacak ki işin içinden
çıkamayan Ahmet en sonunda ‘ben bir insanım’ diye ifade etti kendini.
Oysa belki de içinden ‘siz insan
değilsiniz’ demek geliyordu ama yüreği yanan bir mazlum, gözleri dolmuş bir
masumdu o. Sen bir insansın kardeşim hem de oradaki tek insan…