Seçim dönemlerinden sürekli alışık olduğumuz durumlar
seçim sonrasında da sürüyor. DEM, CHP ve onlara bağlı paralı kalemşörler
bugünlerde olur olmadık bir şekilde HÜDA PAR’a saldırıyor.
Peki neden?
Seçimde yüzde bire bile ulaşamayan oy oranıyla HÜDA
PAR neden bu kadar hedef tahtasına oturtuluyor? Sayısal anlamda kendilerini
belki de çok rahatsız etmeyecek bir seviyede kalmış bir parti neden İslam
düşmanlarını bu kadar korkutabiliyor?
Çünkü HÜDA PAR, HÜDA PAR’dan büyüktür! Çünkü HÜDA
PAR’ın yüklendiği misyon, hedeflediği vizyon en çok da onlar tarafından fark
ediliyor.
Bugün gerçek manada HÜDA PAR’ın yürüttüğü, hedeflediği
siyasi anlayışı millet yeterince anlamamış ve bu noktada gerekli desteği de sağlamamış
olabilir ancak İslam düşmanları, durumun farkındadır ve bu yürüyüşü durdurmak
istiyorlar.
Kendilerine ileride karşı duracak bir yapı olarak
gördüklerinden, İslam’a ve değerlerimize yönelik saldırılarda kendilerinin
karşısında duracak sağlam bir kale görmek istemediklerinden saldırılarını
sürekli ve yoğun olarak sürdürüyorlar.
Örneğin geçtiğimiz gün meclis kürsüsünden aziz İslam’a
dil uzatanlar, bu noktada gerekli karşılığı HÜDA PAR’dan görmüşlerdir. CHP'li
Umut Akdoğan'ın Meclis kürsüsünden İslam'ı ve Müslümanları hedef alan
açıklamaları sonrası söz alan HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Milletvekili Şahzade
Demir, “Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkenin Meclisinde bu milletin vekili
olduğunu iddia eden bir kişinin Meclis kürsüsünden İslam dinine ve 1400 yıldan
beri gelmiş geçmiş bütün Müslümanlara hakaret etmeye hakkı da yetkisi de haddi
de yoktur. Bu nedenle, söz konusu vekilin bu kürsüden bütün Müslümanlardan özür
dilemesi gerekir. Aksi hâlde, Meclis bugün çalışmamalıdır. Siyaset ayrı şeydir,
kürsüden inanç ve değerlere hakaret etmek apayrı bir şey. CHP, ilk günden beri,
siyaseti Müslümanların değerlerine saldırmak olarak görmektedir. CHP'yi bu
siyaset anlayışını terk etmeye davet ediyorum. HÜDA PAR, 2012 yılında kurulmuş,
tertemiz siyaset yapan, dürüst ve adil hareket eden bir parti. Bundan sonraki
süreçte de toplumumuzun, halkımızın kadim kültürüne, değerlerine, inancına kim
saldırırsa Allah'ın izniyle karşılarında HÜDA PAR'ı bulacaktır, CHP'nin de buna
alışması lazım.” ifadelerini kullandı.
Yine arkasını PKK’ya dayayan ve Kandil’in emir ve
direktifleriyle siyaset yürüten DEM de her zamanki gibi HÜDA PAR karşısında
konumlanıyor ve saldırılarını şeytanca bir perdelemeyle yürütüyor. 6-8 Ekim’de
itleri sokağa salanlar, Selahattin Demirtaş’ın emriyle sokakları savaş alanına
çevirenler kendileri değilmiş gibi, Yasin Börü ve nice Kürt gencini
katledenler, HÜDA PAR’ın teşkilatlarına saldıranlar kendi partilileri değilmiş
gibi, bugün kalkmış HÜDA PAR’ı şiddet olaylarının sorumlusu olarak tutmaya
yelteniyorlar.
FETÖ ve derin devlet ile el ele kol kola kapalı
kapılar arkasında özerklik hayali kuranlar, bölgeyi ateş çemberine çevirenler,
Kürt gençlerini kendi emelleri uğruna çukur siyasetlerine alet edenler o kadar
utanmazlar ki her zaman yaptıklarını yapıyor ve sadece ‘çamur at izi kalsın’
türünden kirli bir siyaset yürütüyorlar.
Şahzade Demir’in de ifadesiyle bu toprakların ekmeğini
yiyip bu topraklarda İslam’a düşmanlık edenler şunu bilmelidir ki karşılarında
her zaman HÜDA PAR olacaktır. Aziz İslam’ın ve değerlerinin sarsılmaz, yıkılmaz
ve en güçlü kalesi HÜDA PAR olacaktır…