HÜDA PAR, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ı destekleyeceğini duyurduğundan bugüne saldırılara maruz kalıyor. Bu
açıklama öncesinde neredeyse birçok parti ile olumlu görüşmeler gerçekleştiren
HÜDA PAR, aldığı karar sonrasında görüştüğü partiler de dahil birçok partinin
saldırısına maruz kaldı. İlk etapta HÜDA PAR’ın geçmiş seçimde aldığı oyu
küçümseyen parti yetkilileri, HÜDA PAR’ın ülke genelinde gördüğü teveccüh
sonrası algı ve iftira dolu tezviratlarla HÜDA PAR’a yüklenmeye başladı.
Onlar saldırdıkça HÜDA PAR tanındı, onlar
karaladıkça HÜDA PAR’ın hakikat güneşi tüm ülkeye yayıldı ve gönülleri ısıttı
adeta. Kendilerince çamur atıp, karalayıp gözden düşmesi için uğraştılar ancak
halk, HÜDA PAR’ı tanıdıkça sevdi. HÜDA PAR’ın ve misyonunun düşmanı olanların
yalan ve iftiralarını gören halk, algı operasyonlarına kanmadı ve her bir ilde
en az binlerce HÜDA PAR üyesi, gönüllüsü oluştu. Şu anda her ne kadar AK Parti
listelerinden seçime gireceği için oy oranı belli olmayacak olsa da HÜDA PAR’ın
oy oranını en az beşe katladığı ifade ediliyor.
Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in dediği
gibi; "Üzülme! bu davanın sahibi Hak’tır. Hak olan davada zafer
muhakkaktır." Evet! HÜDA PAR her ne kadar bir parti olarak yola çıksa da
HÜDA PAR’ın davası parti davası değildir. HÜDA PAR bir davanın partisidir. O
dava Peygamberlerin, varislerinin, alimlerin, Müslümanların davasıdır. Bu dava
uğruna nice bedeller ödenmiş ve kıyamete kadar da ödenecek bedelleri olan bir
davadır.
HÜDA PAR alışılagelmiş siyasi partilerin
aksine davasının bilincinde, sorumluluğunda ve bu uğurda her bedeli ödemekten
geri durmadan yoluna devam edecek bir partidir. İşte saldırıların arkasındaki
sebeplerden biri de budur. HÜDA PAR bugüne kadar tüm saldırılara, iftiralara algı
operasyonlarına rağmen AK Parti ile yaptığı seçim ittifakında verdiği sözden
geri dönmüyor. HÜDA PAR’ın 4 ilde milletvekili adayı olsa da Türkiye genelinde
seçim çalışmaları yürütüyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden
kazanması için, AK Parti’nin mecliste daha güçlü bir temsiliyeti olması için
gecesini gündüzüne katarak, canla başla çalışıyor.
HÜDA PAR’a saldırıyorlar çünkü bugüne
kadar HÜDA PAR gibi çalışan bir parti ile karşılaşmadılar. Saldırıyorlar çünkü
HÜDA PAR misyonunu en iyi şekilde yürütüyor. Saldırıyorlar çünkü HÜDA PAR’ın
duruşunu gören, çalışma azmini, gayretini gören, vizyonunu gören tüm kesimler
HÜDA PAR’a yakınlaşıyor ve kaos severler kan kaybediyor, oy kaybediyor…
HÜDA PAR’ın ne hiçbir yöneticisi ne de
hiçbir ferdi herhangi bir dünyalık makam uğruna, maddi bir çıkar uğruna hareket
etmiyor. Bu işi Allah için yapınca da her şeyiyle mücadeleye ortak oluyor.
Neredeyse hepsi gönüllü olarak bu işi yapıyorlar. Canıyla, malıyla, zamanıyla
elindeki tüm imkanlarla bu dava uğruna mücadele veriyorlar. Dünyalık hiçbir
beklentileri olmadan, hiçbir kimseden övgü beklemeden… İşte bu gayretli
çalışmayı gören karanlık odaklar saltanatlarının ellerinden gideceğini
bildikleri için saldırıyorlar, saldırtıyorlar.
Ama onlar ne kadar oyun kurarsa kursun,
piyonlarını ne kadar sokağa, HÜDA PAR’ın üzerine sürerse sürsün bu dava haktır
ve bu davada zafer muhakkaktır. Çünkü bu Allah’ın vaadidir. Saff süresi 8.
Ayette Yüce Allah şöyle buyuruyor; “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek
istiyorlar. Kâfirler istemese de Allah, nurunu tamamlayacak olandır.”