Gazze'de yaşanan katliamlar her geçen gün artıyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar; bombalarla, ambargoyla, açlıkla ölüme mahkum ediliyor. Tüm dünya susarken, bizdeyse hükümet en yüksek perdeden “kınıyoruz, lanetliyoruz" diyor. Her olaydan sonra aynı cümleler, aynı nutuklar: “Kudüs kırmızı çizgimizdir… İlk kıblemizdir… Müslümanların en önemli kutsalıdır…”
Evet, halk olarak biz de aynı duyguları taşıyoruz. Ama artık bu sözler bizde bir heyecan, bir güven uyandırmıyor. Çünkü arkasından hiçbir somut adım gelmiyor. Bu açıklamaların halkta bir karşılığı kalmadı. Buna düpedüz halkın gazını almak denir.
Hükümet, sanki bir vakıf, bir dernek, bir sivil toplum kuruluşu gibi davranıyor. Sanki icra makamında değilmiş gibi konuşuyor. Oysa gücü elinde tutanlar, sadece konuşmaz; adım atar, bedel öder, duruş gösterir. Devlet olmak, sadece duygusal tepkiler vermek değildir. Devlet olmak, somut kararlar alabilmektir. Gerekirse ilişkileri tümden kesebilmektir, gerekirse yaptırım uygulayabilmektir.
Bugün halk, hükümetin söylemlerini değil, eylemlerini görmek istiyor. Çünkü her “kınama”dan sonra aynı sahneler devam ediyor. Kudüs kırmızı çizgimizse, neden bu çizgiyi aşanlara karşı hiçbir şey yapılmıyor?
İktidarda olanların, muhalefet diliyle konuşması artık inandırıcılığını yitirdi. Sanki kendi ellerinde hiçbir yetki yokmuş gibi şikayet eden bir dil... Oysa halk kimseden şikayet duymak istemiyor. Aksine çözüm bekliyor, adım bekliyor, kararlılık bekliyor.
Bugün dünyada siyonist terör devleti İsrail'e en somut ve net cevapları veren ülke şüphesiz Yemen'dir. Kısıtlı imkanlarına rağmen tavır gösteren Yemen’in ortaya koyduğu duruş, birçok ülkeye ibret olacak niteliktedir. Yemen, bir söz devleti değil; bir duruş devletidir.
Filistin için gözyaşı döken bu millet, iktidarından sadece duygu değil, duruş görmek istiyor. Gücünü halktan alan bir yönetim, bu halkın en temel hassasiyetine bu kadar tepkisiz kalamaz. Gönül alıcı cümlelerle, duygusal söylemlerle bu iş artık yürümüyor. Hele hele her seferinde aynı ezber cümlelerle halkın karşısına çıkmak, halkın aklıyla dalga geçmek gibi algılanıyor.
Evet, Kudüs kırmızı çizgimizdir. Evet, ilk kıblemizdir. Ama bu cümleleri defalarca tekrarlamak, Filistinli çocukların hayatını kurtarmıyor. Artık herkes biliyor ki kınamakla devlet olunmaz. Kınamakla tarih yazılmaz. Kınamakla zalim durmaz.
Bugün susanlar değil, duranlar yazılacak tarihe. Ve halk, sadece kimin ne dediğini değil, kimin ne yaptığını asla unutmuyor. Selam ve dua ile...