Özelde Avrupa’da genelde de
dünyanın birçok yerinde Kur’an’a saldırılar devam ediyor.
Tarih boyunca da cehaletin
taraftarları hakikate karşı aynı saldırılara devam etmiş. Özellikle Avrupa’da
dünyanın en barbar saldırıları bilim insanına ve hakikat taraftarlarına karşı
yapılmıştır. Kimi idam edilmiş, kimi de canlı canlı yakılmış. Bunlar tarihin
sayfaları arasında utanç vesikaları olarak durmakta.
Bugün Avrupa’nın dinlere olan
bakışına baktığımızda hala eski duyguların depreştiğine tanık oluyoruz. İkinci
dünya savaşında Yahudilere yapılan düşmanlık ve zulümler dün gibi
hatırlanmakta. Endülüs Müslümanlarına yapılan vahşi katliamlar da
unutulmamakta.
Buna rağmen Avrupa insan
hakları ve özgürlükleri konusunda tarihin son döneminde dünyaya örnek olacak
atılım ve kararlara imza attı. Bütün dünyaya adeta bir insanlık dersi verdi.
Dünya mazlumları zulümden kurtulmak için Avrupa’ya akın ettiler.
Ama bugün gelinen süreçte
Avrupa’nın bu insan hakları ve özgürlükleri söyleminin sadece kendi
vatandaşlarını ve değerlerini kapsadığını anladık. Kendi dışındaki insanları
sömürdüğünü, onlara bir mal gözüyle baktığını müşahede ettik. Kendileri lüks ve
şatafat içinde yaşarken, sömürdükleri ülkelerin açlıktan öldüklerine şahit olduk.
Gelinen noktada Avrupai değerlerin insanlığı kurtaramayacağı artık aşikar oldu.
Avrupa’da insanlar İslam’ı
araştırıyor ve tanıyınca da fevç fevç İslam’a giriyorlar. Bütün istatistiklerde
İslam dünyada ve Avrupa’da en çok taraftar kazanan din oluyor. Avrupa da bunu
görüyor ve bundan ürküyor. Bunun olmaması için Müslümanları Avrupa’dan atmanın
veya geriletmenin hesabını yapıyor. Tarihte Müslümanlar sadece Endülüs’te yok
oldular. O da dünyada görülmemiş katliam ve sürgünlerden dolayı. Diğer
yerlerde, Müslümanlar girdikleri yerlerden bir daha çıkmamışlar. Bunu bilen
Avrupa tarihi tekrar tekerrür etmek istiyor. Yaptığı zulümlerle, hakaret ve
provokasyonlarla bir taraftan Müslümanları kışkırtıp halk nezdinde haksız
konuma düşürmek istiyor, diğer taraftan da halkını da Müslümanlara karşı
kışkırtmak istiyor. Sürekli Müslümanları ve İslam’ı sorunmuş gibi gösterip,
halkın teveccühünü kırmak istiyor.
Ey Avrupa senin de kurtuluşun
ancak İslam’la mümkündür. Sağladığın muazzam dünyevi refahı ancak İslam’la
koruyabilirsin ve insanlığın hizmetine sunabilirsin. Yoksa sen de görüyorsun ki
soyun kurumaya doğru yüz tutmakta. Tarihte İslam düşmanlığı yapıp abad olmuş
bir medeniyet yoktur. Nüfusun yaşlanmakta, genç nüfusun uyuşmakta, eğlenmekte,
içmekte, evlenip çoluk çocuk sahibi olmamakta. Her yıl yüzbinlerce göçmen
almak zorunda kalmaktasın.
Gel artık İslam’a olan düşmanlığından vazgeç! Bu güneşin insanlarını aydınlatmasına mani olma! Sen de biliyorsun ki, İnsanın ve insanlığın kurtuluşu sadece onda. Yoksa sen ve medeniyetin bütün bu zenginliğinize rağmen tarihe ibret sayfası olarak Karun gibi batıp gireceksiniz!