0

                          

Doğada normal şartlarda filler tepişip boğuştuğunda onların ayakları altında çimenler ve çiçekler ezilir. Ancak burada fillerden kastım devlet ve PKK’dır.gerek İslam coğrafyasının tamamında olsun gerekse ülkemizde olsun fillerin tepişip boğuşmasında her halükarda ezilen, kaybeden maalesef mazlum ve kimsesiz halkımızdır.Bu halkların ismi Kürt olsun ister Arap ister Türkmen isterse de başka bir şey fark etmez.

Ülkemizden örnek vermek gerekirse kırk yıldır devlet ve PKK’nin boğuşmasında her zaman zarar eden masum ve mazlum Kürt halkı olmadı mı? Yerinden yurdundan olan dağı taşı ateşe verilen onlar olmadı mı? Kızını oğlunu veren onlar olmadı mı? Bu boğuşma sırasında inancını, örfünü, gelenek ve göreneklerinden koparılan hep bu mazlum halkımız değil mi? Ezilirken sadece bir filin ayakları altında ezilmedi, iki fil de bu halkı ezmedi mi? Yani bu mazlum halk hem devletten hem de PKK’den her türlü zulmü gördü. Devletin zulmünü anlıyoruz zira bu halk hem Kürt hem de Müslüman’dı, peki sözde Kürt halkının hamisi, gasp edilen haklarının savunucusu iddiası ile sahaya çıkan PKK’nın zulmünü anlamakta güçlük çekiyoruz.

Öyle ya ey PKK yıktığın köprüler bu halkın değil mi,yaktığın tırlar bu halkın değil mi,imha ettiğin barajlar,termik santralar bu halkın malı değil mi,ateşe verdiğin dükkanlar çarşılar,bu halkın malı değil mi,kapattırdığın kepenkler,akamete uğrattığın ticaret vesaire hepsi bu mazlum mustazaf halkın zararına değil mi?

Haraca bağladığın iş adamları Kürt değil mi, tamam bu halkın sokaklarını, caddelerini yapmıyorsun hiç olmasa var olanı da hendekler kazdırarak bozma.6-8 Ekimleri yaşattığın insanların kaç tanesi Kürt değildi? Cizre’nin Nur Mahallesinde kadını ile çoluk çocuğuyla ateşe verdiğin insanların kaç tanesi Kürt değildi? Aralarında polis asker mi vardı?

Bu Kürt halkı yıllardır sana nesini vermedi ki? Kızını mı vermedi oğlunu mu vermedi, malını mı vermedi, canını mı vermedi, oyunu mu vermedi? Nesini senden esirgedi ki hatta inancını bile senin batıl olan sosyalist zihniyetine kurban etti. İnancını, namus mefhumunu her şeyin üstünde tutan Kürt halkına gayri Müslim, lezbiyen eşcinsel ve her türlü değerden mahrum insanları millet vekili diye teklif ettin buna bile bütün varlığı ile sahip çıktı, hatta bile bile cehennemi bile göze alma pahasına destek vermedi mi? Bütün bu fedakarlıklarının karşılığı tırlarının yakılması mı olacaktı, dükkanlarının yakılması mı olacaktı, yollarının köprülerinin tahrip edilmesi  mi olacaktı, sana seksen millet vekilini tekrar bir savaşa bu halkı sürüklemen için mi teslim etti.

Ey HDP,PKK Silvan’da, Lice’de  Ağrı’da vesaire yollarda yaktığınız arabalar size oylarını ve her şeylerini veren Kürtlerindir.Yıktığınız köprüler Muş- Diyarbakır yolunu bağlayan yani mazlum Kürt halkına hizmet eden köprülerdir.Yakılan şantiyeler barajlar termik santralar ve buralarda yakılan araçlar Kürt halkının malı mülküdür, bunlar Kürdistan’ın zenginlikleridir.Buralarda çoluk çocuğunun nafakası için çalışan ve kaçırıp tehdit ettiğiniz işçiler Kürtlerdir, sizlere her şeylerini verenlerdir.Sahi siz kiminle savaşıyorsunuz? Kürt halkı ile mi devletle mi  bu araçların hangisi polis ya da askeri araçlardır.Yanlış anlaşılmasın bunu söylerken polis asker arabası yakılsın demiyorum.Çünkü neticede polis de asker de insan onlar da ölümü değil yaşamayı hak ediyor.

Hayır, bu mazlum Kürt halkı bunları hak etmiyor. Bu kadar fedakârlığın karşılığı bu değildir. Bu halkın huzura barışa kardeşliğe ihtiyacı var. Bu halkın hizmete ihtiyacı var.Bu halkın güvene güven içinde işine gücüne gitmeye ihtiyacı var.Bu halkın insan gibi yaşmaya ihtiyacı var.Zaten yüz yıla yakındır bu mazlum halk devletin zulmünden istemediği kadar nasibini aldı .Yıllarca bu halk inancından kimliğinden dolayı yeterince devletten her türlü zulmü gördü.Artık her halk gibi bu halkında insan gibi yaşaması gerekir.Bunun yolu da savaş değil kaos değil.Bombaların patlaması değil yollarının kesilmesi değil arabalarının dükkanlarının yakılması insanlarının çocuklarının dağa kaçırılması değil.Bu halk inancına iradesine sahip çıkmak istiyor.

 

Bugün devletin de bunu görmesi gerekir. Bütün bir halkı potansiyel suçlu ilan etmekten vazgeçmeli, bu halkın insani ve İslami tüm haklarını hiçbir şeye pazarlık konusu yapaksızın vermesi gerekir. Bu halkı elinde silah olanlara kurban etmemesi gerekir. Kısacası bu mazlum Kürt halkı artık fillerin boğuşmasını istemiyor. Zira bu boğuşan fillerin ayakları altında ezilen çimenler değil, bu halkın evlatlarıdır. Bu halkın maddi ve manevi değerleridir. Bu halkın huzurudur, güvenliğidir. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *