HDP İSLAM’IN ÖRTÜSÜNÜ AŞAĞILIYOR AMA ALİM VE DİNDARLARIMIZDAN SES ÇIKMIYOR…

Yüce rabbimiz Kur’an’da tesettürle ilgili şöyle buyuruyor:

"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. Allah, Gafûrdur, Rahîmdir." (Ahzab, 33/59).

"Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Ziynet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Ziynet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin umduğunuza nail olasınız." (Nûr, 24/31).

"Ay halinden kesilmiş ve evlenme için ümidi kalmamış olan yaşlı kadınlar ziynet yerlerini erkeklere göstermemek şartıyla dış elbiselerini bırakmalarında onlar için bir günah yoktur. Bununla birlikte yine de sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır." (Nûr, 24/60).

Resul-i Ekrem’e de kulak verelim:

Hz. Âişe'den rivâyete göre, bir gün Hz. Ebû Bekir'in kızı Esmâ ince bir elbise ile Allah Resulünün huzuruna girmişti. Resulullah (s.a.s) ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu:

"Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çagına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir." Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti." (Ebu Davûd, Libâs, 31). "

"Kadın örtülmesi gereken avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan ona gözünü diker." (Tirmizî, Radâ, 18).

HDP ALLAH VE RESULÜNÜ TAHKİR ETTİ

Yukarıdaki ayet ve hadisler tesettürün İslam’ın emri ve Müslüman bir bayanın inancının gereği olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Oysa HDP Silopi teşkilatı sözde” kadına şiddete hayır “eyleminde açık açık İslam’ın şiarlarından ve tesettürün simgesi olan çarşafı kölelik simgesi olarak kullandı. Bu hareketi ile önce Allah’ın ayetlerini ve resulullahın sünneti inkâr ve tahkir edilmiş oldu. Daha sonrada iffetli bütün Müslümanların inancına hakaret etmiş oldular.

İSLAM’DAN UZAKLAŞTIRMA PROJESİNİ HDP’YE VERDİLER

Aslında zamanında faşist Türkler İslam’ın bütün şiarlarına yasak getirip hemen hemen hayatın her alanında yasaklayarak İslama savaş açmışlardı. Uzun yıllar bu şekilde İslam ila mücadele ettiler. Daha düne kadar kamusal alan diye her yerde Müslüman bayana hayatı zindan ettiler. Bu tarih boyunca yapılan İslam düşmanlığı projesi Batıda nisbeten başarılı da oldu. Ancak dinine, İslami olan bütün örf adet gelenek ve göreneklerine sıkı sıkıya bağlı olan Kürt halkına bu projelerini kabul ettiremediler. Ancak maalesef yarım kalan bu projeyi yerli işbirlikçilerine devir ettiler. İşte HDP zihniyeti bugün bu bölgede farklı etkinlikler ile bu yarım kalan projeyi başarı ile uygulamayı sürdürüyor. Hergün bir sebeple bu halkın dini değerlerine saldırıyor. Bir taraftan yeni nesli iffetsizleştirerek  diğer taraftan islamın ve Müslüman halkın değerlerine hakaret ederek saldırarak ağa babaları olan Kemalistleri memnun etmeye çalışıyorlar.

ONLARA GÖRE ALLAH’IN EMRİ KÖLELİK

Allah aşkına bakar mısınız HDP zihniyeti Allahın ayetlerine, peygamberimizin uygulamalarına çok açık bir şekilde “KÖLELİK” diye hakaret ederek sokaklara çıkıyor, diğer taraftan lezbiyenliği, eşcinselliği, lutiliği ve her türlü gayri İslami ahlaksızlığı da sahipleniyor, övüyor,Müslüman Kürt halkına “medeniyet” “,özgürlük” yalanları ile yutturmaya çalışıyor.Bu şekilde her gün biraz daha bu halkı dinden iffetten hayadan uzaklaştırıyor.Ey HDP zihniyeti, sen ne yapmaya çalışıyorsun, kime hizmet ediyorsun,  kimin taşeronluğunu yapıyorsun? Kuran ve sünnetin hükümlerini inkâr etmekle tahkir etmekle saldırmakla bu halka hangi faydayı sağlıyorsun?

Mertçe bu halka “ben sizin dininizi yok etmek, sizi dinsizleştirmek ve bütün değerlerinizden kopararak sizi efendilerime köle etmekle görevliyim. Efendilerim bu hizmetlerim sayesinde bana destek veriyorlar, beni kolluyorlar.”desene. Neden bu cesareti göstermiyorsun?

EŞİ ÖRTÜLÜLERİN HDP’YE DESTEK VERMELERİNİ ANLAYAMIYORUM

Ey namazında niyazında olan, eşi tesettürlü olduğu halde bu güne kader her şeyi ile HDP zihniyetine destek olan, onlara arka çıkan Müslüman kürt halkı, hala neden hakikatleri göremiyorsunuz? Hele bir bak HDP zihniyeti her gün açık açık senin dinine inancına örfüne ve bütün değerlerine küfür ediyor. Rabbinin ayetlerini peygamberinin uygulamalarını” KÖLELİK “ diye tahkir ediyor, inkâr ediyor. Kızının, hanımının, annenin tesettürüne açıkça küfrediyor. Buna karşı her türlü ahlaksızlığı açık saçıklığı edepsizliği medeniyet diye sana, kızına, hanımına kabul ettirmeye çalışıyor. Senin camine, kuran kursuna, medreselerine taşlı, Molotoflu, silahlı saldırılarda bulunuyor, camilerini ateşe veriyor. Okuduğun kuranı kerimini ateşe veriyor, ayaklar altına atıyor.

HAKİKATLERİ NE ZAMAN GÖRECEKSİNİZ

Hala bu hakikatleri görmeyecek misin? Sana hizmete gelen Müslüman gençleri diri diri ateşlerde yakarak öldürüyor, hala gözünü açmazmısın? Hele kızına, gelinine, hanımına bir bak nerde Allahın emri olan tesettür? Bu ahlaksızlığı kimler onlara sevdirdi? Sen ne zaman bu acı gerçekleri fark edeceksin? Bunları görmen için daha neyi bekliyorsun? Namazının da yasaklanmasını mı bekliyorsun? Kaç kez daha sokaklarda, caddelerde kuranına, inancına hakaret edilmesini bekleyeceksin? Ne zaman gayrete gelerek “Neden benim kuranıma, inancıma hakaret ediyorsunuz, siz kime hizmet ediyorsunuz, dün ezanımı yasaklayan, camilerimi ahıra çeviren, medreselerimi kapatan, kuran öğrenmemi yasaklayan, şeyhlerimi, âlimlerimi, liderlerimi cami önlerinde dar ağaçlarında asanlardan ne farkınız var? Kızlarımızın tesettürünü yasaklayıp onun yerine Avrupa’nın giyim kuşamını bize dayatan Kemalistlerden ne fakınız kaldı? “ Diyecek, dindar, cesaretli, namuslu atalarının yolunda bir Kürt olduğunu ortaya koyabileceksin. Bunun zamanı gelmedi mi?

EY ÂLİMLER VE DİNDARLAR, NEDEN SESİNİZ ÇIKMIYOR?

Ey âlimler, kanaat ehli ve de tüm dindarlar. Bu ne zillet, burnunuzun dibinde, gözünüzün önünde rabbinizin ayetlerine, peygamberinizin sünnetine, annenizin, eşinizin, kızınızın islamın şiarı olan tesettürüne hakaret ediliyor. Ama sesiniz çıkmıyor. Bu Avrupa hizmetkârı, kendini bilmez yaratıklar sizin hepimizin suskunluğundan, nemelazımcılığınızdan cesaret almıyorlar mı? Tepkinizi koymanın sesinizi yükseltmenin, tavrınızı koymanın zamanı gelmedi mi? Bunun hesabını Allaha verebilecek miyiz? işi, gücü mukaddesatlarımızla mücadele olan bu zihniyetin sahiplerini mahkum etmenin, yaptıklarına pişman etmenin zamanı gelmedi mi? Bu dinin sahipsiz olmadığını göstermenin zamanı gelmedi mi? Toplumumuza bütün hıyanetlerin, bu çirkeflikleri anlatmanın zamanı gelmedi mi? Süslü söylemlerle bu halkı dininden uzaklaştıranların hilelerini, gerçek yüzlerini hep beraber bu halka anlatmanın zamanı gelmedi mi? Sanırım dinimize ve halkımıza karşı görevlerimizi gereği gibi yapmadığımız takdirde zarar gelmesinden korktuğumuz dünyamızı da izzetimizi de, ahiretimizi de kaybederiz.