88

Bursa'nın Osmangazi ilçesinde bulunan Mithatpaşa Ortaokulu Müdürü, hem toplumun inancına, hem velilerin isteklerine hem de pedagojik olarak da gayet yerinde olan bir karar vermesine rağmen, ülkemin azgın azınlığın çıkarmış olduğu gürültü yüzünden görevinden alınmış. Neyse ki velilerin ve duyarlı STK'ların tepkileri sayesinde tekrar görevine iade edildi.

19. yüzyıla kadar dünyada tek cinsiyet eğitim modeli hakim iken, sanayi devriminden sonra batıda yaşanan reform hareketleri ile eğitim alanında da yeniliklere gidildi. Laik eğitimin hakim olmasından dolayı toplumsal değerler gözetilmeden olaylara gerek ekonomik gerek de ideolojik bakılmasıyla karma eğitime geçilmeye çalışıldı. 20. yüzyılda ise karma eğitim modeline geçmeye daha da hız verildi. Ülkemizde ise Osmanlının dağılma dönemi ile başlayan ve Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte karma eğitim, yeni bir şekil aldı. Dönemin şairleri ve yazarları, karma eğitim ile çağdaş bir medeniyete gidileceği üzerine kalem oynattılar. Her ne kadar gençlerin ahlakını bozacağı endişesiyle karşı çıkanlar olmuşsa da istenen etkiyi oluşturamadılar. Ülkemizde 1973'te MEB'in  temel kanununda madde olarak yerini almış karma eğitim. Özellikle 28 Şubat ve sonrası karma eğitim, rejim meselesi haline getirildi.

1960'lı yıllardan sonra dünyada karma eğitimin eşitliği sağlanacağı havası estirildi. Resmi okullarda bu uygulamaya geçildi. Batıda kilise ve özel okullar ise bundan muaf tutuldu. Yani Batıda kız okulları her zaman oldu. Bizde ise her yerde karma eğitime geçilmeye çalışıldı. Hiç sorgulanmadan hiçbir yerde tartışılmadan ve veliler istemediği halde karma eğitime geçildi.

Karma eğitim, ülkemizde eğitimciler tarafından bilimsel ve Pedagojik olarak araştırılarak uygulanmış bir sistem değildir. İdeolojik sistemin tepeden inme baskıcı anlayışından dolayı Müslüman halka zorla giydirilmiş. Artısı eksisi düşünülmeden biz babadan/batıdan böyle gördük arabesk tarzı ayık olmayan kafayla verilmiş kararlardır. Örnek aldıkları Batı, verdiği karardan dönünce bizim kraldan çok kralcı yerli Batıcılar, yanlışlarını tabu haline getirdikleri için yanlışlarından dönmek yerine yanlışlarını rejim meselesi haline getiriyor.

Karma eğitimi savunanların zihin dünyasına baktığımızda daha çok halkın kültürüne ve değerlerine zıt olan kesimlerdir. Bu da bu kesimlerin gençleri eğitmekten çok eğitim üzerinden toplumu raydan çıkarma amacı güttükleri ortaya çıkıyor.

Batı, eldeki verileri incelerken baktılar ki, tek cinsiyetli  üniversitelerinden mezun olan kadınlar, karma eğitim alan kızlardan; iş hayatında ve bilimsel çalışmalarda daha başarılıdırlar. Batı, bu sefer 1980'lerde karma eğitimi sorgulamaya başladı. 1990'larda ise tekrar ayrı eğitime ağırlık verdiler. Çünkü beklenen verim alınamamıştı. Batının istediği kadın erkek eşitliği sağlanamadı. Eşitlikte başarısızlık elde edildi. Çünkü; toplumu yönetenler arasında çok az sayıda kadınlar vardı. Aynı işi yapan kadın ve erkek arsında ücret farkı vardı. Ayrıca okullardaki cinsel tacizi önleyemedi. Kadınlar reklam aracı olmaktan kurtulamadı.

Kadınları her alanda görmek isteyen zihniyete baktığımızda mesele, kadını tepede görmeye gelince maalesef kadın görülmüyor. Evinde eşitlik adı altında kadına yöneticilik rolü verenler, toplumda ise kadına yardımcı eleman gözüyle bakıyorlar. Evinde yardımcı olunca ikinci sınıf, ama dışarda yardımcı eleman olunca özgür. İdeolojilerinde kadın, daima yardımcı eleman olarak görülüyor. Örneğin 100 yıllık bir parti olan CHP'nin başına hiçbir zaman kadın geçmemiştir. 50 yıllık örgüt olan PKK’nin veya HDP’nin başına tek başına bir kadın geçmemiştir veya geçememiştir. Son dönemlerde eş başkanlık adı altında kadını yardımcı yapmak istedilerse de amaç ve niyetleri kadına değer vermek değil. Kadını, amaçlarına kurban etmek için basamak yapmaktır. 1789'da kurulan ABD’nin başına gelen 46 başkan içinde bayan yok....

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *