88

İman noktasında zaafiyetin artmasıyla birlikte toplum içinde günahlar açıkça yapılmaya başlanıldı. İnsanı otokontrol eden takva hassasiyetin düşmesiyle helal ve harama dikkat edilmez oldu. Ahiretin varlığına haddinden fazla şüpheyle bakıldığı veya inkâr edildiği bir zaman diliminde, kötülükler de aşikâr yapılır oldu. Kötülüklerin yapılmasının nedeni, ileride “hesap vereceğim” düşüncesinin insandan alınmış olmasıdır. İnsan, hesabını vermediği bir şeyin sonucunu düşünmez. Materyalist düşünce, insanı dar kalıplar içine hapsedecek bir düşünce dünyasını sunuyor. 

Fizikötesiyle uğraşmayan bu maddeci zihniyet, sonunu düşünmeyen ve inanç konularını insanlar için başka bir aleme bıraktırdı. 

Markette bir arkadaşımla Hz. Ömer dönemi hakkında konuşuyorduk. Gencin biri para bozmaya geldi. Marketçi arkadaş da parayı bozup üstüne de “Aha, bu da günahlarım olsun” dedi. Genç de “Ben sana günahlarımı versem öbür tarafta kurtuluşun yok, direk yanacaksın” dedi. Diğeri “Benim günahlarım daha çok” dedi. Marketçi arkadaş da “aaavvv bu yaşta bu kadar günaha nasıl bulaştın” deyince; genç de parasını alıp umursamadan gitti.

Marketçi arkadaş bana bakarak “Bu yaşta bunlar ne yapıyor?” deyince; bende dedim “Kimin ne yaptığı değil de işlediği günahların sonucunun ateş olacağını bile bile pervasızca yaptığından hoşnut olmuş gibi anlatması beni açıkçası üzdü. Sahabelere kıyamet sahnesi ile ilgili ayetler okununca içlerinden bazıları baygınlık geçirirdi. Müslüman bir toplumda Müslüman bir gencin cehennemi dalgaya alması akıbet noktasında kötü bir durumdur bu.”

Günahlar kalbe siyah bir nokta bıraktıra bıraktıra kalbi karartır. Üstad Bediüzzamanın deyimiyle “Her günahta küfre giden bir yol vardır.” Günah işleme noktasında dikkatsizlik insanın kalbini karartarak içindeki Allah korkusunu çıkartır. Onun için Allah Resulü sav yapılan bir hatadan hemen sonra tövbe edilmeli demiş. Ya da kötülüğün arkasından hemen bir iyilik yapın ki o iyilik yapılan kötülüğü izale etsin.

 

Kıyameti dalgaya alan başka bir olay da şudur: Bir arkadaş anlatıyor. “Akrabamızdan birine hal ve hareketlerini düzeltme noktasında uyardık. Bu yapılanların kıyamette hesabı sorulur, dedik. O da bir şey olmaz, dedi. Öbür tarafta çok çok iki balyoz eksik veya fazla vururlar, dedi.” Yaptığı işten vazgeçeceğine sonucunu dalgaya alarak kurtulacağını sanmak gerçekten büyük bir inanç zaafiyetinin göstergesidir. Şimdi, cehennem azabından da biri korkmazsa kötülük yapmaktan kim men eder onu? Hiçbir beşerî yasa onları kötülük yapmaktan men edemez. Böyle kişiler toplum içinde kendi menfaatleri için herkese de zarar verir. 

Farkında mıdırlar yoksa değiller, ama eski toplumların da helaka sürüklenme sebepleri, yaptıkları günahları dalgaya almalarıdır. 

Eski topluluklardan bazılarının kendi peygamberlerinin uyarılarını alaya alıp reddettiklerini bildirilerek sonunda başlarına çeşitli felâketlerin gelmesiyle yok edildikleri haber verilmektedir (Hûd 11/8; en-Nahl 16/34; Zümer 39/48).

Kelamların en güzelinde Allah’u Teala(cc) bizleri şöyle uyarmaktadır:

“Ve kazandıkları şeylerin (günahların) kötülükleri onlara görünmüş ve kendisiyle alay etmekte oldukları şey (azab) onları kuşatmıştı.” (Zümer-48)

“Sonunda yaptıklarının cezası onlara isabet etti ve kendisiyle alay eder oldukları şey onları kuşatıverdi.” (Nahl-34)

 

Ahiret endişesi olmayan bu Müslüman milletin silkelenmesi lazım. Akıbet noktasında hassasiyetin oluşması için maddeci eğitimden manevi eğitime geçmek lazım. Gayba inanmayı öğretmeyen eğitim; insanı, biyolojik bir hayvan seviyesine indirir. 

İslam’ın bu noktadaki çözümü bellidir. İnsanların kötülüklere bulaşmaması için önlemler alınır. Onları İslam ile güzel bir şekilde eğitir. Onların otokontrollü olmaları için manevi noktada eğitim verir. Eğer duygularına yenilip de bir hata işleseler de tövbe kapısını gösterir onlara. Onlardan umudunu kesmez. Onları umutsuzluğa sevk etmez. Ardında da iyiliğe teşvik eder. Bir silgi gibi, yapılan yanlışların silinmesine vesile olup kalpleri temizlemeye çalışır.

Rabbim, ahiret endeksli bir hayat yaşamayı nasip etsin. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *