88

     İnsanlar veya devletler arasında zaman zaman sürtüşmeler, savaşlar meydana gelmektedir. Şartlara göre arabulucu kişilerin araya girmesi ile insanlar veya devletler barış yapmak zorunda kalıyorlar, yapmalıdırlar da. Tabi her barış, barışı sağlamıyor. Bazen barış, yeni bir savaşa hazırlık için yapılıyor. Çözüm sürecinde ülkemizde olduğu gibi. Bazen de barış, savaşanların aklını başa getirmek için düşünme fırsatı sağlama sürecisidir. Bu nokta da barışın etkili olması için savaşanların niyeti çok önemlidir. Niyeti, bozuk bir inançla kendine mal etmiş olduğu vadedilmiş toprakları alma gibi bir hedefi olan siyonist işgal güçleri ile yapılacak barış antlaşması yerini bulamayacaktır. 

     Şimdi siyonist İsrail'i düşündüğümüzde onunla barış yapılabilir mi? İsrail'in geçmişine baktığımızda barış yapılacak bir zihniyete benzemiyor. Savaş ahlakı olmayan bir devletin barış ahlakı da olmaz. Hedefinde işgal, sürgün ve sömürü olan bir zihniyetle barış antlaşması yapılsa bile karşı devlet yine güvende olmaz. Tarihi; katliam, zulüm ve sözünden dönme olan bir zihniyetten barış gibi huzurlu bir kelime çıkmaz. Hiçbir hak ve hukuk tanımayan, güçten başka anladığı bir dil olmayan bir zihniyetle barış olmaz. Hedefinde sizi öldürmek ve sömürmek olan biriyle sağlayacağınız barış, onlar için sözden ibaret bir barış olacağı için, sizi uzun ömürlü yaşatmaz. İlk fırsatta sizi öldürmeye çalışır. Siyonist İsrail geçmişi sabıkalı olan yasa dışı bir örgüttür. Siyonistlerin olduğu yerde huzur ve barış ortadan kalkar. Arz-ı Mev’ud  (Vaat edilmiş Topraklar) yani Nil Nehrinden Fırat Nehrine kadar olan toprakların tamamını elde etmek gibi bir hedefi olan bir işgal rejimi ile barış ne mümkün. Türkiye, Irak, Suriye, İran, Mısır gibi ülkelerin topraklarını da içine alan bir ajandaya sahip hastalıklı bir zihne sahip bir zihniyeti barış yoluyla durdurmak imkansız. 

     "Türkiye, İsrail'in saldırılarına karşı Filistin'e destek olmak için Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere, ilgili tüm uluslararası kurumları harekete geçirmek üzere girişimlerini sürdürürken Cumhurbaşkanı Erdoğan da şimdiye kadar Filistin'den Rusya'ya, Katar'dan Pakistan'a, Kuveyt'ten Cezayir'e 20'ye yakın ülkenin devlet ve hükümet başkanıyla telefon görüşmesi yaptı. Erdoğan görüşmelerde, İsrail'in saldırılarını "terör" olarak nitelendirerek Filistinli Müslümanlara yaşatılan zulmü en sert şekilde kınadığını ifade etti."

     Türkiye'nin böyle bir adım atması güzel ve sevindirici bir adım. Şuan ki tabloya göre var olan devletler içinde yapabilecek en güzel girişim denilebilir, ama sonuç alınır mı işte orası pek güven vermiyor. Sebebi ise şımarık çocuk İsrail’in, ağababaları emperyalist devletler tarafından zap edilmemesidir. Geçmişte de aynı şekilde verdiği sözlerden dönmüş olmasıdır. Bir de Arz-ı Mev'ud hayalleri... 

     Bir Müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz. Siyonist çeteler her seferinde sıkıştıklarında uluslararası kamuoyunun nabzını düşürmek için  barış yapmış gibi görünüp fırsatını bulunca tekrar  saldırıyorlar. Saldırıların şu anlık durdurulması siyonistleri amaçlarından vazgeçirmeyecektir. Kalıcı çözüm; siyonizmin, siyonistlerin yok olmasıdır. Siyonist işgalciler var olduğu müddetçe kan durmayacaktır. Kendini inandırdığı vadedilmiş topraklara ulaşmak için hedefinden vazgeçmeyen bir işgal rejimi ile kalıcı çözümü yakalamak mümkün değildir. Çözüm olarak ancak onun belinin kırılmasıdır. 

İkinci çözüm yolu ise:

Bu siyonist işgal rejimini destekleyen emperyalist devletler madem bu siyonistleri çok seviyorlar onlara kendi ülkelerinden toprak versinler. Bu lanetli hastalıklı kavmi içimize taşıyan İngilizler onları kendi ülkelerine alsınlar. Ya da onları destekleyen abd kendi ülkesinde onlara bir eyalet versin. Onlar da biliyorlar ki bu lanetli kavim ne kadar onlara uzaksa daha rahat olacaklar. Onun için uzaktan bu İşgalci zihniyeti destekleyip ümmetin içinde ur gibi var olmasını destekliyorlar.

     Zaman gösterdi ki artık pansuman tedbirler ile kalıcı çözümü getiremeyiz. Onun yerine etkili tedbirlerin alınması gerekir. Kalıcı çözüm için de siyonist işgal rejiminin ya yok olması gerekir ya da oradan emperyalist sahiplerinin kucağına sürülmesi gerek. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *