88

Bugün; kameralara, yasalara rağmen her gün artan hırsızlık olaylarından bahsedeceğim. Milletin gözünün içine baka baka cesursa yaptıkları hırsızlığa değineceğim. Cesurlar mı yoksa devletin yasaları mı cesaret veriyor onu bugün konuşacağız.

Batman'da gün geçmiyor ki bir hırsızlık olayıyla karşılaşmayalım. Ülkede bir zam bir de hırsızlık almış başını gidiyor. Dur durak bilmeden, önü alınamadan virüs gibi artıyor zam ile hırsızlık. Oturduğumuz ortamlarda millet ya zamları konuşuyor ya da hırsızlık vakalarını. Batman'ın gazetelerine bakıldığında hırsızlık olayları neredeyse her gün var. Tabi medyaya yansımayanlar da var. Sebebi ise; halk devletten umudunu kestiği için, artık emniyeti arayıp vakaları bildirmiyor haliyle. Hatta halkta şu kanat oluşmuş: "Ön kapıdan giren hırsız bizden önce arka kapıdan çıkıyor. Şikâyetimiz boşuna" diyorlar. 

Bugün sizlere duyduğum, yaşadığım bazı hırsızlık olaylarından bahsedeceğim biraz.  İki ayda iki defa çalıştığım Rehabilitasyon Merkezine hırsızlar dadandı. Bizim bahçeden belli aralıklarla iki tane motorsiklet çalındı. Birinci kattaki evimizin dışarıdaki klimanın motorunu çaldılar. Kardeşimin arabasına girip inşaat malzemelerini çaldılar. Şubat ayı içerisinde Seyitler Mahallesindeki bir caminin elektirik süpürgesi ve bazı malzelerini çaldılar. Esnafın dükkanına, arabasına; halkın evine, nereyi uygun görseler giriyorlar. 

     Birkaç gün önce beraber oturduğum bir grup arkadaşın bahsettiği ve fıkra olacak derecede bir kaç olay aktarayım sizlere. 

Kadının biri mutfaktan sesler geliyor diye bakmaya gitmiş. Mutfağa girince birinin olduğunu ve elinde de bıçak olduğunu görür. Kadın ani refleksle bağırmaya başlayınca hemen kocası gelmiş. Kocası ile hırsız boğuşmaya başlamış. Hırsızın bir elinde tablet ile telefon, diğer elinde ise bıçak varmış. Kocasına seslenen kadını, kocası duymayınca kadın gidip dış kapıyı açmış ve hırsıza seslenmiş: "Kardeşim, kapı açık kaç! Ne yapayım? Kocamı kurtarmak için aklıma bu geldi" diyor. 

Yine seyitler Mahallesinde hırsızlar bir eve girmişler. Ev sahibi peşlerine düşmüş. Arkalarından pis küfürler etmiş. Siz erkekseniz bir daha gelirsiniz, o zaman size gösteririm gününüzü, der. Sonraki gün aynı eve hırsız yine girmiş. Bu sefer adam, evinin damına çıkmış hırsıza bağırarak şunu demiş: "Vallah tu meri" (yani sen erkeksin). 

Gün geçtikçe artan hırsızlık olaylarına bakınca insan, yasaların ve emniyetin hırsızlardan yanaymış gibi bir algıya kapılıyor. Yoksa hırsızlık vakaları bu kadar artmazdı. İnsan hakkı adı altında yatak odalarımıza kadar girme cüreti gösteren hırsızları kimler koruyor? Devletin müdahale ettiği yok. Devlet de  halkın, başının çaresine bakmasına izin vermiyor. Mağdur olan halk oluyor. Ben, yasaların caydırıcı olduğuna inanmıyorum. Her hırsızın onlarca sabıkası var. Yolda polis görünce biz korkuyoruz aman bize bir şey sormasınlar diye. Hırsızlar emniyeti, ceza evini, evleri bellemişler. İslam'i yasalar şart. Yeni anayasanın konuşulduğu bu günlerde şeriatın hırsızlar için köklü çözümü lazım. Aksi halde fıkralar halinde her gün bir hırsızlık olayı duyacağız. Evlerimizin camları korkuluklardan, kapıları ise kilitlerden kapalı ceza evini andırıyor. Evden çıkarken bir iki dakika kapıları açmakla vaktimiz geçiyor neredeyse. Sokaklarında  hırsızların cirit attığı bir Batman istemiyoruz. Ya devlet görevini yapsın ya da halk kendi güvenliğini sağlasın. Devlet halktan yana mı yoksa hırsızdan yana mı, bir karar versin! 

Cuma günü gazetemizin de manşetten verdiği "Halk Tedirgin" manşeti olayın vehametine istinaden, HÜDA PAR Batman İl Başkanı Sayın Davut Şahin Bey yetkilileri göreve çağırarak açıklamada bulunmuştu. Bu makaleyi yazarken, eşim dedi ki: "Pazardan bir arkadaşımın içinde para ve kimliği olan çantasını da çaldılar bugün." İnanıyorum ki kimin ağzını açsanız size bir kaç hırsızlık olayını anlatacaktır. İslam'ın köklü yasalarını  görmek ümidiyle...

 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *