HER KEMALİN BİR ZEVALİ VADIR

               Avrupa denilen olgu Batı devletlerinden oluşan bir devletler topluluğudur. Haçlılar olarak da bilinirler. Hıristiyan kulubü denilen bu devletler kendilerini efendi, diğerlerini yani Müslümanları da köle olarak görürler.

               Her ne kadar Cenab-ı Allah bizleri onları dost edinmemekle ikaz etmişse de, bizler hala onların peşine takılıp gitmekteyiz. Ne olursunuz bizi de aranıza alın, biz de sizden olalım diye yırtınıp dururken, onlar da “hayır kardeşim siz bizden olamazsınız, siz Müslümansınız, siz ortadoğulusunuz” deyip durmaktadırlar.

               Sözüm ona bu Avrupalılar bizleri hep şamar oğlanı olarak gördüklerinden, onlara karşı yapılan en küçük ters hareket onları çıldırtmaya yetmektedir. Öyle ya hep onlar emir verecek, bizler de uygulayacaktır. Biz onların topraklarında alın terimizle çalışacak, onlar zenginleşecek, üretecek, ürettikleri malları da yine bizlere satıp kar edeceklerdi. O da yetmez İslam topraklarını sömürecek, Müslümanları birbirine düşürecek, her tarafı kan ve gözyaşı ile dolduracaklardı. Yıllardır bu böyle sürüp gitti. İstedikleri oldu. Yaktılar, yıktılar, talan ettiler.

               En son 2. Abdulhamid’e diş bilemişlerdi. Onu da içerideki hainler tayfası desteğiyle düşürdüler. O gün bugündür bu ülke de istediklerini yaptılar. Ama artık kontrolden çıkan bir şeyler olmaya başladı. Birileri bu tuzağı gördü. Onların dönen tekerleklerine çomak sokmaya, artık biz de varız demeye başladı. İşte o zaman onlar da bugüne kadar görünen cici çocuk yüzlerindeki perdeleri indirip gerçek yüzlerini göstermeye başladılar. Yıllardır hoca efendi diye besledikleri bel’am kılıklı hainlere darbe yaptırmaya kalktılar. O da başarılı olamayınca ve kullanılacak maşa kalmayınca ateşi kendi elleriyle körüklemeye başladırlar. Küfür tek millettir sözünü doğrulamak için birleştiler. İslam’ın mukaddesatlarına tahammül gösteremeyerek camileri ateşe verdiler. Köpeklerini savunmasız insanların üzerine sürdüler. Bunları yaparken de utanmadılar. Yine efendilik rollerini sürdürmeye devam ettiler. Ettiler ama hastalıklarının çok derinlerde olduğunu ve bu hastalıklarının onların vücutlarını kemirmeye başladığının farkına varmadılar. Bu illetin ırkçılık, ayrımcılık olduğunun farkında değiller.

               Bu illetin daha önce nice milletleri helak ettiğinin farkına varmadılar. Irkçılığın lanetlendiğini bilmediler. Bu davayı güdenlerin sonunun hüsran olduğunu unuttular. Onlar zaten Allah’ı unutmuşlardı. Allah da onlara kendilerini unutturmuştu. Onların gözleri hakikatleri anlamaz, kalpleri hakikatleri kavramaz, kulakları gerçekleri duymazdı. Onlar da zaten öyle davrandılar. Yaptıkları maskaralıklar haddi aşmıştı. Bu utanmazlıkları onlara cesaret verdi.

               Ancak Sünnetullah her zaman olduğu gibi tecelli edecekti. İlahi kanunlar zamanı gelince hükmünü icra edecekti. Her kemalin bir zevali vardı. Onlar da kemal noktalarının sonuna gelmişlerdir artık. Bu kemalin bir sonu olacaktı. Bugün yaşadığımız olaylar da bu kemalin sonu ve zevalin başlangıcıdır. Bugünde sonra Avrupa artık eski Avrupa değildir. Avrupa hülyası yerle bir oldu. Savundukları değerler tuzla buz oldu. Büyüttükleri tanrılarını bir çırpıda yediler.

               Hasta adam hastalığının farkında değildir. Bir ur gibi bünyesini yiyip bitirecektir. Bu hastalığın tedavisi İslamdadır, Kur’an dadır. Ancak onlar bunu anlayacak çapta ve olgunlukta değildirler.