0

 

            Okulu okul yapan özellik, öğrenciye dolayısıyla insana kazandırdığı niteliklerdir. Hiçbir anne baba çocuğunu boşa zaman geçirsin, eğlensin diye okula göndermez. Toplumun okuldan beklentisi çok ama okulun bu beklentilere ne kadar cevap verdiği önemli…

            Öğretmenler de öğrencilere sınırları belirlenmiş bilgileri aktarırlar. Bu bilgi topluluğuna müfredat adı verilir. Bu müfredatı, yani okullarda çocuklarımıza neyin ne kadar, nasıl öğretileceğini de Milli Eğitim Bakanlığı alt kurumu olan Talim ve Terbiye Kurulu belirler. Bu kurulu da bakanlık yetkilileri görevlendirir. Bir ülkede derin devlet ne ise Milli Eğitimde de Talim Terbiye Kurulu odur. Yani orayı sivilleştirmek kolay değildir. Onların belirlediği kurallara çoğu kez siyasiler çok zor müdahale eder. Yani siz devleti demokratikleştirebilirsiniz ama eğitimi, eğitim sistemini demokratikleştirmezseniz, yine tek tipçi, ideolojik saplantıların kurbanı olmuş, tek taraflı düşünen bir nesil yetiştirmeye devam edersiniz. İşte Ak Parti hükümetlerinin de yıllardır başarmadığı konulardan biri de budur. Birçok alanda reformlar yapıldı, her ile sayıları binlerle ifade edilen derslikler yapıldı, yüzbinlerce öğretmen ataması yapıldı, ama eğitimin derin devleti değişmedi. Siz darbelere karşı direnirsiniz ama kitaplarınızda hala darbelere methiyeler düzülür farkına varmazsınız.

            Siz, size göre Ulu Hakan olan Abdulahmid Han’ın yüzyıllık hayallerini gerçekleştirmek için gecenizi gündüzünüze katarsınız, kitaplarınız hala O’nu kızıl sultan diye damgalar. Siz insanların kafasındaki tapuları yıkmaya çalışırsınız, ama milyonlarca öğrencinin okuduğu kitaplarda tek adamlık resmi ideolojisi ilahlaştırılır. Kurtuluş Savaşında hiçbir katkısı olmayanlar kahraman diye tanıtılırken, milletin has evlatları da gerici yobaz diye tanıtılır. İşte halkın değerleriyle örtüşmeyen bir müfredattan da bugünkü nesiller ortaya çıkar. Siz insanların giyim kuşam hakkını savunursunuz, kitaplarınızda farklı giyim biçimlerini aşağılayan fotoğraflar her tarafı kaplamakta. Bu nasıl tezat değil mi? Artık bu nesillere hükmetmek çok zor gelmeye başlar. Çünkü onlar sizin öğretmediklerinizi başka yerlerden öğreniyorlar. Artık bilgi ve iletişim çağındayız, bilgiyi saklamak mümkün değil.

            Milli Eğitim Bakanlığı geç kalmış olsa da nihayet müfredatı yenileme, güncelleme çalışmalarına el attı. Yaptığımız kısa bir inceleme neticesinde olumlu yönlerin daha çok olduğunu fark ettim. Dolayısıyla milletin değerleriyle barışık, ideolojik dayatmalardan arındırılmış bir metin olduğu göze çarpıyor. Kitaplarda olur mu bilmem ama, keşke Türkiye’yi oluşturan farklı halklardan (Kürtler, Araplar vs.) bahsedilerek bütün bu halkların aynı toprak parçası üzerinde beraberce bin yıldır yaşadıkları, tasada ve kıvançta bir oldukları, Kurtuluş Savaşını beraber kazandıkları, bütün bu halkları birbirine bağlayan en büyük bağın İslam bağı olduğu anlatılsa çok mükemmel olacaktı. Osmanlının tebbası olan bu halkların arasına hiç kimsenin fitne fesat tohumu ekmeye gücü yetmeyeceği vurgulansa çok daha iyi olacaktı.

            Söz müfredattan açılmışken sınav sistemi konusunda da birkaç söz söylemek gerekir. Okullardaki eğitim ve sınavlar müfredat temelli ama, liseyi bitiren öğrenciler ÖSYM ‘nin hazırladığı sınava giriyorlar. Yani eğitimi vere kurum ile sınavı yapan kurum farklı olunca, öğrenciler de sınav temelli yetişiyor, dolayısıyla okulu ve öğretmeni bir süre sonra önemsememeye başlıyorlar. Özellikle lise son sınıfta öğrenciler tamamen dershane temelli eğitime yöneliyor. Okul artık onlar için bir kıymet hükmü ifade etmiyor. Okullar da bu gerçeklerden hareketle öğrencileri ders konusunda fazla sıkmamakta, onları sınava yetiştirmek için her türlü hokkabazlığı yapmaktadır. Müfredat her yönüyle gelişmiş öğrenci yetiştirmeye çalışırken, sınav için hazırlanmak zorunda kalan öğrenci testkolik oluyor. Ne kadar soru çözerse o kadar iyi öğrenci oluyor. Ama ahlakını ve değerlerini kimse sorgulamıyor.

 

            Öğretim sistemimizi sınav odaklı olmaktan kurtarmadığımız sürece, iyi öğrenci yetiştirmek çok zor olacak. Müfredat değişecek ama sınav mantığı aynı şekilde devam edecek. Bakalım bu sistem ne zaman çocuklarımızı yutmaktan yorulacak.             

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *