Ne çekiyorsak içimizdeki hainlerden, ikiyüzlülerden, korkaklardan bir de tembellik ve tedbirsizliğimizden çekiyoruz. Hedefe ulaşamayışımızın ana nedenleri bu gibi sebepler..

Hemen yanı başlarındaki Gazze halkı iki yıldır terörist israilin soykırımına uğruyor ve açlıktan kırılıyorlar ama bu hainlerin kılı bile kıpırdamıyor. Mısır’dan, Ürdün yönetimlerinden ve onlara uşaklık yapanlardan söz ediyorum..

30 yıllık dikta rejime devrimle Cumhurbaşkanı seçilen Mursi yönetiminin Gazze’yi destekleyen politikalarının siyonisti zora sokacağının anlaşılması üzerine düğmeye basılmıştı.

ABD-israil destekli kanlı darbeyi yapanlar, bugün soykırım altındaki Gazze’yi yalnız bırakmayacak İhvan hareketinden 60 binden fazla insanı zindanlara tıkarak önlemini taa o günlerden almıştı bile..

Ürdün yönetimi de geçtiğimiz ay, yanı başında Filistin’de soykırım sürerken ileride israile tehdit potansiyeli taşıma ihtimali olan on yılların hareketi İhvan’ın faaliyetlerini yasaklayarak mal varlıklarına el koymuştu.

Oturdukları koltukları, uşaklık ettikleri siyonist ABD’ye borçlu hisseden hainler, böylelikle terörist israile, rahatça soykırım yapabilecekleri ortamı sunmayı bir görev addediyor.

Hain yöneticiler böyle iken oluşturdukları düzene angaje olan işbirlikçi uşakları boş durur mu? Durmaz elbette..

Mısır dikta rejiminin parlattığı tanınan televizyon sunucusu Ahmed Musa, bu uşaklardan biri olduğunu tescilledi..

Ahmet Musa, 222 gazetecinin aralarında olduğu 55 bin insanın katledildiği Gazze için binlerce kilometre yol katederek Refah sınırında soykırıma dikkat çekmek isteyen vicdan sahibi insanların "Mısır'ı utandırma oyunu" içerisinde olduklarını iddia eden sözde bir gazeteci!..

İnsanlıktan uzaklaştıkça siyonistleşen tipler bunlar!

Mısır’ın siyonist yanlısı yönetimi, Refah Sınırında siyonist soykırıma dikkat çekmek için yapılacak gösteriye katılmak için Mısır’a gelen insanlardan tespit edebildiklerini sınır dışı ediyor!..

Tunus’tan yola çıkarak Fas, Cezayir, Libya’dan binlerce insanın katıldığı Sumud konvoyunun Mısır’a girişine (Perşembe günü itibariyle) izin verilmiş değil.

Ancak bu daha ne ki! diyebileceğimiz başka hainlikler, insanlıktan çıkma yarmalar var ki hayret ki ne hayret!..

Vahşetin yaşandığı Gazze’nin içinden Yaser Ebu Şebab adında Filistinli bir alçağın liderlik ettiği, sayıları 100 civarında tahmin edilen uyuşturucu satıcısı bir grup..

Bunlar siyonist israille işbirliği içerisinde kendi halkına ihanet ediyor. Teröristbaşı Netanyahu da geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada Gazze'deki bazı grupları HAMAS'a karşı koymak amacıyla silahlandırdıklarını itiraf etmişti.

HAMAS tarafından uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla tutuklanan Ebu Şebab, işgalci israilin Ekim 2023'te Gazze'ye savaş açmasıyla birlikte hapisten kaçmıştı..

Ebu Şebab, Gazze “halkına karşı işgalcilerle işbirliği yaptığı" gerekçesiyle HAMAS tarafından aranıyor. Geçtiğimiz günlerde 6 HAMAS üyesi bu hain yerli teröristlerce şehid edildi. Bunun üzerine Kassam mücahitlerinin bu hainlere karşı başlattığı operasyonlarda şu ana kadar 50 kadarı etkisiz hale getirilmiş durumda elhamdülillah..

Filistin’in hamisi diyebileceğimiz ancak bir türlü siyonist teröre dur diyecek fiziki adımı atmayan ülkemizde de sorun yok mu?

Ekonomik boykotu bile tam anlamıyla uygulayabilmiş değiliz. İçimizdeki “vatandaş!” siyonistler elini kolunu sallaya sallaya Gazze’ye giderek katliam yapıp dönüyor! da onları yargılayacak yetkinliği kendimizde göremiyoruz!

Bu etkisizliğimizi gören Marksist, Kemalist yerli siyonist zihniyetliler de çıkıp “Onca sorunumuz varken bize ne Gazze’den, HAMAS’tan” diyerek algı operasyonları çekmeye çekinmiyor haliyle..

Gazze’de yaşatılan insanlık trajedisi karşısında bugünden sonra kim ki boykot etmiyorsa, elinde güç yetki bulunup kullanmıyor adım atmıyorsa hesabını vermekle sorumludur.

Peygamber Efendimiz de(Sallallahu Aleyhi Vesellem) öyle demiyor mu;

“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.”