Bütün Yollar Roma'ya Çıkıyor Gibi

Abone Ol

Başlıktaki deyim, Sezar'ın Roma'ya kurdurttuğu yol ağını ifade etmekle birlikte "nereye niyet ederseniz edin yol sizi Roma'ya götürür" manasında bir dayatmayı da ifade eder. Son yüzyılın bütün savaş ve barışları, yönetim modelleri, ideolojiler ile insan, hayvan, bitki, toprak, hava, su ve atmosfere dair projeler Siyonizm’e direk veya dolaylı olarak hizmet etmiştir.

   1. ve 2. Dünya Savaşı'nın mutlak galibi Yahudilerdir. Bu sürede devlet kurmakla kalmamış, gettolarında tecrit edilmiş ve aşağılanmış olarak yaşadıkları Avrupa'nın uygarlığının patronu da olmuşlar. Büyük bir tezat ancak Avrupa'nın ırkçı partileri bile Siyonizm’e hizmet etmektedir. Bu savaşlardan sonra teşekkül ettirdikleri İslam coğrafyalarının yönetimlerinin tamamına yakınını kukla edinmeyi başarmışlardır. Edemediklerini de birlikte vurmaktadırlar.

 NATO’ya girme iddiası ile başlatılan saçma sapan Ukrayna-Rus savaşına yüz milyarlarca dolar akıtan Avrupa ve ABD, günün sonunda pençeleri sökülmüş, Ortadoğu'dan kovulmuş ve Amerika'nın Ukrayna'yı sömürgeleştirme planına razı olan bir Rusya oluşturdular. Amerika tarafından bir “film” ile parlatılan “tiyatrocu” Zelenski'nin Yahudi bir figüran olduğunu savaşın ilk günlerinde bu köşede yazmıştık. Nüfusun üçte biri Rus olan bir ülkeyi bir oyuncu/şarlatan üzerinden Rusya ile savaştırmak ancak ince işlenmiş bir işçiliğin eseri olsa gerek. Trump-Zelenski kapışma sahnesini de misyonu sona ermiş Zelenski'ye sözde bir itibar kazandırma ve oynanan onca oyunu gözden kaçırma senaryosundan başka bir şey değildi. ABD, kameralar karşısında böyle bir tartışmayı yapmayacak kadar birikimli bir ülkedir. Ve göreceksiniz, ABD Ukrayna'nın yeraltı zenginliklerinin tamamını alacak ve bu sermayeler ile israilin güvenliğini sağlamaya devam edecektir. İran’ı vurma planında Rusya devre dışı kalmıştır. Avrupa'nın sembolik çıkışları da zaman içerisinde sönecek ve günü kurtarmaya dönüktür.

Suriye'de devrimi biz gerçekleştiririz ama israil rahatlar. Hatta Suriye'yi adım adım işgal ediyor. Haber bile olmuyor. Azerbaycan'da savaşı biz kazanırız ama Bakü’ye israil çöker. Mısır'da devrimi biz yaparız ama darbe ile Kahire israil için güvenli bir “kale” olur. Hacca biz gideriz ama Suud rejimi bu paraların çoğunu Amerika'ya peşkeş çeker. Tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda "ölen ve savaşı kazanan biz, ancak günün sonunda dar ağacında hain olarak(!) sallanan yine biz" gibi

Bağlayacak olursak; Türkiye'nin teröre silah bıraktırma süreci, uzak-yakın coğrafyalar dahil herkes için hayati önemi haizdir ve Kürtler için PKK'dan kurtulmaktan daha hayırlı bir sonuç olamaz. Ancak kapalı kapılar arkasında, hikayesini bilmediğimiz sürecin günün sonunda kime ne kadar yarayacağı yaşadığımız tecrübeler ile de bizi ürkütmüyor değildir. Filistin davasına kayıtsız kalma ve israili tehdit eden unsur ve ülkeleri zayıflatmaya hizmet edeceği endişesi, sesini sıfırladığınız bir televizyondan izlediğiniz orkestranın hareketleri kadar komik gelebilir.

 Peki, bu gücü israil bu nüfusuyla nasıl elde ediyor? Elbette ki sermayeyi ve medyayı tekeline alarak. Bu iki silahı birleştirerek sermayedarı ve siyasetmedarı dizayn ediyor. Onların eliyle dünyaya nizam veriyor maalesef. Öyle ya iktidara yakın içimizdeki Zorlu Holding bile israile alenen enerji vermekten ve hizmet etmekten çekinmiyor. Cumhurbaşkanının 30. yıl kutlamasında yere göğe sığdıramadığı Kanal 7'nin beş reklamından dördü, Coca-Cola, Doritos, Elidor, ve Fnish ise boykotu nasıl kırdıklarını ve kılcal damarlarımızın nasıl işgal edildiğini varın siz düşünün.

 Yeryüzünde yüzlerce dev marka ve şirket ya Siyonistlerindir ya da onların hizmetindedir. Belki 20 israili finanse edecek kadar olan bu para nereye gidiyor olabilir sizce

Şimdi siz söyleyin bütün yollar Roma’ya çıkmıyor mu?