Allah'ım yoksa delirdim mi ben? Herkes ama herkes delirmiş olmayacağına göre ben deliyimdir.

Bizim coğrafyalarda yaşanan bu kadar vahşet-ticaret-siyaset-ihanet denkleminin, günün sonunda "feraset-cesaret-azamet-keramet"e evrilmesini bir ben mi göremiyorum? Benim akım herkesçe kara, benim karam herkese ak... Savana'da kan, ihanet, cinayet, vahşet başını almış gidiyorken aynı şekilde "normalleşme" de bir o kadar almış başını gidiyor ki olsa olsa ben anormalimdir ya da paranoyağımdır. Öyle ya tarih, edebiyat, sosyoloji okumuşlardan iyi mi bileceğim? Zaten son zamanlarda dalıp dalıp gidiyorum. Hanım ikide bir "delirdin mi, ne..." diyor.

Herkes o kadar "norm"al ki ben yazarken kılı kırk yarıyorum. Yazıp yazıp üstünü "yok bu olmaz, buna ne derler, bu şunları incitir, şu maslahata aykırı, şu ıslahata aykırı, şunu da yazsam herhalde köyün delisi sayarlar" diye çiziyorum.

Mesela en gür seda ile "Ey terörist Netanyahu..." dediğimiz halde terörist ile direkt ve dolaylı ticarete devam etmeye izanım yetmiyor. Yine en berrak nida ile "Ey terörist devlet..." dediğimiz devlete petrol sevkiyatını aklım almıyor. Yine en haşin nida ile "Ey soykırımcı siyonistler..." dediğimiz halde binlerce kendi Siyonist vatandaşlarımızın gidip Gazze'de çocuk katledip ülkemize zafer naralarıyla geri dönmesini hafsalam almıyor. Politik-diplomatik-ekonomik bu denklemi nakıs aklım almayınca deliriyorum işte. Öyle ya, bunu "derin ve reel politik deha", "tarihsel bağdaşlı derin strateji" diye satanların yanı sıra dolaylı, dolambaçlı, imalı yazanlar bilmeyecek de ben mi bileceğim? Söyletemiyorum bu deliye işte! Ve her defasında üç kez deliriyorum: Fiilin kendisine, fiili allayıp pullayanlara ve susanlara...

Üstadın “Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor. O yangını söndürmeye koşuyorum. Yolda birilerine çarpmışım; ne ehemmiyeti var?" eylemine aldanan tek deli ben miyim?

Suud, BAE, Katar(Körfez hainleri) ümmetin malını, namusunu, şerefini Gazze'nin bir numaralı katili Trump'a peşkeş çekerken alayı, evet alayı bunu allayıp pullayıp büyük bir zafer olarak sunuyor. “Diğerleri” de sus pus. Ben çıldırıp ağız dolusu küfür edecek olsam deli derler bana. Deliyim ya bağışlayın gayrı.

Trump'ın Şara'ya dayattığı "... Filistinli terörist! grupları ülke dışına çıkarma" şeklindeki tarihin en aşağılık teklif ve tehditler, Suriye'nin en kadim dostları tarafından "düşmanlarını dize getirme" diye pazarlandı ümmete. Gel de delirme. Bir ben görüyorsam sahiden deliyimdir.

İç barış ve silahları bırakmaktan daha büyük bir gelişme olamaz elbet. Ancak örgütü üretenler ile ülkemi sömürenlerin bıçak sırtı gibi susmaları bir beni mi endişelendirir acep. Öyle ise ben deliyimdir.

Tarihe nasıl bir miras bırakıyoruz bilmiyorum ama torunlarımız kozmik oda arşivlerini okuyunca ağız dolusu söyleneceklerdir bize elbet.