Bu hafta sonu itibariyle yaz
Kur’an kursları kapanacak. Altı hafta süren bu kurslarda elhamdulillah, elif,
be, te… ile başlayan Kur’an harfleri öğretildi. Harfler, harekeler ile
birleştirildi. Kur’an okumaya bir giriş yapıldı.
Sübhâneke’den başlanarak namazda okunan dualar ezberletildi. Dualar
ezberletilmeden Kur’an okumaya geçiş yapılmadı. Çünkü bu dualar ile ömür boyu
namaz kılınacak. Mevla’nın huzuruna durulacak. Kıyam, kırâat, rükû ve secdeye
varılacak.
Duaların Arapçası öğretilirken manaları da öğretildi ki ne okunduğu bilinsin.
Kur’an okumayı öğretme ve duaları ezberletme ile birlikte dinimi öğreniyorum
dersleri altında yüzlerce kız ve erkek öğrenciye akâid, ibadet, siyer ve ahlak
dersleri öğretildi. İmanın esasları, İslam’ın esasları, Allah’ın isimleri ve ne
anlama geldikleri; meleklere, kitaplara, peygamberlere, kaza ve kadere ve
ahiret gününe iman öğretildi.
İbadet dersleri altında, ibadetin özü ve temeli olan temizlik öğretildi.
Abdestin, teyemmümün ve guslün nasıl alınacağı öğretildi. Namazın içindeki ve
dışındaki şartlar ile birlikte pratik olarak iki rekât namazın nasıl kılınacağı
öğretildi. Kız ve erkek saflar halinde Mevla’nın huzuruna duruldu.
Kur’an öğrencileri mihrap, minber, vaaz kürsüsü ve şadırvanı tanıdı, camii ile
tanıştı.
Kur’an öğrencileri, siyer derslerinde gerçek önderi, hak rehberi ve hidayet
rehberi Hz. Muhammed Mustafa’yı (s.a.s.) tanıdı. Nerede, doğduğu, çocukluğu,
gençliğini, evlilik ve peygamberliğin gelişi ile beraber ilk emir olan oku
emrini öğrendi. Okumanın ancak Allah’ın ismiyle olabileceğini belledi. Hz.
Peygamber’in davetini, ilk Müslümanları, hicret ve Medine dönemini öğrendi.
Öğrendikleri ile Hz. Muhammed (s.a.s.) belleğinde bir yer etti.
Kur’an öğrencileri, ahlak derslerinde güzel ahlakın İslam’da olduğunu,
Müslümanlığın ahlak olmadan tamamlanamayacağını öğrendi. Ahlakta kimi örnek
alacağını, kimin izinde ve peşinde gideceğini öğrendi. Besmelesiz hiçbir işe
başlanamayacağını, her işin başında besmele çekilmesi gerektiğini öğrendi.
Yemek yeme ve su içme adabını, yatma ve uyanma adabını, ev ve cami adabını
öğrendi. Anne, babaya, büyüğe karşı saygıyı, küçüklere karşı merhameti öğrendi.
Kur’an okuma ve dinimi öğrenme ile birlikte, her gün ikramlar yapıldı.
Dondurmalar, kekler, şekerler ve çikolatalar afiyetle yenildi. Meyve suları
içildi. İkramlar ile birlikte çocuklar şenlendi. İkram yapanlar, şenlendi,
keyiflendi, ruhları ve gönülleri sevindi.
Çocuktur nihayetinde, bir şeker için belki camiye koştu. Ama bu vesileyle
Kur’an öğrendi, dinini ve diyanetini öğrendi.
Etkinlikler ve sosyal faaliyetler yapıldı. Cami içi ve dışında oyunlar oynandı.
Gezi ve piknikler yapıldı. Havuz sefası yapıldı.
Altı hafta toplamda doksan ders azdır belki ama bu kısa sürede tüm Türkiye’de,
tüm cami ve mescitlerde elhamdulillah binlerce kız ve erkek öğrenci bir eğitim
ve öğretimden geçti. Kur’an okumanın ve dini bilginin temeli atıldı ama önemli
olan bunu yaz kursundan sonra da devam ettirmektir. Ara vermeden anne babaların
evde günde bir sayfa da olsa çocuğuna Kur’an öğretmesi, beraber namaz kılması,
duaların dinleyip pekiştirmesidir. Aksi takdirde öğrenilenler bir daha ki yaza
kalır. O zamana kadar öğrenilenler unutulur. Sıfırdan başlanmak zorunda
kalınır. Tüm bunlarla birlikte, en doğrusu öğrencilerin ihtiyaç odaklı açılan
Kur’an kurslarına devam etmesi, camiyi hiç terk etmemesi, orada ders ve talim
almaya devam ederek bir cami kuşu olmasıdır.
Neslin ve toplumun ıslahı camiden geçer. Bu sebeple cami çocuklarımızın da
bizim de hayatımızda bir merkez olmalıdır diyor ve sizi Allah’a emanet
ediyorum.