On yıllardır büyük İsrail hayalleriyle yatıp kalkan
Siyonist, Musevi lobiler şimdilerde mevcut rejimi ayakta tutma endişesine
düşmüş durumdalar. Amerika ve önemli Avrupa ülkelerinde sermaye gruplarını,
medya kartellerini, siyaseti yönlendirme gücünü ellerinde bulunduran bu
lobiler, israilin geleceğiyle ilgili ciddi korku yaşıyorlar.
Bakmayın, Batılı ajansların güdümündeki iletişim araçlarının
algılarına… Siyonist rejim çatırdıyor. 7 Ekim sadece İslam ümmeti için değil,
dünya için, dünya halkları için bir milat oldu. Gazze’deki şanlı direniş,
akıllara durgunluk veren kahramanlık emperyalistlerin tüm plan ve projelerini
altüst etti.
Soykırıma uğrayan mazlum Yahudi efsanesi çöküp gitti.
Filistin topraklarının üzerinde kurulan rejimin ne kadar vahşi, acımasız, insanlık
dışı, psikopat bir rejim olduğu, Siyonistlerin iğrenç katiller sürüsü oldukları
artık tüm dünya tarafından biliniyor.
Batılıların onca çaba ve uğraşla, bin bir şeytani proje ve
algıyla dünya halklarına benimsettikleri Amerika, Avrupa, Batı, uygarlığın,
medeniyetin, insan hakları ve adaletin beşiğidir iddiasının kocaman bir yalan
olduğu gerçeği Batılı halklar tarafından bile öğrenildi.
Özgürlük, adalet, insan hakları, hümanizm yalanlarıyla
uyutulan Batılı halklar kandırılmış olmanın hayal kırıklığını yaşıyorlar.
Başlarındaki rejimlerin bir avuç Yahudi’nin çıkarları için hizmet eden uşak
rejimler oldukları, hiçbir insani ve ahlaki endişeye sahip olmadıkları gerçeğinin
şaşkınlığını yaşıyorlar Batılı halklar.
Batı yalnızlaşıyor. Siyonist çete yalnızlaşıyor. Halkların
kin ve nefret denizi içinde boğulma korkusu yaşıyorlar.
Çirkin yüzlerinin ortaya çıkması, bunca güce ve silah
üstünlüğüne rağmen direnişin aziz evlatlarıyla başa çıkamamaları onları daha da
kudurtuyor, azgınlaştırıyor. Daha çok vahşete, daha çok katliama, daha çok
soykırıma yöneliyorlar.
Başarısızlığın getirdiği korkular, güvenlik endişesi
Siyonist çete yöneticileri arasında sürtüşmelerin, iç ihtilafların, karşılıklı
suçlamaların başlamasına neden oldu. Yok olma korkusu yaşayan, ekonomisi çöken,
iç barışı darmadağın olan Siyonistler savaşı diğer bölgelere yayarak Gazze’deki
yenilgi ve zilletlerini örtbas etmeye, Amerika’yı bizzat savaşın içine çekerek
bölgeyi ateşe vermeye çalışıyor.
Öyle görünüyor ki savaş yayılacak. Direniş cephesinin diğer
güçleri de İsrail ve Amerika’nın vahşet ve barbarlığına, alçakça suikast ve saldırılarına
daha fazla tahammül edemeyerek karşı saldırıları tırmandırıyorlar. 7 Ekim’den
beri Gazze direnişinin yanında yer alıp Siyonistlerle kontrollü bir çatışma
yürüten Hizbullah’ın topyekûn savaşa katılması an meselesi.
Direnişin Yemen cephesinde de sular giderek ısınıyor.
Kızıldeniz’de Siyonistlere ait gemilere saldırıp Siyonist rejimin ekonomi ve
ticaretine büyük zarar veren Ensarullah, Amerika’nın bizzat devreye girip
mensuplarını şehit etmesinden sonra çok daha büyük bir savaş için hazır
olduğunu ve asla geri çekilmeyeceğini ilan ediyor sık sık.
Amerika’nın Irak ve Suriye’deki askeri üslerine yönelik
saldırıların arkasındaki güç olan Haşdi Şabi’nin karargahına yönelik füzeli
saldırı ve İran’daki menfur intihar saldırıları direniş cephesiyle Amerika ve
Siyonist rejimin arasındaki savaşın yayılabileceği ihtimalini güçlendiriyor.
Allah’ın izniyle direniş cephesi yepyeni katılımlarla
büyüyecek, güçlenecek. İslam ümmetinin coğrafyalarından hiç beklenmedik
aslanlar bu mukaddes savaşta yer almak için meydanlara çıkacak. Sünnisiyle
Şiisiyle ümmetin cesur evlatları Siyonist rejimi yıkıp Kudüs’ü özgürleştirmek
için cihat bayrağını dalgalandıracak.
Gazze’nin yürekleri iman ve ihlas dolu aslanları İslam
ümmetinin kalbinde özgürlük ve adalet meşalesini yakmayı başardılar. İslam
dünyasının dört bir tarafında ümmetin izzeti ve özgürlüğü için şehadete hazır
milyonlar var artık. Bu savaş bir iman küfür savaşıdır. Ve her zaman olduğu
gibi iman küfre galip gelecek inşallah.
HAMAS, İslami Cihat, Gazze, Siyonist düşman için pandoranın
kutusunu açtılar. Bu kutunun içinde zalim düşman için yenilgi ve zilletten
başka bir şey görünmüyor.