Ülkemizde yaşanan büyük depremler ve sel
felaketi sonrası bir umut olarak kapımızı çalan Ramazan ayının rahmet iklimine
sığınıp acılarımızın hafifletmesini beklerken İslam düşmanı kesimler
saldırılarına devam ediyorlar.
Seçimi ve ittifakları bahane ederek HÜDA
PAR’a ve HÜDA PAR üzerinden ‘İslami Yaşam’a saldırmaya başladılar. Bu amaçla
atmadık yalan ve iftira ile saldırı ve hakaretten geri kalmadılar. Ve bunu
bilmeden değil, yalan olduğunu bile bile bilinçli bir şekilde 5. Kol faaliyeti
çerçevesinde alçakça uygulamaya devam ediyorlar. Ne deprem acısı ne de ramazan
dinliyorlar. O kadar İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık ve kinle doludurlar ki,
günlerce TV ekranlarında HÜDA PAR konuşuldu ve koca koca adamlar unvanlarına ve
yaşlarına bakmadan bile bile yalan ve iftira atmaktan çekinmediler.
Bütün bu karalama kampanyalarına rağmen
HÜDA PAR yetkilileri ağırlıklarını koruyup gerekli ve tatmin edici cevapları
vererek halkta bir makes buldu. Bu defa da farklı bir şekilde bölge halkının
alışık olduğu lakin ülkenin aşina olmadığı bir oyun kurgulayarak HÜDA PAR’ı
oyun dışına atmaya çalıştılar. Nisa 76’de buyrulduğu gibi şeytanın hilesi
zayıftı ve tutmadı. Sokak röportajı adı altında yaptıkları kurgu hemen çöktü.
Sakallı bir şahsı provoke edip konuşturarak ülke gündemine getirdiler ve bakın
işte “dindarlar böyledir, HÜDA PAR’lılar böyledir” demeye başladılar. Tabi
yalan hemen çöktü. Adamların o kadar gözü kararmış, hased ve kinleri
akıllarının önüne geçmiş ki; mantıklı hareket edemiyorlar. Bir defa bu kurguyu
kurarken Batman’ı özellikle seçtiler ve Batman üzerinden mesaj verecektiler.
Lakin hesaplayamadıkları bir şey vardı. Bölgede herkes bir şekilde birbirini
tanıyor. Konuşan kimdir? Necidir? Hangi amaçla konuştu? Kimler ona oyun oynadı?
Gibi soruların cevabı hemen karşılık buluyor ve bulununca bu balon ellerinde
patladı. Her gördüğünüz sakallıyı dedeniz diye yedirmeye kalkarsanız böyle
rezil olursunuz. Buna rağmen uslanmadılar ve yalanlarını devam ettirdiler.
Yalan ve iftira bunların genlerinde var. Gerek CHP ve gerekse onların Kürt
versiyonu olan partilerde aynı yalan ve İslam düşmanlığı siyasetlerinin hareket
metodu ve olmazsa olmazlarıdır.
Bunların yalan ve saldırıları seçim
vaadlerine de yansıyor. Tamamen yıkım ve İslam düşmanlığı üzerine kuruludur.
Yapılan mega projeleri iptal ve İstanbul sözleşmesini geri getirme, Diyaneti
kapatma, din dersinin kaldırılması gibi… Halka faydalı bir icraatları yok.
Saadet Partisi iftarında Kılıçdaroğlu’nun
ve yanındakilerin seccadeye ayakkabıyla bastıkları foto gündeme geldi ve bunu
örtmek için kimler kimler “rakkase” gibi kıvırıp olayı meşrulaştırmaya
çalıştılar. Yuh olsun size. Hem aynı şahsın başka resmi de çıktı. Bununla ne
mesaj vermeye çalıştı diye düşünürken, aynı pozu zamanında FETÖ ve Mustafa
Kemal’in de verdiği belgelendi. Şimdi bununla ne mesaj verilmeye çalışıldığı
daha iyi anlaşılıyor. Zaten zamanında aynı şahıs başörtüsüne “bez parçası”
demişti. Sesiz kalırsak yarın fırsat ellerine geçince Kur’an’a da haşa “kâğıt
parçası”, Kâbe’ye de “taş yığını” diyecekler ve saldırıları
normalleştirecekler. Durum çok ciddidir. Bu saldırılarla Müslümanların nabzı
ölçülüyor. Onun için davalarına ihanet edenlerin ve dalkavukların
propagandalarına kanmayın. Bu zihniyetle mücadeleden geri adım atmayın. Onlara
fırsat tanımayın.
Muharrem İnce’nin de bunlardan bir farkı
yok. O da dini nikahtan tutun, tarikat ve cemaatleri dozerle yerle bir
edeceğine kadar tehditlerde bulundu. Yok birinin diğerinden farkı. Zaten uzun
süredir Kemalist sol kesim ve bilumum İslam düşmanları, başörtüsünden İmam
Hatip okullarına kadar her konuda tehditler savurma cüretinde bulunuyordular.
Bunların İslam’ a olan düşmanlıklarını zaten biliyoruz. İktidara gelecek
olsalar camileri kapatıp, Kur’an’ı yasaklayacaklar ve İslam’ı hayattan koparmak
için her türlü zulmü işleyecekler. Allah(CC) bu İslam düşmanı hainlere fırsat
vermesin inşallah.
Bu kesimlerin İslam’a olan kinlerini
biliyoruz, buna şaşırmıyor ve onlarla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hak-batıl
savaşı kıyamete dek devam edecek bundan geri adım atacak değiliz. Bizim
üzüldüğümüz nokta dindar kesimlerin ve hareketlerin davalarından saparak
Sisi’nin yanında duran sözde Selefi Nur (aslında nursuz) partisi gibi inanç ve
tarihe bile bile ihanet etmeleridir. Tarih boyunda Hak yoldan sapan nice
topluluklar var ola gelmiş ve olmaya da devam edecektir. Allah (CC) İslam üzere
ayaklarımızı sabit kılsın ve bizleri İslam düşmanlarıyla aynı safta olmaktan
korusun. (Amin)
Selam ve dua ile…