SEKÜLER GÜÇLER GÖREVE

     İsrailli yetkililer Gazze’ye düzenledikleri son hava saldırılarından sonra yaptıkları açıklamada bu sürecin en önemli kazancının bölgede Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır gibi dostların olduğunu keşfetmek olarak açıklamıştı Sanırım son süreçte Abd’nin de en büyük kazancı bölgemizde Pkk/Hdp gibi dostlarının olduğunu keşfetmek olmuştur.

      Malumunuz Abd’nin yeni partneri Hdp/Pkk, Ramazan ayında İslam’ın en büyük düşmanı Abd’ye Müslüman Kürtlerin merkezi Diyarbekir’de sözde iftar verdirerek şirinlik yapmaya çalışmıştı. Bu alçaklığa Diyarbekir’deki müslüman halktan beklemedikleri bir tepki gelince hevesleri kursaklarında kalmıştı. Müslümanlara ezelden beri kindar olan Abd’nin Mustazaflara olan kini bu olayla daha da arttı. Bundan dolayıdır ki Kürdistan bölge valisi gibi tavır takınan Abd Adana elçisi emir erleri Hdp’lileri de yanına alarak küstahça açıklamalarda bulunmuştu.

      Ekim ayının başında Işid ile Pkk/Pyd arasındaki çatışmaların şiddetlenmesi, Pkk/Pyd’nin ağır kayıplar vermesi üzerine Selahattin Demirtaş yönetimindeki Hdp heyeti Abd’de uzun süren görüşmelerde bulunmuştular. Bu görüşmelerden sonra müslüman Kürt halkına ihanette işbirliği anlaşmasına varılmış olacak ki Hdpli heyet Türkiye’ye döner dönmez alçakça plan işleme konularak vahşi çeteler sokağa dökülmüş sözde Işid’in vahşetini protesto eden barbar çeteler Işid’in ruhuna rahmet okuturcasına onlardan bin kat daha vahşi olduklarını dost düşman herkese ispatlıyorlardı.

      Olaylardan sonra halktan tepki gelince Hdpliler kıvırmaya, olayı provakatörlere yıkmaya çalışsa da sonraki açıklamalarında 6-8 Ekim vahşetinin planlı, programlı bir hareket olduğunu ifade etmekten çekinmiyorlardı. Pkk yetkilileri yaptıkları açıklamada 6-8 Ekim vahşetini “Kahramanca Serhıldan” olarak niteleyip selama dururken Selahattin Demirtaş da 6-8 Ekim’de harekete geçmeseydiler dünya devletlerinin ilgisini çekmeyeceklerini Kobani’ye yardım gitmeyeceğini itiraf ediyordu.

      Daha düne kadar Barzani’yi Abd uşağı olmakla suçlayanlar; sözde varlığını emperyalizm karşıtı olarak gören solculuğun tek temsilcisi olduğunu iddia edenler, Kürtlerin kara kaşlarına kara gözlerine hayran olduğu için milyon dolarlarca para harcayıp Işid’i bombardımana tutup, Pkk/Pyd’ye silah yardımında bulunan yeni dostuna sevgisini kendinden geçercesine “Bijî Serok Obama” çığlıkları atarak göstermeye çalışıyorlardı.

      Yeni müttefikleriyle güç delisine dönen; Müslüman Kürt halkını adeta soykırımdan geçiren Atatürk’ü “Kurtarıcı motif, tarihsel imge. ölümsüz bir mucize” olarak gören Hdpli Aysel Tuğluk “AKP kesin bir şekilde partner olmaktan çıkmıştır.  Bu açıdan süreç konusunda devletin geleceğini düşünenler ve seküler güçler hızla sorumluluk almalıdır.” Diyerek Kürt halkını Abd’ye piyon yapma alçaklığına girişmekten hiç çekinmiyordu. Hdpli tüm yetkililer artık açıkça çözüm sürecinde üçüncü taraf olarak Abd’yi istediklerini ifade edebiliyorlar. Pkk/Hdp’ye bütün Kürtleri peşkeş çekmesine rağmen yaranamayan Erdoğan da “Bunlar eskiden bu kadarını düşünemiyorlardı. Bu onları aşan bir akıldır.” Diyerek başka güçlerin devrede olduğunu ifade ediyor içine düştüğü bataklıktan kurtulmak için habire çırpınıyor Hdp/Pkk’ye taviz üstüne taviz veriyor, bölgedeki Müslümanların katline seyirci kalıyor ama bu şekilde çırpındıkça daha beter bataklığa saplanacağını bir türlü göremiyor.

         Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne Kürtlere her türlü zulmü uygulayan içteki ve dıştaki Seküler güçlere yalvaran içimizdeki hainlerin Kürtlere en büyük ihaneti sergilediklerini aziz Kürt halkı er geç görecektir. Abd’nin eski müttefiği Saddam’ın içine düştüğü durumdan ibret almayanlar bugünlerin şaşasına kapılarak hareket ederlerse çok yanılırlar. Allah mazlum Kürt halkını içteki ve dıştaki düşmanlardan, hainlerden muhafaza etsin bize ümmet birliği, millet birliği nasip etsin.