42 KİŞİNİN KATİLİ KİM?

      1 Kasım’da Pkk /Bdp vs. belki de tarihlerinin ilk olaysız mitinglerini yaptılar.( Çoğu yerde alışkanlıklarından vazgeçemeyenler oldu tabii) 6-8 Ekim Vahşetinin aksine bu sefer olaylarda ölümler yaşanmadı. Demek ki Pkk çevreleri isteyince olaysız, provokasyonsuz miting yapabiliyormuş. Provokatörlerine çok güzel sahip çıkabiliyormuş. 6-8 Ekim’de sokakları vahşi çetelere terk edenler, katillere, vahşilere engel ol(a)mayan devlet görevlileri de bu sefer hiçbir olaya izin vermeden eylemleri bitirebildiler. Madem bunu yapabiliyorsunuz neden bu duyarlık 6-8 Ekim’de gösterilmedi, neden o zaman mazlum halka sahip çıkılmadı. O zaman Kurban bayramı olaylarında ölen 42 kişinin katili kim? Bu katliamın vebali kimin boynunda?

       Peki hangi dağda kurt öldü de Pkk olaysız miting yapabildi? Bu sorunun açık cevabı: İmaj Düzeltme Operasyonu. Kurban bayramında bilinçli ve detayları önceden planlanmış bir projeyle halkı sokağa döken bu zevatlar beklemedikleri bir tepkiyle karşılaştılar. Kürdistan’da kendilerine muhalif olan tüm grupları yok etme hayalleri kuranlar, bu hayalleri boğazlarında kalınca üstelik vahşetlerine karşı halk tabanından tepkiler gelmeye başlayınca yan çizmeye başladılar. “Efendim olayların bizimle hiçbir alakası yok tamamen provokatörlerin işi, biz tamamen halkın iyiliğini düşünen birer melaikeyiz.” Demeye başladılar. Bu mide bulandırıcı söylemlerine inandırıcılık katmak için 1 Kasım Dünya Kobane Günü gibi uyduruk bir masal uydurdular. Vahşi çetelerine kesin emir verdiler: “Kimse olay çıkarmayacak. Bir günlüğüne de olsa medenice davranılacak.” Efendilerine sonuna kadar bağlı olan çeteler bu telkinler bir günlüğüne de olsa süt dökmüş kedi oldular.

        Pkk çevresini uysallaştıran tek neden “İmaj çalışması” değildi tabiî ki, Hizbullah cemaatinin sert bildirisinin de bunda büyük payı olduğu aşikâr. Bu sefer meydanın boş olmadığını, yaptıklarının bedelini misliyle ödeyeceklerini anlayan malum güruh bir anda sağduyu havarisi kesildi. Düne kadar katliamlarını savunanlar hemen kardeşlik, barış masallarına başladılar. Halkın canına zerre ehemmiyet vermeyenlerin kendi canları çok tatlı geldi ve olayların yatışması sağlandı.

        Tarihlerinin ilk olaysız mitingleriyle bir anda demokrasi havarisi kesilenler yaşanan onca vahşeti unutturmaya çalıştılar. “Bakın hiçbir olay yaşanmadı, biz sütten çıkmış ak kaşığız. Haydi herkes bize destek versin. Her bijî aşitî, her bijî biratiya gelan.” Terennümleri mırıldanmaya başlandı. Evladını yedikten sonra ağlayan timsah misali bu gözyaşları ne derece inandırıcı; geçmişten ders almayan halk, hakikaten de bu operasyona ne derce inandı bunu zaman gösterecek. 

        Peki gerçekten de olay bu mudur yani? Bir günlük demokratlık onca vahşeti unutturmaya yetecek mi? Devlet kurumları bu katliamları örtbas mı edecek, bunun hesabı sorulmayacak mı? Bunun cevabı ilerleyen süreçte belli olacak; ama anlaşıldığı kadarıyla İmaj Düzeltme Operasyonu’nda tek figüran Pkk değil. Bakalım filmin devamında hangi figüranlar devreye girecek, nasıl figürler sahnelenecek. Hep beraber göreceğiz.

       Görünen o ki hükümette bu çok başlı tutarsız yönetim, Hizbullah’ta evlat acısı, Pkk’de geçmişin kuyruk sancısı olduğu müddetçe bu aksiyon filmi sona ermez. Görelim Mevlam neyler neylerse güzel eyler.