SENSİN HAYATIN HAYATI…

Ey şehid!

Sen, dağlar kadar ihtişamlı,

Kar taneleri gibi esrarlı,

Atom ve hücreler kadar itaatkâr,

Gezegenler ve yıldızlar kadar zakir,

Onsekiz bin âlem kadar şakir,

Enbiya ve evliya misali sacid,

Ashabı nebi gibi abid,

Sahifei baharın en güzel çiçeği,

Kur’an sevdalısı ahseni takvimdin…

Ey şehid!

Seni nasıl okusam bilmem ki,

Seni nasıl öğretsem,

Seni nasıl anlatsam,

Seni nasıl tarif etsem,

Seni nasıl söylesem,

Seni nasıl bilsem,

Seni nasıl yaşasam?

Seni anlatmaya, sen olmam gerek…

Seni yaşamaya, sen olmam gerek…

Ey şehid!

Sensiz hayat anlamsız,

Sensiz hayat sessiz ve loş bir zindan gibi,

Sensiz hayat tatsız,

Sensiz hayat serap ve çorak bir çöl gibi…

Sensiz hayat zulümdür,

Sensiz hayat ölümdür,

Sensin hayatın sırrı,

Sensin hayatın anlamı,

Sensin hayatın hayatı…

Ey şehid!

Sana kalkan kirli eller utansın,

Sana gelen kör kurşunlar utansın,

Gül simanı yakan ateş utansın,

Sana rağmen,

Seni görmeyen kör gözler utansın…                                                   

Ey şehid!

Dağılır zifiri karanlıklar seninle,

Sona erer boran kışlar seninle,

Güller derer çorak toprak seninle,

Bahar gelir coğrafyama seninle,

İslam gelir, zulüm biter seninle…

                                                                      (Ekim şehidleri anısına)