0

 

Efendimiz aleyhisselatu wesselam’ın aramızdan ayrılması üzerinden on beş asır geçmiş olmasına rağmen Ebu Cehil ve avanesi ona saldırmaya devam etmekteler. Medeniyetin M harfinden mahrum Avrupa ve kimi başka çağd(aş)ışı ülkelerdeki küfür odakları ha bire çeşitli yöntemlerle efendimize saldırmaktadırlar.

Fiziki olarak efendimiz aleyhisselatu wesselam aramızda bulunmamaktadır. Belki efendimiz sünneti senniyyesiyle, siyeri mutahharasıyla manen aramızdalar. Efendimiz, Müberra yaşamını taklit eden müminler ile aramızdalar. Efendimiz aleyhisselatu wesselamın, insanlığı küfrün karanlıklarından islamın nuruna çıkarttığı ilahi öğretilerinin dünyanın her tarafında yayılması karşısında küfür ve şer cephesi büyük bir telaş içerisine girmiştir. Her yıl binlerce kişinin islamı seçmesi, özellikle de Avrupa ülkelerindeki islama yönelişler derin küfür şebekesini oldukça endişeye sevk etmektedir. Bunun karşılığı olarak ta necis dil ve kalemleriyle efendimize hakaretlerde bulunmaktadırlar.

Küfür cephesinin, çeşitli vesileler ile efendimiz aleyhisselatu wesselama saldırmasının başka bir sebebi de, gayretli İslam ümmetini gayretsizleştirmek, tepkisizleştirmektir. Efendimizin aramızda olmadığını bildikleri halde ona saldırmaları öyle sıradan birkaç dergi çevresi veya basın çalışanı falan filan değildir. Belki tüm saldırılar planlı ve programlıdır. Madem kâfirler durmadan efendimize hakaretlerde bulunmaktalar, biz Müslümanlar da tepkimizi Kur’an ve sünnet çerçevesinde ortaya koymalı, onların bu sinsi tepkisizleştirme ve gayretsizleştirme plan ve programlarını akim kılmalıyız. Bu konuda sivil toplum kuruluşlarının dayanışması çok önemlidir. Belki Rabbimiz bu vesileler ile ümmeti tekrar bir araya getirir de zalimler böyle alçak hakaretlerine devam edemezler. Bir de sosyal medya, yazılı ve görsel medya üzerinden de tepkiler ortaya konmalıdır.

Efendimize yapılan saldırıları bertaraf etme adına yapılabilecek en güzel tepkilerden bir tanesi de O’nun siyerini iyice okuyup anlama ve yaşamaktır. Hakikaten biz elimizdeki hazinenin değer ve kıymetini bilmiyoruz. Siyeri iyice mütalaa ettiğimizde, ashabı kiramın, zamanın süper güçlerini nasıl dize getirdiklerini anlarız. Yine cahiliye bataklığındaki dünyanın çeyrek asırda nasıl bir değişim ve dönüşüm geçirerek gerçek manada medenileştiğini göreceğiz. O zamanın tarihini okuduğumuzda, insanlığın Hz. Muhammed Aleyhisselatu wesselama ne denli borçlu olduğunu da fark edeceğiz. Zaten müsteşrikler de bunu itiraf etmektedirler. Hal böyle iken tekrar saadet asrına dönme adına, kadim izzet ve onurumuza kavuşma adına, her şeyden önemlisi de Allah rızası çerçevesinde İslami görevimizi ifa etme adına gözümüzün ve gönlümüzün nuru efendimizi hakkıyla tanımamız ve onu yaşamamız gerekmektedir.

Efendimizi tanıtma adına, son yıllarda memleketimizde ve Avrupa’da çok değerli çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle de Peygamber sevdalıları platformunun çaba ve uğraşları takdire şayandır. Bu çerçevede yapılan siyer sınavları, mevlit etkinlikleri vs. Müslümanlar olarak destek vermeli ve katılımda bulunmalıyız. Mademki elimizden bu gelir, bu tür çalışmalara desteğimizi artırmalıyız.

Efendimiz aleyhisselatu wesselama yapılan hakaretlere karşı tepkisiz kaldığımız zaman bu durum İslam düşmanlarının cesaretlerini artıracak ve saldırılar katlayarak artacaktır. İslam beldelerinde sayısız katliama imza atmış batı emperyalizminin cinayetlerini görmezden gelen kimi yerli ve yabancı odaklar, Fransa’daki Charlie Hebdo saldırısını her platformda dile getirmeleri, yazıp çizmeleri vs. ikiyüzlü, faşist ve çirkin yüzlerini göstermektedir.   

 

Hz. Muhammed aleyhisselatu wesselam biz Müslümanların kırmızı çizgisidir. Hiçbir bedbaht ona hakaret etme, eleştirme ve aleyhinde yazıp çizme özgürlüğüne sahip olamaz. Ashabı kiram onu nasıl sevdiyse biz de onu öyle seviyor ve canımızı yoluna kurban adıyoruz. Biz Müslümanlar peygamberlerin arasına hiçbir ayırım da koymuyoruz. Tüm peygamberlerin mesajı tevhittir. İsa aleyhisselamın davası ne ise, Musa aleyhisselamın öğretileri ne ise Hz. Muhammed Aleyhisselatu wesselamın dava ve öğretileri de peygamber kardeşlerinin davasının aynısı ve tamamlayıcısıdır. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *