0

 

 

              Seni anlamak, anlamak için okumak, seni öğrenip yaşamak, seninle hayat bulmak, seni anlatmak… 

Seni anlatmaya, heyecana gelir yürekler. Seni övmeye, yetmez kelimeler. Sana hasret kalmaya, bitimsizce yaşlar döker gözler.

             Aziz islamın dava gülzarına ektiğin fideler meyveye, tohumlar çiçeklere durdu güzel efendim. 

             Yasir ve Sümeyye misali elleri öpülesi anne ve babalar, Ammar, Bilal ve Habbab misali fedakâr civanlar, Sümeyra, Zeynep ve Fatima gibi muhterem bacılar seni anmaya, etrafında pervane olmaya meydanlara koşarlar efendim…

            Seni anlatan âşıkların Bedir’i, Uhud’u ve Hayber’i yaşarlar yeniden. Aşkın coşkusuyla, kendilerinden geçercesine yaşatırlar bu aşk ve heyecanı. Ve bu aşkla, bu coşkuyla, bu sevda ile yani Muhammedî sevda ile karanlıklar nura, gam ve kederler sürura inkılâp eder.

 Hz. Ebubekir gibi sana Sıddık bir dost olmayı, Hz. Ömer gibi kahramanca seni korumayı, İmam Ali gibi dizinin dibinde ders almayı, Zeyd, Talha ve Sad (Radiyallahu anhüm) gibi sana siper olup kanımızı dökmeyi çok isterdik. Senden yüzlerce yıl sonra dünyaya gelip yoluna tabi olduk. Senin kardeşlerin olma adına, özlediğin ihvanın olma adına,  sünnetini yaşama ve yaşatma adına ölümüne yola koyulmanın tadına vardık. Kimisi sana kavuştu, kimisi de tarifsiz bir aşk ve şevkle sana kavuşmayı beklemektedir. Kimisi zindanın karanlık mahzenlerinde, kimisi hasret ve özlemle acıların gurbetinde, kimisi de aşkın cephesinde sana kavuşmayı beklemektedir…

            Hicran yürekli âşıkların seni ne kadar çok sevmekteler ki mallarını, canlarını ve tüm sevdiklerini yoluna kurban etmekteler.

Adını anmaya, titriyor kalpler,

Sana kavuşmaya, hasret gönüller,

Göçtüğünden beri, giryanda gözler,

Göçtüğünden beri, gülmüyor yüzler.

 

Bir tek kelimene, kurban yüz binler,

Yeşerdi sevdanla, çorak beldeler,

Gül- nur cemaline, âşık mü’minler,

Gönlümüzdesin hep, şahit şehitler.

 

             Seni sevmenin sünneti seniyyene ittiba, seni anlamanın siyerini iyice öğrenip vahye göre hayatımızı şekillendirme olduğunu biliyoruz.

Sana bir gün kavuşmak, ellerine sarılıp Allah’ın dinini hâkim kılma adına çektiğimiz dert ve çilelerin verdiği ıstırap, hasret ve özlemlerimizin sona ermesiyle sevinç gözyaşlarımızı dökmek, sonra seninle dertleşmek, vuslatın tadıyla kendimizden geçmek istiyoruz efendim.

 

Bir pencere açılsa, cennetin ravzasından,

Seyredebilsek seni dünya seyrangahından,

Şems, kamer kaybolurdu; gül cemalin nurundan,

Kalmazdı hiçbir eser küfrün karanlığından.

 

Rabbimiz şahittir ki seni çok, ama çok seviyoruz.

Dünyadaki tüm Şehit, muhacir ve mücahit kardeşlerimiz ile bir gün karşına çıkıp kan ve gözyaşımızı sana sunacağımız ve sana sarılacağımız günü derin bir hasret ve özlemle bekliyoruz.

Ey efendim! Kardeşlerim dediğin hitabına bizleri de muhatap eder misin, bizleri de özlediklerinden sayar mısın, bir gün Kevser havuzunun başında bizleri de misafirin kabul eder misin, bizlere de şefaat eder misin?

            Allah’ın salât ve selamı sayısızca üzerine olsun. Anamız, babamız, evladu iyalimiz ve canımız sana kurban olsun, efendim.

 

                                                                  (VELADET YILDÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE EFENDİMİZE İTHAFTIR…)

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *