0

 

Kur'an-ı Kerim Hz. Muhammed'e yüce Allah katından Cebrail (a.s.) vasıtasıyla 22 yıl, 2 ayda nazil olmuştur. Kuran 1400 sene öncesinden günümüze tevatür yoluyla gelmiştir. Kuran islam dininin temel kaynağıdır. Kur'an insanları felaket ocağından selamet sahiline çıkaran ilahi bir hidayettir. Kuran hem inanç ve hem de insanlar arası münasebetleri düzenleyen, hayatı düzenleyici hükümleri kapsayan ve insanları zulumattan nura çıkaran bir şifa kaynağıdır. Bunla beraber Kuran ilkeler manzumesidir.

      Sünnet ise Kuranın ete kemiğe bürünmüş halidir. Nasıl ki Kuransız Sünnet düşünülemeyeceği gibi, Sünnetsiz Nebi (a.s)’ın pratize etmediği, usve olmadığı bir Kuran’da düşünülemez. Hazreti Ayşe’ye sorulan soruya verdiği cevap Kuran ve Hazreti Peygamberin bir birinden ayrı düşünülmeyeceğini bize gösterir.Bir çok ayeti kerime ise buna delil olarak verilebilir.Sünnetin özeliklerinden bir kaçını sayacak olur isek;

Sünnet’in Kur’an’ı teyit edici özelliği

“Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. (Ancak) karşılıklı rızaya binaen yapılan ticaret olursa başka” ayeti ile Efendimiz (s.a.v)’in şu hadisidir: “Bir Müslümanın malı, kendi gönül rızası olmadan (başkasına) helal değildir.” Bu hadisin, mezkûr ayetin getirdiği hükmü farklı bir şekilde ifade ve bu şekilde teyit ettiği açıktır.

Sünnet ’in Kur’an’ı beyan edici özelliği

“Sana da Zikr’i indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın; ta ki düşünüp anlasınlar.”

Ehli sünnet akidesinin en bariz özelliklerinden biri hiç şüphesiz Nebi (a.s)’ın da veda hutbesinde iki büyük emanet diye tabir ettiği temessükedildiğinde delalete sapılmayacağı iki büyük nuru kendilerine kaynak olarak almalarıdır. Bu iki büyük kaynak membaı ziyadır (ışık kaynağı) tüm insanlara, yolunu kaybetmiş yolculara. Kuran ve sünnet eğer ayrı ayrı ele alınıp incelenir, birbirinden koparılmaya kalkışıldığında ortaya büyük tahribatlar çıkıp Sünnetsiz Kuran, Kuransız sünnet diye bidatler ihdas edilecektir. Özellikle Kuran bize yeter, sünnete ne hacet diyen bazı oluşum ve gruplarınislama hizmet etme gibi bir dertleri yoktur. Hizmetten ziyade yola çıkmış olan bir kervanın yolunu kesme ve yolcuları bu yolculukta ekmek ve sudan daha mühim olan Kuran ve Sünnetten koparma projesidir.

    Şafii Fıkıh külliyatı diye bilinen İmam Şafiininmeşur El- Umm kitabında Sünnetin değer ve önemine binaen İmam Şafii ‘nin yaşadığı bir olay anlatılır bizlere olay şöyledir: Resulullah efendimizin, Kur’an-ı kerimi açıklayan sünnetine önem vermeyen biri, İmam-ı Şafii hazretlerine der ki:
Kur’anın bir kelimesini inkâr eden kâfir olur. Öyleyse neye dayanarak, herhangi bir emir hakkında; âyet yok iken “Bu farzdır” nasıl denebilir? Şu halde biz bazı hadisleri kabul etmesek ne lazım gelir?
İmam Şafii, Kur’anda geçen Hikmet’in sünnet demek olduğunu ispat ettikten sonra der ki:
Allahüteâlâ buyuruyor ki:
Resule itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. [Nisa 80] 
Hayır, Rabbine andolsun ki anlaşmazlıklarda seni hakem kılıp verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar. [Nisa 65]
Demek ki, Allah’ın hükmünü bildiren Kitap’tan ayrı olarak, Resulullahın hükmü de vardır. Allahüteâlâ yine buyuruyor ki:
Peygamber size neyi verdiyse onu alın, neyi yasakladıysa ondan da sakının.[Haşr 7]
Bu âyet de, Resulullahın emir ve nehyine sarılmanın farz olduğunu bildiriyor.
İmam Şafii hazretleri, Kur’an’da bulunan bazı genel hükümlerden sünnet ile özel hükümlerin çıkarıldığını bildirir: 
 Namaz kılmanın genel emrinden hayızlı kadınların hariç bırakılması, zekâta sadece bazı malların tâbi tutulması, vasiyetin feraiz âyetleriyle nesh edilmesi, miras ayetlerinin bütün anne, baba ve çocuklara şamil olduğu halde, kâfir olanlarına miras verilmeyeceği gibi istisnalara sünnet ile açıklık getirilmiştir.
Bu açıklamalardan sonra insaf ehli olan zat, sünnetin de delil olduğunu kabul eder.

 

Kuranla kritik edilmeyen sünnet de, Kuran’dan koparılmış Resul’de yetim ve öksüzdür. Peygamber efendimizi saf dışı edici onu insanlara rehber, usve ve Kuran’ı tebyin etmekten uzak görenler hem Kuran’ı hem de Nebi (a.s) yaralamışlardır.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *