Yazar
Bu yazıyı bir tanıdığımızın intihar etmesi üzerine yazıyorum. Üniversiteye hazırlanırken de dershaneden bir arkadaşın (yan sınıftan biri) Hasankeyf'te intiharını duymuştum. 2-3 önce bir öğretmen arkadaşımızın kardeşi de böyle bir yola başvurmuştu. Bir ara Batman ismi birileri tarafından bilerek intiharlarla anılmak istenilmişti. Veriler ve nedenler kendilerini doğrulamasa da eskiye oranla intihar olayın olduğu aşikârdır.
Peki, bunun nedeni ne? 90 yıldır sistemin baskısı altında her türlü maddi ve manevi baskılar altında olan Kürt halkının lügatında intihar seçeneği yokken, durup dururken bu kötü seçenek nerden çıktı? Gençlerimizin bu yola başvurmasının altındaki neden çok iyi analiz edilmeden olayı farklı yollara çekmek çözümü çözümsüzleştirmekten başka bir işe yaramaz. Toplumların sosyolojik ve psikolojik durumlarının irdelemeden, Batı zihniyetli psikologların demogojik söylemleri ile bir çözüm bulunamayacağı aşikardır. Toplumun hayat felsefesi ile yetkililer tarafından önerilen çözümler arasında bir doku uyuşmazlığı vardır. Bu da kişileri hayata bağlaması gerekirken ne yazık ki var olan hayat fonksiyonlarını da felce uğratmaktadır.
Eskiye oranla insanlarımızın yaşantıları daha da rahatlamasına rağmen şimdi sıkıntı veren ne? Sabah akşam tarlada çalışan ve oradan da gelip yemek yapan, sonradan da bidonlarla taşıdığı suyla bir sürü çocuğunu ve bütün elbiseleri elle yıkayan, her gece bir sürü yatak yorgan serip sonradan sabah kaldıran ve söz hakkı bile verilemeyen annelerimiz ve ninelerimiz neden intihar yolunu seçmedi de zorluklar ile birlikte yaşama yolunu seçti? Şimdi yirmi dört saat oturan ve evde kanal kanal dizi filmleri ve kadın düşmanı programları izleyin rahat kızımızın intiharı seçme sebebi nedir?
Aynı şekilde erkeklerimiz de bir tarlayı aylarca sürerken şimdi ise motorlarla bir kaç saatte işlerini bitiriyorlar. Köyünden bir kaç günde bir şehre giden köy servisini kaçıran ve ayakla köyden şehre gidip ihtiyaçlarını gideren dedelerden, her kapıda yirmi dört saat lüks arabası bekleyen gencimize geldik. Ama hala gencimiz hayatından şikâyet edip intiharı seçebiliyor. Örnekleri çoğaltabiliriz; ama anlamak isteyen için bu kadar kâfidir.
Eskiden okul okuyan çok azdı. Okuyanlar da genelde okuma yazma öğrenmek için ilkokul diploması olsun yeter, derlerdi. O da ehliyet için. Şimdi Batıya uyum için herkesi okuttuk. En işe yaramaz çocuğumuz bile lise mezunu; ama bilinç sıfır. Demek eğitim de önleyemiyor kötülükleri diyeceğim; ama değil. Mesele verilen eğitime bağlı. Verilen eğitim ilaç mı yoksa zehir mi? Onu iyi tespit etmek lazım.
Aslında çözüm çok basit; ama biz dolambaçlı yoları sevdiğimiz için işi uzatıyoruz. Çözüm ise şu: Farklı marka eşyaların bile parçaları birbirine uymazken; siz kalkıp Batı değerleriyle Müslüman çocukları aşılamaya kalkarsanız fabrika ayarlarını bozmuş olursunuz. En ufak bir problemde hiç beklemediğimiz sorunlarla karşılaşırız. Eskiden öğretilen bir kaç İslami ilke ile her zorluğa göğüs geliyorlardı insanlarımız. Bir sorunu oldu mu hemen bir hoca giderdi. Birkaç ayet ve hâdisle mesele halledilirdi. Çünkü Kur'an şifa kaynağıdır. Şimdi ise verilen Laik eğitimle bu kadar Batı kuramcısını öğrenmesine rağmen derdine çare bulamıyor. Psikoloğa parayla bir kaç seans gidiyor; ama çözüm pansuman ediliyor. Çünkü Laik eğitim insanımızın ruhuna hitap etmiyor. Ruhsuz kalan bir toplum çökmeye mahkûmdur.
Annelerin bir sözüyle ölümüne Çanakkale cephelerine giden gençlerden, bir sürü vaatle markete kadar gidemeyen çocuğa geldik. Nerde yanlış yaptık, diyorsanız; ilk düğmeyi yanlış iliklemede yanlış yaptık. Kendini batıya satmış esfeli safilin yöneticilerin sözlerini Kur'an'dan ve Peygamberin sözünden üstün gördük. Yol yakın. Kaybettiklerimizi kurtaramayız; ama şimdikileri ve gelecektekileri kurtarabiliriz en azından. Onun için diyoruz: Huzur İslam’dadır. İslami bulan neyi kaybeder? İslam dinini kaybeden neyi bulur. Son olarak da Üstad Bediüzzamanla makalemizi sonlandıralım. "Allah'ı bulan her şeyi bulur. O'nu bulmayan hiçbir şey bulmaz. Bulsa da başına belâ bulur.” (Mektubat)Allah bizleri Kuran ve Sünnet yolundan ayırmasın.
0 yorum