14 Mayıs’ta yapılan
seçimlerde hiçbir aday yüzde 50+1 alamadığı için 28 Mayıs’ta cumhurbaşkanını
seçmek üzere yeniden sandığa gideceğiz.
Cumhur İttifakı 14 Mayıs’ta
Meclis çoğunluğunu aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da az bir farkla birinci turda
alamadığı seçimi farkla kazanmayı bekliyor. 14 Mayıs’ta tüm çabalarına ve
ittifaklara rağmen beklediğini alamayan Millet İttifakı ise son bir çırpınışla
cumhurbaşkanlığını almak istiyor.
Bir tarafta projeleri,
yatırımları ve teknolojik atılımları ile Türkiye’yi lider ülke konumuna getiren
ve bu yüzden emperyal ülkeler ve odakların hedefi haline gelen Cumhurbaşkanı
Erdoğan ve Cumhur İttifakı; diğer taraftan ABD, Avrupa ve emperyal ülkelerden
“aferin” almaya hazır ve her dediklerini yapmaya meyal bir ittifak. Öyle bir
ittifak ki, hiçbir projeleri ve seçmene verecekleri bir vaatleri yok. Tek
söyledikleri “iptal edeceğiz, kaldıracağız, bozacağız, yıkacağız” şeklinde her
şeyi yok etme üzerine kurulan bir ittifak.
Halka verecekleri bir şeyleri
olmayan Millet İttifakını oluşturan yedili masa ve bileşenleri seçim süreci
boyunca HÜDA PAR’a saldırdılar. Her türlü tezvirat unsurlarını kullanarak
iftira, hakaret ve saldırılarla HÜDA PAR’ın önce Cumhur İttifakına alınmasını
engellemeye, bunu yapamayınca da meclise girmelerini engellemeye çalıştılar.
Seçmen 14 Mayıs’ta bu halk ve Hak düşmanı, yalan fabrikası gibi çalışan
partilere gerekli dersi verdi. Ne var ki, halktan yedikleri şamardan anlamamış
ve uslanmamış olacaklar ki, alçakça yalanlarla, iftiralarla HÜDA PAR’a
mesnetsiz bir şekilde ve arsızca saldırmaya devam ediyorlar. Saldırdıkça da
battıklarını ve rezil olmaktan öteye geçemeyeceklerinin farkına varmıyorlar.
Denizde kum, bunlarda yalan ve oyunlar bitmez.
Kadınlara yönelik taciz ve
tecavüz iddialarının merkezi haline dönüşmüş partilerini görmeyen CHP lideri,
HÜDA PAR’ın “sosyal devlet ilkesi”ne atıf yapılarak kadın ve aileye yönelik
parti programındaki önerilerini saptırma yoluna giderek aklınca karalamaya
çalışıyor. Peki, HÜDA PAR’ın kadın ve aileye ne kadar önem ve değer verdiğini
bildikleri halde neden böyle yapıyorlar? Çünkü Hakkın ve hakikatin sesini
kısmak istiyorlar. Hükümetin bu önerileri dikkate almaya ve adım atmaya
başladığını gördükleri için sömürecekleri bir alanı kaybedecekler. Kadın ve
aileyi artık sömüremeyecekler.
Bir de HÜDA PAR’ın kazandığı
4 vekil anlaşılan onları çok rahatsız etti. CHP de ortakları HDP de artık bölge
halkının acılarını yalanlarla, algı operasyonlarıyla sömüremeyecekler. Halk
gerçek dostunu gördüğünde bal içine katılmış zehirlerden kurtulma yoluna
gideceğini çok iyi biliyorlar. Korkmaya devam edin…
Aylardır maske takarak halkı
kandırmaya çalışan CHP ve şürekâsının halkı inandıramadığı görüldü. Daha ilk
günde kendilerine oy vermeyen halka hakaret ve saldırılara başladılar.
Özellikle de deprem bölgesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakına
yüksek oy çıktı diye önce sosyal medyadan hakaret ve saldırılara başladılar.
Sonra CHP’li belediyeler depremzedeleri kapı dışarı etmeye ve “kime oy
verdiyseniz o size sahip çıksın” ve “yaptığımız yardımlar haram olsun” demeye
başladılar. Daha iğrenç sözler söyleyen şeref yoksunları da çıktı. İşte siz
busunuz? Siz insan mısınız? Allah size hiçbir zaman fırsat vermesin. Oy için
verilen yardımın zaten bir anlamı yoktur. Şerefli deprem bölgesi halkı CHP’den
su bile almamaya başladı ve Kılıçdaroğlu hesabına aldıkları yardım kadar para
gönderme kampanyası başlattılar.
Şimdi 28 Mayıs’ta ülkemiz ve
mazlum coğrafyaların kaderi için son derece önemli bir seçime giriyoruz. Bu
seçimde hiçbir şekilde rehavete yer yoktur. 14 Mayıs’ta olduğu gibi halkımız
ülkenin durumuna el koymalı, Hak ve halk düşmanı bu kirli zihniyete geçit
vermemelidir. Bu konuda gevşeklik gösterirsek kendimize ve gelecek nesillere
ihanet etmiş oluruz. Daha iktidara gelmeden her türlü zulmü yapmaya başlayan ve
tehditler savuran bu çirkef zihniyetin yapmayacağı kötülük yoktur. Bunların
eline fırsat geçse (Allah korusun) kendilerinden başka kimseye hayat hakkı
tanımazlar ve her türlü baskıyı yaparlar. Bu durumda yeni 28 Şubat’lar ve 6-8
Ekim vahşeti gibi olaylara hazır olun. Devleti FETÖ ve PKK’ye teslim edecek
olan CHP, devlet eliyle bunların Müslüman halka her türlü zulmü işlemelerine
imkân verecektir.
Bütün bu vahşet ve baskılara
maruz kalmak istemiyorsak 28 Mayıs seçimlerine ciddi olarak eğilelim ve
rehavete kapılmadan sandıklara sahip çıkalım. Ülkemizi ve geleceğimizi algılara
kurban etmeyelim…
Selam ve dua ile…