"Ey iman edenler! Müşrikler ancak
birer pisliktirler. Onun için, bu yıldan sonra Mescid-i Harama
yaklaşmasınlar..." (Tevbe, 28)
İslam'da kişilerin birbirlerine karşı
hakaret etmesi hoş görülmemişken, neden Allah'u Teâlâ, müşriklere karşı böyle
ağır bir ifade kullandığı sorusu akla geliyor? İşte ilgili ayetin
açıklaması:
Öncelikle bu ayette söz konusu olan
husus, yeryüzünün en büyük mabedi ve Allah'ın İbrahim'den ve İsmail'den
tertemiz tutulmasını emrettiği Mescidi Haramın, manen birer pislik olan
müşriklerden uzak tutulması istenmektedir. Aslında pis olan sair insanların da
mescitlerden uzak tutulması gerekiyor. İslam âlimleri, bunun hikmeti üzerinde
durmuş ve farklı yorumlara yer vermişlerdir:
a) Ayette söz
konusu "pislik"ten maksat, manevi pislik sayılan cünüplük
halidir. Bu durum, müminler için de söz konusudur. Cünüp olan bir mümin de
yıkanmadan camiye giremez. Çünkü camiler, insanların Allah'ın huzuruna çıktığı,
onun için alınlarını secdeye koyduğu mekânlardır. Küçük ve büyük abdestsizliğin
namaz için engel olmasının hikmeti de bu manevi temizliği sağlamak
içindir. Müşriklerin Mescid-i Harama bundan böyle girmelerine izin verilmemesi,
onların boy abdesti almadıkları için manen pis olduklarına işaret edilmiştir.
b) Şirk, Allah'ın sevmediği
büyük bir küfürdür. Müşrik aşağılık bir mahlûktur. İzzetlilerin mekânına
aşağılıkların girmesi uygun değildir: "Şu kesindir ki: Allah Kendisine şirk
koşulmasını affetmez, ama dilediği kimse hakkında bunun altındaki diğer
günahları affeder. Her kim Allah'a şirk koşarsa, haktan çok uzağa sapmış
olur." (Nisa: 116)
Ayette şirkin Allah katındaki kötü ve
çirkin boyutuna vurgu yapılmıştır. Bütün noksanlıklardan uzak olan
Allah'ın Kuddus isminin kutsiyetine yakışmayan her şey, birer pislik
olarak değerlendirilir. Bu açıdan müşriklerin manevi birer pislik olduklarını
belirtmek, Kuddus isminin bir gereğidir. Ya iman ile temizlenecekler veya
pislik damgasını yiyeceklerdir.
c) İslam âlimlerinin büyük
çoğunluğuna göre, kâfirler de Müslümanlar gibi maddi bedenleri itibariyle
temizdirler. Şu var ki, bir insan, hem bedeni hem de ruhi itibariyle
temiz olduğu halde, elbisesinin bir parçası pisliğe bulaştığı zaman o kimse,
bu açıdan pis kabul edilir. Bunun gibi müşriklerin bedenleri -insan olarak-
temiz olmasına rağmen, akıl ve kalplerinin bulaştığı şirk ve küfür pisliğinden
ötürü pislenmiş kabul edilir. İşte ayette, onların bu bulaşık durumlarına
dikkat çekilmiştir.
d) İnsanları her türlü küfür
pisliğinden tiksindirip uzaklaştırma adına, bu gibi benzetmeleri yapmak irşad
üslubunun bir gereğidir. Çünkü Allah insanları yarattığı o tertemiz
fıtratlarına uygun olarak yaşamlarını, tertemiz bir hayat sürmelerini ister.
Oysa insanlar dünyanın geçici bazı zevkleri için bu temiz fıtratlarını
kirletiyorlar.
İşte bir kısım insanların zevk aldığı
küfür ve günahların çirkin yüzünü onlara göstermek için, o çirkin manaları
tiksindirici bir sözcük ambalajına koymak hikmetin gereğidir. Örneğin, bazı
kimseler, şirk ve küfür manasının gerçek yüzünü her zaman görmeyebilir, hatta
ondan zevk de alabilir. Onların zevk alınacak bir taraflarının olmadığını en
kestirme yoldan duyurmak için "pislik" gibi çirkin bir
sözcük ambalajına koymak gerekir. Ta ki bir şok etkisi yapsın.
Öncelikle böyle ifadelerin çıkış
noktasını dikkate almamız ve öyle bakmamız gerekir. Ayetteki şiddetli tabir,
sadece fikir farklılığı sebebiyle kullanılmamıştır. Bizlerin de zaman zaman
şahit olduğumuz gibi bazı ateistler dini, Kur'an'ı ve iman hakikatlerini çok
çirkin bir şekilde aşağılamakta, alay ve hakaret ederek ciddî anlamda hücum
etmekte ve hiçbir insani saygı perdesini korumamaktadırlar.
Diğer taraftan Allah'ı inkâr eden insanın
hem kendine, hem Allah'a, hem yaratılmış her şeyin varlık gayesine karşı ne
derece büyük bir suç işlemiş olacağının farkına varılması gerekiyor. Bu mesele
o kadar önemli bir noktadır ki, bunu iyi kavrayan biri, bunun neden cehennemi
gerektirdiğini çok iyi anlar ve tüm kalbi ve aklıyla böyle büyük bir cezanın
gerekliliğini kabul eder.
Mevla manen işgal altında bulunan Mescidi
Haramı'mızı ve resmen İşgal altında inleyen Mescidi Aksa'mızın işgaline son
verecek Selahattin'i Eyyubi gibi kumandanlar içimizden ortaya çıkarsın,
müminlerin gönlünü feraha kavuştursun, kâfirleri, gaspçıları ve işgalcileri
kahr u perişan etsin