0

                        Darbeye zemin hazırlamak için ülkenin dört bir tarafından meydana olaylar getiriliyor, bu olaylarda ülkenin gencecik insanları bir hiç uğruna çatıştırılıyor, birbirlerini öldürmeleri sağlanıyordu. Bu olayların arkasında hiç şüphesiz Büyük Şeytan ABD çok büyük rolü olmuştu.

            Olaylar sadece ülkenin bir bölgesinde değil, hemen hemen dört bir yanında meydana geliyordu. Bu yerlerden bazıları ise çok ilginç yerlerdi. Ordu, Fatsa, Kahramanmaraş, Çorum, Sinop, İzmir, Batman ve Diyarbakır gibi iller, özellikle bilinçli seçilmiş şehirlerdi. Dikkat edilecek olursa olayların ağırlıklı olarak meydana geldiği yerler, mezhep, dil ve ideolojik farklılığın olduğu yerlerdi. Özellikle ceza evlerinde işkence edilen gençlerden bazılarının öldürülmesi sıradan bir olay değildi, işkenceden sağ kurtulup da dışarıya çıkanlar ise soluğu hemen terör örgütlerine katılmada alıyorlardı. Zamanla bu ülkede hem sağcı, hem de solcu diye kendilerini tarif eden ve ileride bu ülkenin başını ağrıtacak çok sayıda terör örgütü türetilmiş ve darbe yönetimi bunları her zaman kullanmaktan da geri kalmamıştır.

            Hatta idam cezasına çarptırılanlardan bazıları, yaşları küçük olduğu için, önce mahkeme kararları ile yaşları büyütüldü, daha sonraları da maalesef idam edildiler….

            Darbenin en büyük mağdurlarından bir kesim de kuşkusuz samimi Müslümanlar olmuşlardır. Onlarda büyük bir kıyım ile karşılaşmış ve bu ülke için her zaman potansiyel bir suçlu muamelesine tabi tutulmuşlardır…..

            Darbe ile birlikte ülkenin zaten çok az olan ekonomik ve sosyal gelişmişliği büyük bir darbe almış, ülkede var olan tüm fabrika ve üretim mekanizmaları durma noktasına gelmişti. Bu arada darbeden dolayı sahip oldukları nüfuz ve itibarlarını kaybetmek istemeyen büyük iş adamları, tüccarlar, akademisyenler ve sözde aydın geçinen gazeteci bozuntuları darbeye hemen selam durmuş ülkenin felaketine felaket katmışlardı.

            Üniversitelerde ders veren sözde profesör ünvanlı bazı akademisyenler, derslerinde darbeyi öven konuşmalar yapmış, özellikle üniversite öğrencilerini terörize etmek için büyük bir gayret içine girmişlerdir.

            Bu darbeden sonra Büyük Şeytan ABD, ülkenin iç işlerine daha fazla karışmaya başlamış, ülkenin istikbali için alınmaya çalışılan her kararda “baş danışman” konumuna gelmiştir.

            Darbe ile beraber gerileyen, zaten çok kötü olan ekonomik kalkınma tamamen durmuş, ülke tamamen kendi içine kapanmış bir hale sokulmuştur. Üretimin durma noktasına gelmesi ile beraber, ülke de enflasyon had safhaya çıkmış, işsizlik başını almış yürümüştür. Devlet kendi memurunun maaşını dahi ödeyemez bir hale gelmiştir. Ama öte yandan darbeciler, onlara çanak tutan yerli yalaka ve iş adamları çok lüks bir hayat sürmüşlerdir. Fakat bu sözüm ona iş adamları, maalesef işçinin alın terini sömürerek, hayatı onlar için çekilmez bir hale sokmuşlardır.

            Bilim yuvası olması gereken, tüm üniversiteler, tamamen darbecilerin, güdümüne girmiş, az da olsa buna karşı çıkan bazı vatansever, ileri düşünceli akademisyenler, maalesef çok kötü bir muameleye tabi tutulmuş, kimisi üniversiteden ayrılmak zorunda bırakılmış, kimisinin ise tüm akademik kariyeri elinden alınarak diplomaları dahi iptal ettirilmişti. Bu akademisyenler sonraları da yakın bir takibe tutularak, başka alanlarda çalışmalarına dahi izin verilmemiş ve hayatları karartılmıştır.

            Ancak hiçbir zulüm düzeninin devam etmediği gibi darbecilerinde iki yıl sonra yaptıkları referandumla, önce kendilerinden olan hükümet düştü, destekledikleri parti seçimden büyük bir mağlubiyetle ayrıldı ve Turgut ÖZAL tek başına iktidara geldi, hem de darbecilerin tüm engelleme çabalarına rağmen…. Söyleyecek o kadar çok şey var ki…

Halkın istek ve inancına muhalif olan hiçbir ideoloji varlığını devam ettiremez, hele hakka karşı olanlar, bir gün mutlaka kaybedeceklerdir. Kazanacak olan her zaman hak ve onun safında yer alacak olanlardır.

Evet Darbeci Evren de öteki aleme gitti, ama beraberinde yüz binlerce değil, milyonlarca kişinin vebali ile. Ben o zamanın bir genci olarak hakkımı……….

 

 

 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *