BATIL İDEOLOJİLER İFLAS ETMİŞTİR

İnsan, kendisinde var olan akıl sayesinde, her zaman mükemmeliyeti aramış ve bu uğurda büyük bedeller de ödemiştir. Zaten elde edilen tüm maddi ve manevi kazançlar ödenen bu bedeller sayesinde elde edilmemiş midir? Bunun örnekleri tarihin sayfalarında oldukça mevcuttur, ancak ödenen bedeller hak dava uğruna değilse, o bedellerin kazançları kısa süreli olur ve başkalarının o kazançları ortadan kaldırmaya dönük çabaları da hiçbir zaman ortadan kalkmaz. Özellikle batıl bir davanın savunucuları, inandıkları bu davayı kendi içlerinde o kadar özümserler ki, bu batıl davanın çirkef yüzünü görmeye tahammül edemedikleri gibi, onun batıllığını da kabullenmezler.

Hiçbir beşeri düşünce sistemi, insanlığa, mutlu olabilecek bir yaşam tarzı sunamamıştır. Bu ideolojiler kendi hakimiyetlerini insanlığa dayatırken, aslında belirli bir zümrenin sosyal yaşantısını çok mükemmel hale getirmiştir, geri kalan halk yığınlarını ise perişan etmiştir, ama maddiyat içinde huzurlu olmak, hiçbir zaman tam huzurlu olmak anlamını taşımamaktadır.

Çağımızın en büyük ve en vahşi beşeri ideolojisi hiç kuşkusuz kapitalizmdir, sonra da onun çocuğu olduğu iddia edilen komünizm. Komünist sistem ortaya çıktığı ilk günden bu yana, kapitalist baba sistemi ile mücadele etmiş, ama maalesef bu mücadelesini kaybetmiştir ve onu ilk kullananlar tarafından tarihin çöplüğüne atılmıştır. Ama:

Durum böyle olmasına rağmen, hala bu topraklarda bir hayal olarak komünist ideoloji ile donatılmış ve insanları bu ideolojinin felsefesi ile eğitmeye çalışan ve böyle bir yaşam tarzını insanlara dayatmaya gayret eden bir yapının olması gerçekten de çok üzücü. Özellikle her zaman Müslümanlıkları ile övünen bölge insanlarının böyle bir yapıya hala sempati ile bakması gerçekten de manidar. (Gençlerin bu ideoloji ile yetiştirilmeleri çabaları maalesef büyük bir gelişim göstermiş ve gençler bu ideolojiye körü körüne bağlanmışlardır.)

Ancak şunu açıkça belirtmek isterim ki artık dünyada materyalist düşünceye sahip insanların sayısı ülkeler bazında giderek azalmakta ama İnsanları batıl düşünceler uğruna çatıştıran “arka beyinler” yeni projeler üretme derdine düşmektedirler. Çünkü saf ve temiz insanlara sunabilecekleri ve “aldatıcılık “tan öteye gitmeyen beşeri ve batıl ideolojileri artık para etmez bir hale geldi. Özellikle bölgemizin saf ve temiz beyinli insanlarını batıl bir dava peşinde koşturup, bu topraklarda sürekli kargaşa ve terör estirmeye gayret eden kökü dışarda maşaları ise içerde olan bu karanlık yapılar, şunu mu arzulamaktadırlar, doğrusu merak ediyorum:

Merak ettiğim konu şu:

ACABA BÖLGENİN İNSANLARININ KENDİ ÖZBENLİKLERİNDEN VE DİNLERİNDEN UZAKLAŞTIRILMASI, BATIL BİR İDEOLOJİNİN PEŞİNDE KOŞTURULMASI VE HEM TÜRKİYE’NİN GENELİNİN, HEM DE ÖZELDE BU BÖLGENİN, İNSANLARININ BİRBİRİ İLE ÇATIŞTIRILMAYA ÇALIŞILMASI, İSRAİL’İN GÜNÜ GELDİĞİNDE “VADEDİLMİŞ TOPRAKLAR” PROJESİNE BİR HAZIRLIK MIDIR? ÖZELLİKLE BÖLGEDE MEYDANA GELEN OLAYLARDA YABANCI SERVİSLERİN BU KADAR ETKİLİ OMALARININ NEDENİ NE OLABİLİR? BU BÖLGEDE MEYDANA GELEN EN BASİT BİR OLAYI BİLE GÜNDEMDE TUTUP TÜM DÜNYAYA YAYMA GAYRETLERİNİN ARKAPLANINDA YATAN GERÇEKLER NELERDİR.

HATIRLAYINIZ: Nazi Almanya’sında Yahudilere “soykırım” uyguladığının “VİCDAN AZABINI” yaşayan Almanya’nın özellikle Şemdinli ve Çukurca da meydana gelen olayların tahrik edilmesinde, HAZETECİ KILIKLI AJANLARININ ne kadar etkili bir rol oynadıklarını, tespit edildiklerinde ise hemen yurt dışı edildikleri, hala hafızamızdaki yerini korumaktadır.

TEKRAR SÖYLÜYORUM: Beşeri ideolojiler peşinde koşmak sadece bir hevestir, hevesler ise gelip geçicidir. Gerçek olan ise, insanın “Tevhidin Hakikatını” kabullenmesi ve hayatını ona göre idame ettirmesidir. İnsanlığın hakikatin etrafında birleşmesi dileğimiz tüm insanlar içindir…