0

 

Kapitalist sistem,  o kadar vahşi ve acımasız bir düzen ki, ortaçağ Avrupa’sında bile hakim olduğu yerlerde kendi tahakkümü altında olanları bilerek açlığa mahkum etti ki, insanları tamamen köleleştirsin ve özellikle de fakirlik içinde yaşayanları kendi efendisine köle hale getirsin

Bu acımasız sistem, kendinden başka hiçbir ideolojiye yaşam hakkı tanımaz, ancak onun dışındakiler onunla barışık! bir halde yaşarlarsa varlıklarını devam ettirebilirler. Yakın tarihimizde bunun en canlı örneğini yaşadık.

Hatırlayınız eski SSCB, bu günkü Rusya, onca geniş coğrafi alanına, sömürdüğü ülkelerin çokluğuna, dünyanın en büyük yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarına sahip olmasına, hatta dünyanın en büyük petrol ve doğal gaz ihraç eden ülkelerden biri olduğu halde ve kalabalık nüfusuna rağmen batı kapitalizmine yenik düştü ve dağılma sürecini çok hızlı yaşayarak tarihteki yerini aldı.

Kapitalist sistem, kendi varlığını aşırı ve lüks tüketim üzerine bina eder, ama bu binanın da değişik odaları vardır. O odalardan her birinde insanı, maddi köleliğe itecek yapılanmalar vardır. Bu yapılanmaların başında insan için en büyük bela olan “faiz” gelmektedir. Tabi faiz ile birlikte tefecilik, karaborsa, şans oyunları, hatta sınırsız bir kazanım alanları da mevcuttur.

Kapitalist sistemde kazanmanın her türlü yolu mubahtır, kazancınızın nereden ve nasıl olduğuna bakmaz, hatta bu kazanca ulaşmak için; sizinle beraber kazanma gayreti içinde olan rakiplerinizi sahanın dışına itmenize de ses çıkarmaz. Yetmezmiş gibi sizin kazancınızın önündeki tüm engelleri “yasal” düzenlemeler yaparak ortadan kaldırmaya çalışır. Yeter ki kazandıklarınızdan verginizi ödeyin ve sistemin devamına maddi katkı sağlayın.

Sanmayınız ki kapitalist sistem sadece kendisinin hakimiyet alanının dışında ülkelerin insanlarını sömürür, hayır, bilakis; kapitalist sistem, her şeyden önce kendisinin hakimiyeti altında olan insanları sömürme ile işe koyulur. Ama insanlar kapitalist sistem içinde o kadar kaybolmuşlardır ki, maalesef sömürüldüklerinin farkına bile varamamaktadırlar.

            Düşünün ki bir sistem zulme ve sömürüye önce kendi insanlarından başlıyor, ama sömürülen bu zavallılar sömürü altında olduklarının farkına dahi varamıyorlar ve kendilerine sağlanan aşağılık yaşam şekline kendilerini o kadar kaptırıyorlar ki, maneviyat bakımından büyük bir çöküş içinde olduklarını dahi hissedemiyorlar.

            Kapitalist sistemin en büyük özelliklerinden biri de kendi vahşi yüzünü çok güzel kamufle etmesidir, bunu yaparken de hep insancıl ve cana yakın bir tavır takınmasıdır. Kendisinin varlık nedeni olarak insanlara yüksek standartta bir yaşam hazırlama gibi gösterir. Ama kapitalizmin dişlileri arasında hayatın kendilerine zehir edildiğini fark eden bazı düşünür, aydın ve akademisyen ise maalesef kendi çapındaki mücadelelerinde başarılı olamıyorlar.

            Bir sözümde kapitalizmin hakim olduğu yerlerde yaşayanların hayatlarına imrenen sözüm ona Müslüman geçinen kişileredir:

Sakın kapitalist hayatın renkli ve şaşalı hayatı size süslü gelmesin. Emin olunuz ki kapitalist hayatın en zirvede yaşandığı yerlerde bulunan insanlar; dünyanın en bahtı kara insanlarıdır. Zaten bu ülkelerde her yıl binlerce insan, manevi boşluk ve maddi yaşamın üzerlerindeki baskıdan dolayı intihar etmekte, binlercesi de İslam Dinini seçerek huzur bulmaktadırlar.

Temennim; kapitalist sistem ve batının çarpık hayatının bize dayatmış olduğu bu vahşi yaşam biçiminden tüm inşalarımızın kurtulması ve kendi özlerine dönüş yapmasıdır.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *