0

Bugünlerde gündemin iki ana konusu var: Biri iplerini yırtan yaratıkların, sokak-caddeyi bir birine katarak ahlaksızlık gösterilerinde bulunmaları; diğeri de gittikçe halkı ciddi endişelendiren ekonomik daralma meselesi.

Ahlak perdesini yırtanların karanlık odalarca desteklendiği şüphe götürmez bir gerçektir. Her nerede varsa sergilenen bir terbiyesizlik, karanlık mahfiller onu gündeme taşımada yarıştalar.

Bu konuda halkın sinir uçlarıyla oynandığı biliniyor. Halkı sokağa çıkarmak suretiyle her gün farklı bir deney yaparak tutturmak istedikleri husus; kaos ve kargaşadır.

Bir gün ağaç üzerinden, bir gün sokak köpekleri üzerinden, bir gün kapkaççılık üzerinden, bir gün sakağa taştıkları ahlaksızlık üzerinden, bir gün mukaddesata saygısızlık üzerinden işe koyularak sokakta hareketliliği ateşlemek amacındalar.

Burada hem kukla hem de kuklacıya gereken dersin verilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Karanlık oda ve mihrakların dürtüsüyle sahneye sürülenler masum değiller.

Çalınan 12 metrelik internet kablosu için gözaltı ve tutuklama işlemi, mukaddesata saldırı veya ahlaksızlık gösterimi ile ilgili niye devreye girmiyor?! Gerçekten anlamakta zorluk çekiyoruz. Hindistan gibi bir yerde mukaddesata hareket eden yaratık, hem görevinden alındı hem de mensubu olduğu partisinden ihraç edildi.

Halkın değerlerini hiçe sayanların ödeyecekleri bir bedel olmalıdır. Aksi takdirde bu işin önünü almak öyle kolay olmayacaktır.

İpsizlerle ilgili bu tespit ve uyarıyı yaptıktan sonra gündemin ikinci konusu ekonomi ile ilgili birkaç hususu ifade etmek isterim.

Petrol ve enerji fiyatlarındaki artış, bu ani zamlardan gerçekten etkilenen veya etkilenmeyen bütün ürünlerin zamlanmasına sebep oldu.

Mazot ve elektrik fiyatlarındaki artışlar domatesin de konutların da fiyatlarını tırmandırdı. Doların hiç artış göstermediği günlerde bile daire ve kira fiyatları yükseldikçe yükseldi.

Burada herkesin kendine dönüp bir muhasebe yapması gerekir diye düşünmekle birlikte iktidar tarafından alınan tedbirlerin de yeterli olmadığını ifade etmek istiyorum.

Domates tarlada 1 TL, Sebze Hali’nde 5 TL Markette 15 TL ise burada müdahale edilmesi gereken durumlar var demektir.

Malumunuz bir önceki akşam, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelire endeksli Senetler (GES) açıklamasını yaptı. Bu nedir? Devlet İç Borçlanma Senetlerinin çeşitlendirilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi amacıyla getirisi Kamu İktisadi Teşebbüsü statüsündeki bazı kuruluşların bütçeye aktarılan hasılat paylarına endekslenen senetlerdir.

Kamu İktisadi Teşebbüsleri malumunuz kamu kaynaklarını kullanmak yoluyla ekonomik alanda faaliyet gösteren devlet kuruluşlarıdır, yani devlet şirketleridir. Bu kuruluşların hangisi halkın inancına göre meşru veya değil, bu da ayrı bir tartışma konusu tabi.

Gelire endeksli senetler (GES), vatandaşların yatırımlarını TL cinsi varlıklara yönlendirebilmesi için alternatif bir araç olarak öne çıkarılmak isteniyor. Burada yine amaç liralaşmadır. Bu sistemle vatandaşı lirada tutma amacı güdülüyor. Bu yapılırken yine bankalar devrede ve yine vatandaş faizde olduğu gibi ‘asgari getiri garantili’ (faiz gibi) bir sistem ile karşı karşıya.

Üç ayda bir ödenecek kuponlar için uygulanacak ‘asgari getiri garantisi’ sayesinde, vatandaşların gelir paylarındaki değişimlerden olumsuz etkilenmesi önlenmiş olacakmış. Vatandaşın kâr yapan kuruluşlara ortak edilmesi tabi ki doğru bir girişim, ancak bunun nasıl ve ne kadar sağlıklı çalıştığı önemlidir.

Bilindiği gibi Kur Korumalı sistemde de insanlar hem faizle imtihan oluyor, hem de dolar kurunun yükselmesi karşısında milletin kasasından –karşılıksız- yatırımcılara para aktarılıyor.

Bütün bunlardan meşru olanları yine yapılsın ancak şu mazota, benzine ve enerji fiyatlarına müdahale ederek bütün ürünlerdeki fiyat artışlarını frenleseniz daha iyi olmaz mı?

Çiftçiye, üreticiye iyi teşvikler vererek arz-talep dengesinde, arzı ihracat yapacak düzeye çıkarsanız daha faydalı olmaz mı?

Piyasadaki fırsatçılarla etkili mücadele ederek onların spekülasyonlarına alan bırakmadan vurgunlarına ket vursanız piyasayı daha rahatlatmış olmaz mısınız?

Kamudaki israf ve savurganlığın önüne geçerek eldeki kaynakları petrol ve enerji gibi ana kalemleri sübvanse etmek suretiyle kanalize etmek daha akıllıca olmaz mı?   

Dileğimiz, hayırlı ve doğru olanı olsun…

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *