Irak Kürdistan’ındaki Zaho kenti
bölgesinde gerçekleştirilen zalimce saldırı, coğrafyamızın kirli emeller
peşinde koşanların hedefinde olduğunun açık göstergesidir. Zaho, Türkiye
sınırına en yakın, Habur Sınır Kapısı ve Musul yolunun üstünde, ticaret
trafiğinin geçtiği bir şehirdir.
Düne kadar asıl failin kim olduğu
konusu hala tartışılıyordu. Aslında fail belli... Fail, özelde Kürdistan’ın,
genelde de İslam beldelerinin huzur ve selametini istemeyen bilumum karanlık
odaklardır. Olay her kim tarafından yapılmışsa, karanlık hücrelerin çirkin
emelleri için yapılmıştır. Bu böyle biline!
Saldırı, Joe Biden’in siyonist
israilin güvenliği ve İslam ülkeleri arasındaki ihtilafı körüklemeye yönelik
bölge ziyareti sonrası ve yine aynı şekilde Türkiye, Rusya ve İran
Cumhurbaşkanları arasında gerçekleştirilen zirvenin ardından gerçekleşti.
Türkiye’nin Suriye sınır
boylarındaki PKK’ye yönelik operasyon hazırlığı da bu arada unutulmamalıdır.
Şu an için saldırıyı kimin
yaptığı bilinmiyor. Öncelikle belirtmek gerekir ki Türkiye’nin saldırı ile
alakalı açıklaması tam açık değildi. Malum olduğu üzere saldırıyla alakalı
Türkiye Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaptı. Açıklamada Bakanlık, saldırıyı
kınamakla birlikte saldırganların ortaya çıkarılması konusunda araştırmaya
hazır olduğunu ifade etti.
Sonradan Dışişleri Bakanının
yaptığı açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetlerinden aldığımız bilgiye göre,
sivillere yönelik herhangi bir saldırı olmamıştır" şeklindeki ifadeleri
şüphe uyandırdı. ‘Direk sivillere yönelik olmadı, başkasına yönelikti, ancak
siviller isabet aldı’ anlamını da içeren bu ifadeler yine bir Roboski vakasıyla
karşı karşıya olunabileceğinin işaretini veriyordu.
Aradaki fark o zaman saldırıyı
hemen üstlenme vardı ve ne yazık ki o mağdurlarla ilgili gelen bilgi yanlıştı,
onlar terörist değil, normal vatandaştı. Bu sefer direk sivillerin öldürülmesi
olayı var ve doğal olarak herkes kendi ismi anılmasın istiyor.
Saldırının sivil alanda olması
hasebiyle bunun Türkiye güçleri tarafından merkezi talimatla emir komuta
zinciri içerisinde yapıldığını söylemek mümkün olmasa gerek. Bu saldırıyı yapan
herkimse, birilerine yüklemek suretiyle zorda bırakmak için yapmıştır. Menfur
saldırı büyük bir yanlışın, yanlış bilginin sonucu da meydana gelmiş olabilir.
Saldırı Türkiye’yi zor durumda
bırakmak ve örgüte yönelik operasyonları baskılamak adına eskiden olduğu gibi
TSK içerisinde komuta zinciri dışındaki birileri tarafından veya başka güçler
tarafından gerçekleştirildiği düşünülüyorsa, o zaman da imkanlar dahilinde bunu
ortaya çıkarmak ve gereken karşılığı vermek için uğraş verilmelidir ki zan
altında kalınmasın. Böylesi bir saldırının Türkiye’ye karşı ve Türkiye’yi zorda
bırakmak adına yapılmış olması ihtimali yüksektir.
Saldırının neye ve kime
yaradığını gözlemleyerek yürümek faillerin ortaya çıkarılması konusunu daha da
kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum.
Mazlum coğrafyada sükunete ve
huzura sıkılan her bir kurşunun mutlaka hesabı sorulmalıdır. Bunu her kim
gerçekleştiriyorsa mahkum edilmelidir.
Saldırı bölgenin huzuruna
yapılmıştır. Bunun bir an önce aydınlatılması ve adalet eksenli adımların
atılması gerekir. Yapılan büyük kötülük, yapanın yanına kâr kalmamalıdır.
Herkes yaptıklarının hesabını mutlaka vermelidir.
Zalim saldırıda vefat edenlere
Yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Kürdistan ve
Irak halkına geçmiş olsun diyorum.
Allah Teala mazlum coğrafyayı
zalimlerin şerrinden korusun. Amin.
0 yorum