Dünya ekonomik krizle çalkalanıyor. Kapitalist sistemin
dünyaya ‘armağanı’ bu işte! Bir tarafta, ‘harca harca bitmez’ palavrası, diğer
tarafta insanlığın harcamak için gece gündüz çalışmak zorunda bırakılması!
Bir evden bir tek kişinin çalışması zaten yetmiyordu, şimdi
artık başka çalışan da çıkarmak gerekecek, aksi takdirde ‘mutlu’ olmak mümkün
olamayacak!
Evde her kim varsa ve kaç kişi yaşıyorsa, dinozor
vampirlerin sermayesine sermaye katmak için onların da çalışması gerekecek!
Herkes çalışıp ‘onlar’a gönderecek, herkes ‘onlar’ için gecesini gündüzüne
katacak. Modern kölelik bu olsa gerek!
Kapitalist sistemin böyle bir dayatması varken insanlar
etrafına artık bakamaz oldu. Aslında olmaması gereken geçim sıkıntısı ve
gelecek kaygısı, insanları empati yapma konusunda da maalesef duyarsızlaştırdı.
‘Ben aç kalırım’ veya ‘ya bana lazım olursa’ kaygısı veya
düşüncesi, bencil ve cimri bir toplum peyda etti. Bakıyorsunuz, bir tarafta
insanların yaşam standardı yükselirken, öte tarafta aç insan sayısı her geçen
gün artıyor. Varlıklı olanı, yoklukla boğuşanı görmüyor.
Ta Afrika’nın içerisinde bile bu dengesizlik söz konusu!
Oxfam raporunda Afrika'nın zenginlerine değinildi. Rapora göre Afrika'da 6
kişinin serveti kıtanın yüzde 50'sinin toplam servetine eşittir. Kıyamet
kopmayacak da ne olacak?!
Bu denli mal toplayanlar varken, oralara giden yardım
kuruluşları çalışanlarının elindeki su dolu pet şişelerine insanların adeta
saldırıyor olmaları, normal bir durum değildir!
Bu zalim sistem zengini zengin, fakiri perişan etti.
Dünyadaki bu aşırı dengesizlik Allah korusun büyük savaşların da müsebbibi
olacak gibi! Biri hep sömürüp semirecek, diğeri açlık ve susuzluktan
kıvranacak! Ve bu hal böyle devam edecek, öylemi?! Hayır, edemeyecek!
Bu dünyanın selameti için dahi olsa insanlığın aklını başına
toplaması gerekmez mi? İdlib’deki çadır kamplarından gelen yeni görüntüler
yürekleri sızlattı. Dünyanın zengin kaynaklarına sahip Ortadoğu diye tabir
edilen İslam ülkesinde/ülkelerinde çocuklar, kadınlar, yaşlılar çaputlardan
çadırlarda yağmur ve kar altında hayat mücadelesi verecek ve zenginlerin rahatı
bozulmadan düzen hep böyle devam edecek, öyle mi?! Hayır, edemeyecek!
Afganistan’da insanlar -diğer çocuklarını açlık pençesinden
kurtarsın diye- çocuklarından bir-ikisini kurban verircesine köle olarak
satacak ve dünya düzeni hep böyle devam edecek, öyle mi?! Hayır, edemeyecek!
Afganlar, kendi topraklarını ABD gibi bir ahtapottan hem de
çatışmasız bir yöntemle kurtardıkları halde aylardır çektikleri sıkıntıyı,
yokluk ve yoksulluğu, Müslüman komşularıyla ve diğer İslam ülkeleriyle
paylaştıkları halde, kayda değer bir cevap alamayacak ve bu duyarsızlık böyle
devam ederek insanlık hep mutlu olacak, öyle mi?! Hayır, olamayacak!
Halkımız aç diyorlar, bizimle ticaret yapın diyorlar,
kardeşiz diyorlar, gelin konuşalım diyorlar, gelin anlaşalım diyorlar, diyorlar
da diyorlar! Ama hiç kimse oralı olmuyor, duymuyor, duymak istemiyor! Dünya bu
sitemli çağrılara kulak kapatacak ve bu vurdumduymazlık hep böyle de devam
edecek, öyle mi?! Hayır, edemeyecek!
0 yorum