BELEDİYE VE DEDAŞ BİRLİKTE BATMAN’I BATIRIYORLAR

                Ne yazık ki Batman’ın ne Belediye’den yana ne de DEDAŞ’tan yana bir türlü şansı olmadı. Yazın tozlara bulanırız, kışın çamura batarız, adeta göl manzaralı yollarda yürürüz.

                Çukur ve tümseklerle dolu yollarda arabalarımızı heder ederiz de, sesimiz çıkmaz, her şeyi sineye çekeriz. Trafik çilesini hergün doyasıya yaşarız, kızarız ama nafile, sesimizi sadece biz duyarız. Kaldırımlarda ite kaka yürürüz de kaldırımları işgal edenlere ve onlara ses çıkarmayanlara bir laf etmeyiz. Bu nasıl bir duyarsızlık ve nasıl tepkisizlik anlamak gerçekten zor.

                Halka değer vermek bu ise, batsın halkçılığınız. Bu nasıl bir halka değer verme anlayışı. Yoksa sizin halka hizmet diye bir derdiniz yok muydu? Doğru ya biz de öyle sanmıştık, yanılmışız. Ne yapalım yüzde 70 oranında oy almışken belki biraz insafa gelir de halkı hatırlarsınız sanmıştık, ne kadar safmışız değil mi?

                Belediye’nin hayatı, halka zehir etmenin yanına bir de DEDAŞ’ın elektrik kesintileriyle birlikte sık sık yükselen ve alçalan voltajların neden olduğu yangınlar da artmaya başladı. Daha Cumartesi akşamı Karşıyaka Mahallesinde voltajın ani değişmesi sonucu bir ev kül oldu. Allaha şükür ki can kaybı olmadı, üç kişi zehirlendi, ev de tamamen yandı.

                Özelleştirme olunca daha profesyonel hizmet olur diye sevinmiştik. Boşuna sevinmişiz. Neredeyse elektriğin kesilmediği gün yok. Sabahleyin kalktığımızda elektriğin kesik olması artık sürpriz değil. Alıştık artık, akşamları karanlık caddelerden geçerek eve gitmeye.  Asansörler çalışmadığı için, merdivenleri ayakla inip çıkmaya.

                Bir de DEDAŞ’ın caddelerin ortasındaki direkleri yok mu. Birer  şaheser gibi duruyorlar. Bir gün, iki gün değil aylar geçiyor, bu direkler bir türlü olması gereken yere alınmıyor. Bu ne saygısızlık demeden insan geçemiyor. Plansızlığın ve vizyonsuzluğun zirvesi. Bu nasıl hizmetse anlayamadım gerçekten. Hiç mi bir etkili ve yetkili bunları görmez, bu caddelerden geçmez, ve bu direkler hala ne diye yolun ortasında diye hesap sormaz.

                Batman sahipsiz kent diyorlardı da inanmıyordum, ya da inanmak istemiyordum. Ama gün geçtikçe bu sanki daha da belirginleşiyor ve haykırıyor yüzümüze:” Ey sahiplerim neredesiniz. Yok mu beni bu tozlu, kirli, çamurlu, çukurlu ve bol ortası direkli yollarda kurtaracak. Yok mu bu trafiği düzene sokacak bir Allah’ın merhametli kulu, yok mu yeni yolları açarak dakikalarca trafikte beklemeye son verecek bir babayiğit”

                Siz biliyorsanız söyleyin Allah aşkına. Ey Belediyenin Eş Başkanları, birim müdürleri. Siz gerçekten bu şehri geziyor musunuz? Ey DEDAŞ’ın yetkilileri sizler de yolların ortasında kalmış elektrik direklerini görmüyor musunuz? Yoksa siz bu şehirde yaşamıyor musunuz? Sizin işe gittiğiniz saatlerde trafik çok mu rahat?

                Ya vizyon projenin tükenişine ne diyeceksiniz? Araba kuyrukları artık kilometreyi bulacak bu gidişle. Gelin siz orta refüjleri en kısa zamanda kaldırın ve yolları genişletin. Zaten ortada ne yeşillik kaldı, ne de çimen. Yol boyu karşıdan karşıya geçmek için yüksek atlama yaparak araçların arasından geçmeye çalışan insanlarla karşılaşıyoruz. Bu ne rezalet. Ya araya engel bırakın kimse geçmesin, ya da daha fazla geçiş yeri açın ki insanlar cambazlık yapmaktan vazgeçsin. Karşıdan karşıya geçmek isteyen yaşlılar, bayanlar ve çocuklar hatırına Batmanlıları bu eziyetten kurtarın. Vazgeçtik vizyondan, misyondan, adam gibi yollarımız olsun başka bir şey istemiyoruz.

                Ne yazık ki hep birlikte bir şehrin tükenişine tanıklık ediyoruz. Birileri bizimle adeta dalga geçiyor. Sizin temiz ve modern şehirlerde yaşamaya hakkınız yok diye haykırıyor. Elektrik sizin için lüks diye de DEDAŞ’ bizlere ışık tutuyor, ne yapalım ikisini de tebrik ederim.