PARALEL CHARLILER

                Müslümanların adeta fetret dönemini yaşadığı günümüzde, her gün İslami değerlere saldırılara bir yenisi daha eklenmektedir.

                Bunu alışkanlık haline getiren Charlie Hebdo gibi dergiler ise bu gibi saldırıları adeta periyodik olarak yapmaya başladılar. Bunlara yerli Charli’ler ve paralel medyanın alçakça yayınları da eklendi. İslam topraklarını tarumar edip Müslüman kanı akıtmayı hayatlarının idamesi için elzem görenler, Müslümanları terörist gösterip sonra da onları yok etmeye çalışmaktadırlar.

                Terörü devlet politikası haline getirerek Müslümanları katledenler, işin ucu yine kendilerinin düzmece senaryolarıyla kendilerine dokununca ortalığı ayağa kaldırmaktadırlar. Bunca yıldır İslam topraklarında milyonlarca insanı katledenler, on iki kişinin öldürülmesini bahane ederek Müslüman avına çıkmaktadırlar.

                Son olaylar göstermektedir ki, İslam topraklarını kana bulamak isteyenler farklı isimlerle İslami terminolojiyi kullanarak değişik yapılanmaları kullanmaktadırlar. Yani İslamı ve Müslümanları yine İslami görünümlü kişiler ve örgütler vasıtasıyla karalamaktadırlar.

                Ve içimizde bunlara çanak tutan yerli işbirlikçiler bu olaylardan neredeyse Türkiye’yi ve Türkiye’li Müslümanları sorumlu tutacaklar. Yıllardır Müslümanların inançlarını istismar edip, basın-yayın, okul, dershane, yurt gibi yatırımlarla büyüyen birtakım yapılar, Peygamberimiz(SAV)’ e dil uzatan kafirlerle işbirliğine gidecek kadar düşmektedirler. Hani siz Peygamberi anlatan kitaplarla yarışmalar düzenlemiştiniz, hani sizin Ulunuz rüyasında Peygamberimizi görmüş de bu ülkeyi sizlere emanet etmişti, hani siz Peygamberi bile çirkin emellerinize alet ederek twitleri ikiye katlamıştınız. Bu mu sizin Peygamber (SAV) sevginiz. Yazıklar olsun. Siz yaşadığınız ülkedeki Müslümanlara ihanet ettiniz, onu anladık, çünkü herkesi kendiniz gibi menfaatperest sanmıştınız. Ama Alemlerin Efendisine hakareti nasıl içinize sindirebiliyorsunuz? Nasıl olayları fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirebiliyorsunuz?

                Hani siz Müslümanlar haklarını aramak için en ufak bir protesto yaptıklarında onları provokatör olmakla suçluyordunuz ya, işte şimdi sizin yaptığınızı provokatörlüğün daniskası değil mi? Sahi dinler arası diyalog diye bir safsatanız vardı. Bundan anladığınız Müslümanlara hakarete ses çıkarmamak mıydı? Ellerini öptüğünüz Papa bile sizden daha insaflı çıktı.

                Kim ne yaparsa yapsın, hangi karanlık güçler devreye girerse girsin, İslamın yükselişini kimse engelleyemeyecek. Bütün bu olaylar Müslümanın Müslümandan başka bir dostunun olmadığını bize göstermektedir. Ortadoğu toprakları, Avrupalıların ve Amerikalıların hakimiyet elde etme alanına dönüştüğü bu ortamda Müslümanların Kuran ve Sünnetin rehberliğinde bir araya gelmeleri ve düşmanlara karşı bir olmaları gerekmektedir.

Umarım bu olaylar aklımızı başımıza almamıza vesile olarak uyanmamıza ve dış düşmanlar kadar yerli işbirlikçileri de tanıyıp tedbir almamıza vesile olur.