0

 

Tarih derslerle dolu bir kitaptır. Hiristiyan dünyası 15. Yüzyılda birbirlerini yok edecek savaşlara giriştiler. İngiltere ve Fransa arasında 116 yıl süren Yüzyıl savaşları sonucunda Fransızlar İngiliz güçlerini yenebilmiştir. Akabinde, İngiltere içinde 30 yıl süren Çifte Gül Savaşları adı verilen iç savaş çıkmıştır.  18. Yüzyıl Avrupa’sında yine miliyetçilik akımlarının etkisiyle ihtilaller olmuş, Avrupa’ya anarşi ve kaos hakim olmuştur. 1789 Fransız İhtilali ile Monarşiye karşı Cumhuriyet eksenli yeni yönetimler oluşmuştur. 19. ve 20. Yüzyıllarda Avrupa’sında gerçekleşen sanayi hamleleri ile birlikte bu devletler pazar ve hammadde bulmak için başka ülkelerin topraklarına göz dikmişler. Bu ihtirasları nedeniyle Birinci Dünya harbinin doğmasına sebep olmuşlar ve koca Osmanlı imparatorluğunu parçalamışlardır. Osmanlının parçalanması Dünya güç dengesinin Müslümanların aleyhine tesis edilmesine neden olmuştur. Artık islamın haçlı dünyası karşısında müdafaasını yapacak bir güç merkezi kalmamıştır. Küçük parçalara ayrılan İslam devletleri arasına suni ve alt yapısı olmayan sorunlar icat edilerek, on yıllarca birbirleriyle uğraşmaları ve sürekli güçsüz ve zayıf bırakılmaları sağlanmıştır.  Arap milliyetçiliğini körükleyerek Türk Milliyetçiliğine karşı cephe oluşturdular Diğer yandan Fars milliyetçiliği üzerinden ayrı bir ağırlık merkezi oluşturdular. Bu projelerini büyük ustalıkla uyguladılar. Artık bir vücudun azaları gibi olan ve bu azalardan biri rahatsız olduğunda tüm vücudun rahatsız olacağı Müslümanlar birbirlerini kardeş olacakları yerde etnik temelli milliyetçilikleri üzerinden birbirlerine düşman oldular.

                Aynı batı Dünyası birbirlerine karşı da oldukça acımasızdır. İkinci Dünya Savaşının çıkış noktası da bazı devletlerin Dünyada tek otoriter güç olmak istemeleri nedeniyledir.   Müslümanlara acımayan, yakıp yok eden haçlı zulmü, kendi dindaşlarını da hiç acımadan yok edebilmiştir. İnsanlığın yüzkarası atom bombası bu savaşta Japonlara karşı kullanılmıştır.60 milyon insanın bu savaşta öldüğü söylenir. İlginç olan İkinci Dünya savaşından sonra birbirlerini iyice hırpalayan ve savaşlardan yorgun düşen Haçlı dünyası artık kendi aralarında savaşmamak üzere bir birliktelik oluştururlar.  Fransa’nın çağrısıyla Federal Almanya, Belçika, İtalya, Lüksemburg ve Hollanda 18 Nisan 1951’de Paris’te Avrupa Kömür Çelik Topluluğu adıyla bu birlikteliğin temelini atarlar. Sonrası malum şu anki Avrupa Birliği bu temel üzerine inşa edilmiştir.

               Sözün Kısası şu dünya denilen gezegenimizde zaman gösterdi ki haçlı dünyasının İslam dünyası için istediği tek bir iyi şey bile yoktur. Kendi dindaşlarına bile acımayan Haçlı Dünyası gittiği her yere kan ve gözyaşı götürmüştür.  Dünyayı bu zalim ve acımasız ruh hastalarından kurtarmak için müslümanların güç toplaması ve kendi ararlında çekişmeleri bırakmaları lazım. Şuan İslam coğrafyasında yaşanan karmaşa ve kaos yine batının eliyle bilinçli bir şekilde oluşturulmuş olup islamın bir daha tarih sahnesine çıkıp dirilişine engel olmak içindir.  Müslümanların bu zilletten kurtulmaları için ortak noktalarda buluşmaları gerekmektedir. İhtilaflı konuları bir kenara bırakmaları ve Allahın İpi etrafında kenetlenmeleri gerekmektedir. Akide olarak aynı kıble mensuplarının ortak hareket edecekleri büyük ortak paydalar dururken furu ve teferruatlara boğulup kalması Allah ve peygamberinin istediği bir davranış değildir. Mevlana gibi gönül kapılarımız  herkesi içine alabilmelidir. 

Büyük üstad şöyle demişti. ‘Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, Bizim dergahımız, umitsizlik dergahı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel’  Hazret kafire ve mecusiye bile gönül kapılarını kapatmazken, bizim özbeöz müslüman kardeşimizi farklı taifedendir diye düşman olarak görmemiz hangi kitaba sığar. Artık bundan böyle  birbirimizi dışlama lüksümüz kalmamıştır. Günahı ile sevabı ile, toplumun her ferdini kucaklamalıyız. Er kişiysek eğer, oturup hatalarını ona göstermeli, onu ikna ederek kazanmalıyız. Yoksa bölük pürçük olup kurda kuşa yem oluruz ki Allah muhafaza ağlayanımız bile olmaz.

Selam ve dua ile…                                                                      

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *