6 Şubat’ta aynı gün
içerisinde 7.6 ve 7.7 şiddetinde iki büyük deprem yaşandı. Ardından artçı
şoklar hiç durmadı. Şu ana kadar 7.200 artçı şok meydana geldi. Bu artçı şoklar
yaşanırken Hatay’da 6.4 şiddetinde bir deprem daha yaşandı. Şu ana kadar 42.310
kişi vefat etti. Bu sayı enkazlar kaldırıldıkça daha da yükseleceğe benziyor.
Allah vefat edenlerin cümlesine rahmet etsin. Ailelerine sabrı cemiller nasip
etsin.
Yaşanan depremlerin artçı
şoklarının bir yıla kadar devam edeceği söyleniyor. Bu artçı şoklar en fazla
meydana geldikleri yerlerdeki insanları etkilemektedir. Her an bir artçı şok
yaşanır korkusu yaşanmakta ve sürekli sarsıntılar, en ufak bir titremede deprem
oluyor hissi vermektedir.
Depremlerin meydana gelmesi
fay hattındaki kırılmalar, bu kırılmaların diğer kırılmaları tetiklemesi, gaz
sıkışması ve benzeri birçok sebebe bağlanabilir. Fakat sadece bilimsel
gerçekliklerle bunu açıklamak doğru değildir. Yerin, göğün ve arasındakilerin
sahibi vardır. O’ndan habersiz bir yaprak dahi kımıldamaz. Depremlerin
gerçekleşmesi de O’nun izninin dışında değildir. O’nun bilgisi ve izni
dahilinde gerçekleşmektedir. O, depremleri durduracak olan ve yerin altını
harekete geçirdiği gibi sekinete kavuşturacak olan da O’dur. Allah (c.c.) âyeti
kerimelerde şöyle buyuruyor:
“Allah’ın izni olmadan hiçbir
musibet başa gelmez. Kim Allah’a iman ederse Allah onun kalbini doğruya
yöneltir. Allah her şeyi bilmektedir. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur.
Müminler sadece O’na güvenip dayansınlar.” (Teğâbün, 64/11-13.)
Madem durduracak olan odur.
Öyleyse O’na yalvarmalı, O’na yönelmeli ve O’na güvenilmelidir. Depremlerin
durması da O’ndan istenmelidir.
Yağmur yağmadığı zaman yağmur
duasına çıkılır. Çünkü yağmuru Allah’tan başka yağdıracak yoktur. Fakat yağmur
aşırı yağıp felakete sebep olacağı zaman sahabe Allah’ın Rasûlü’ne (s.a.s.)
gelip: “Ey Allah’ın Rasûlü (s.a.s.)! Evlerimiz yağan yağmurdan harap olacak.
Dua etsen de yağmur dursa” demişlerdir. Allah’ın Rasûlü (s.a.s.) yağmurun
durması yönünde dua etmiştir.
Hz. Musa (a.s.) zamanında
meydana gelen deprem ile ilgili Allah (c.c.) Âraf sûresinde şöyle buyuruyor:
“Mûsâ tayin ettiğimiz vakitte
buluşmak üzere kavminden yetmiş adam seçti. Onları o müthiş deprem yakalayınca
Mûsâ dedi ki: “Ey rabbim! Dileseydin onları ve beni daha önce helâk ederdin.
İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk mı edeceksin? Bu iş,
senin imtihanından başka bir şey değildir; onunla dilediğini saptırır,
dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velîmizsin. Artık bizi bağışla ve
bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin. Bize bu dünyada da âhirette de
iyilik yaz! Şüphesiz biz sana yöneldik.” Allah buyurdu ki: Azabıma dilediğimi
uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır; ayrıca rahmetimi Allah korkusu
taşıyanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım.” (Âraf,
7/155-156)
Depremlerin durması için dua
etmek önemli olmakla beraber, yaşananlardan ibret almak, ders çıkarmak,
imanımızı kuvvetlendirip, en iyi şekilde Allah’a teslim olmak, tevbe etmek,
işlenen günahlardan vazgeçmek de önemlidir. Çünkü Allah (c.c.) yukarıdaki âyeti
kerimede rahmetimi Allah korkusu taşıyanlara, zekâtı verenlere ve ayetlerimize
inananlara yazacağım buyuruyor.
Allah bizleri, ehlimizi,
yurdumuzu ve memleketimizi her türlü, deprem, afat, bela ve musibetten korusun.
Yaşananlardan ders çıkarmayı ve daha çok ona yönelmeyi nasip etsin. Yere,
memleketimize, evlerimize ve bizlere sekinet versin. Amin.