Bugün acı bir hakikatle karşı karşıyayız;
gençliğin İslam’a ilgisizliği hakikati. Bazı gerçekler zehir gibi acı da gelse,
ucu gelip bize de dokunsa, yaramızı hoyratça deşip de kanatsa yine de onları
gündeme getirmek zorundayız. Çünkü bu öyle bir hastalık ki sebebi teşhis edilip
neşter vurulmazsa tüm vücuda sirayet eder, kangren olup vücudu imha eder.
Gençliğin İslam’a ilgisizliği araştırılıp tedbir alınmazsa yavrularımız,
çocuklarımız ateizm, nihilizm, deizm, hazcılık canavarlarına yem olmaktan
kurtulamayacaklar.
Gençlik neden İslam’a ilgisiz? Bunun
cevabı gayet açık; İslam adına ortaya çıkan Müslümanların ekseriyetinin kötü,
itici bir örneklik oluşturmaları… Batıda Hıristiyanlığın başına gelen musibetin
bir benzeri ne yazık ki bugün İslam’ın başına geliyor. Batıda Hıristiyanlık
adına ortaya çıkanlar, Hıristiyanlık adına konuşanlar o kadar kötü bir örneklik
oluşturdular ki gençlik ve diğer halk kesimleri Hıristiyanlığa sırtlarını
döndüler, ateizm ve dinsizlik canavarına sığındılar. Ne kadar ahlaki değer
varsa reddettiler. Laikliği Hıristiyanlığın yerine koydular. Allah’ı yok
saydılar. Böylece modern uygarlık denilen canavarın hayat bulmasının önünü
açtılar.
Günümüzün Türkiye’sinde ve belki de diğer
İslam ülkelerinde İslam adına ortaya çıkıp İslam kullanılarak sağlanan
avantajlarla bir yerlere gelen, güç ve otorite sahibi olan, zenginlik ve
sermayeye kavuşan birçok Müslüman ne yazık ki öyle kötü bir örneklik teşkil
ediyor ki gençliğin İslam’dan soğuyup ilgisizlik denizinde boğulmasına en büyük
neden teşkil ediyor…
Dünün İslamcılarından bazıları
kavuştukları nimet ve fırsatları kaçırmamak, sahip oldukları imtiyazları
kaybetmemek için harama ve günaha göz yumar oldular. İyiliği emredip kötülükten
men etmek ilkesini bıraktılar. Çıkarlarını, imtiyazlarını dinin buyruklarından
üstün tutar oldular. İslam’ın siyasi, sosyal, ekonomik taleplerini görmezden
gelerek dini sadece bazı ibadet ve kandillerden ibaret gibi algılar oldular.
Dindarların birçoğu imkânları olmasına
rağmen din dışı uygulamalara seslerini çıkarmıyorlar. Dinin en önemli
emirlerinden biri olan sosyal adaleti bırakın sağlamayı çıkarlarına aykırı
gördükleri için bu emirlere kendileri karşı çıkar oldular. Kapitalist ahlak
dindar görünümlü iş adamlarını adeta esir almış durumda. Hak, hukuk, emekçiye,
çalışana merhamet, hakkını verme ahmaklık olarak görülüyor artık.
İslam’ın ticari ahlakı, sosyal adalete
yönelik talepleri, insani ve ahlaki erdemler konusundaki hassasiyeti, özgürlüğe
olan düşkünlüğü bugünün Müslümanlarının çoğunun ilgi alanı dışında. Müslümanlar
ticari ahlak anlamında korkunç bir yozlaşma yaşıyorlar. Güven, yardımlaşma,
dürüstlük kalmadı.
Düzeni ve toplumu dönüştürmek amacıyla
ortaya çıkan Müslümanlar kendileri dönüştüler. İnandıkları gibi yaşamadıkları
için zamanla yaşadıkları gibi inanmaya başladılar. Dindarlık iddiasındaki
birçok Müslüman dine adeta savaş açan, dinin aile yapısını, ahlaki değerleri
imha amacındaki, Batıdan ithal birçok kanunun, izm’in, sözleşmenin, pratiğin
savunucusu kesildi.
Gençlik bütün bunları görüyor. Ve
bilgisizlik, bilinçsizlik duvarları onunla yüce İslam arasında aşılmaz duvarlar
ördüğü için Müslümanların tüm yanlışlarını İslam’a mal ediyor. İslam’ın böyle
olduğunu sanıyor. Amel ehli olmayan Müslümanların tebliğ ve irşat çalışmaları
da etkili olmuyor. Çünkü Müslümanlar kendileri söylediklerini yaşamıyorlar.
Müslümanlar toplumun dünyevileşmesinden
yakınıyor, öte taraftan kendileri dünyaya dört elle sarılıyor. Ahlaki
yozlaşmadan bahsediyor ama ailesine, çocuklarına bile gerekli terbiyeyi vermek
için zaman ayırmıyor.
Gençliğin İslam’a ilgisizliğinin en büyük
sebebi İslam adına ortaya çıkanların İslam’ı yaşamaması, İslam’ın değer ve
öğretilerini eksik öğrenip tanıtması, dünya sevgisini İslam’ın geleceğine
tercih etmesidir.
Biz Müslümanlar önce kendimizi
değiştireceğiz, İslam hayatımızda somut bir gerçeklik olacak, ondan sonra da
gençliğe işte İslam budur diyeceğiz. Yoksa gençliğin yaşanmayan bir İslam’a
ilgisini beklemek beyhudedir.
Büyük şehit Seyyid Kutub’un dediği gibi
İslam bir nazariyeler, teoriler yığını değildir. Yaşanmak için
gönderilmiş yüce bir nizamdır, hayatın tüm boyutlarını kapsayan mükemmel bir
yaşam tarzıdır. Bunu örnekliğimizle göstereceğiz ki gençlik İslam’ın değerini
bilsin, öneminin farkına varsın.