Çoğumuzun evinde sebebini bilemediğimiz
bir huzursuzluk, sıkıntı ve karmaşa var. Gözle görülen ciddi sorunlarımız
olmamasına rağmen eşler olarak çoğu defa birbirimize karşı sıkıntılıyız.
Muhabbet yok, sevgi zayıf, anlayış kıt, tahammül desen hak getire. Yine
çocuklarımızla aramızda çoğu defa iletişim kopukluğu var. Çocuklarımızı terbiye
konusunda büyük sıkıntı yaşıyoruz. Sürekli çocuklarımızın yaramazlığından, söz
dinlememesinden, itaatsizliklerinden bahsedip duruyoruz.
Velhasıl hepimizin ortak derdi bu. Bu
sıkıntının nedeni Peygamberimizin emir ve tavsiyelerinde gizli aslında…
Peygamberimiz, evlerinizi kabirlere çevirmeyin diyor. Yüksek sesle Kur’an
okuyup dinleyerek, namaz kılarak, dua ederek, İslami sohbetler yaparak evinizi şeytan
ve dostlarının tahakkümünden kurtarın diyor.
Peki, evlerimiz öyle mi? Gece gündüz
televizyonlar açık. Televizyon kanallarında oynatılan diziler, programlar,
filmler sürekli İslam dışı bir ahlaka, İslam dışı bir yaşantıya özendiriyor.
Yine bizler, çocuklarımız akıllı cep telefonlarıyla meşgulüz hep. Telefonların
bizlere neyi sunduğu malum… Yani evlerimiz ne yazık ki şeytan ve dostlarının
egemenliği altında. Sürekli vesvese, günah, isyan pompalanıyor.
Sonra da neden huzursuzluk var, neden
mutlu bir aile ortamı yok diye yakınıyoruz. Evlerimizi birer gaflet
kabristanına çevirmişiz de haberimiz yok. Hâlbuki Peygamber-i Ekrem’in
tavsiyelerine kulak verseydik bunlar mı olurdu. Mesela
Peygamberimiz ‘Evlerinizi kabirlere çevirmeyiniz! Muhakkak şeytan, içinde Bakara
Suresi okunan evden kaçar!’ (Müslim 780/212, Tirmizi 3036) diyor. Kaçımızın
evinde Bakara süresi sesli okunuyor. Kaçımız Peygamberin bu tavsiyesine
uyuyoruz.
Geçenlerde bir yerde bizzat yaşanmış bir
olayı okudum. Eşiyle boşanmanın eşiğine gelmiş bir adam bunu anlatıyor: “
Altı yıllık evliydim. İki çocuğumuz vardı. Ben eşimi seviyordum. Aramızda ciddi
bir sıkıntı yoktu. Ama eşim sürekli benden uzak durmaya çalışıyor, benim
varlığımdan huzursuz oluyor, beni sevemiyordu. Bu sıkıntı uzun sürdü. Huzurumuz
kalmamıştı. Bir gün hiçbir sebep yokken boşanmak istediğini söyledi.
Nedenini sorunca, bilmediğini söyledi. Sebebini bilmediği bir soğukluk
yaşıyordu bana karşı. Boşanma isteğini kabul etmek zorunda kaldım. Eşim
babasının evine gitti. Oradan boşanma işlemlerini takip edecekti. Çok üzgündüm.
Peygamberimizin, Bakara Süresinin okunduğu evden şeytan kaçar hadisini
hatırladım. Ümitli değildim ama denemeye karar verdim. Üç gün boyunca Bakara
Süresini seslice okudum. Üçüncü günün sonunda eşim aradı beni. Telefondaki sesi
çok üzgün ve mahcuptu. Bana karşı duygularının tamamıyla olumlu yönde
değiştiğini, boşanmaktan vazgeçtiğini, kabul ederse hemen eve döneceğini
söylüyordu. Bakara suresinin sayesinde yuvam yıkılmaktan kurtulmuştu”
Evet, bir evde sürekli haram görüntüler
izleniyorsa, sık sık klipler, çirkin sözlü müzikler dinleniyorsa, o evde
Allah’a secde edilmiyor, Allah’ın zikri geçmiyorsa, Kur’an tozlu raflarda
kalmışsa, o evi şeytanlar mesken tutmaz mı? Bir evde huzursuzluk varsa,
çocuklar çok hırçınsa lütfen kapatın o çirkin kanalları. Klipleri, müzikleri
kapatın. Evinize huzur veren bir şeyler yapın. Namaz kılın, Allah’ı sık sık
zikredin. Sesli Kur’an dinleyin. Allah’a sığının. Bari bu ay bunu yapın. Kur’an
ayı Ramazanda bari evlerinizi dirilerin kabri olmaktan kurtarın.