Türkiye
halkına büyük acılar ve yokluklar yaşatan deprem felaketi bir kez daha bu
halkın en büyük dost ve yardımcılarından birinin bu camia olduğunu, bu camianın
asla bu halkın acı ve mahrumiyetlerine kayıtsız kalmayacağını ispatladı.
İslami camia depremin ilk gününden itibaren tüm imkân ve insan kaynaklarını
seferber ederek depremzede kardeşlerinin yardımına koştu. Devletin günler sonra
gelebildiği ilçelere, köylere o daha ilk günlerde ulaştı ve yaraları sarmaya
çalıştı.
İslami camia partisiyle, yardım kuruluşlarıyla, diğer teşkilatlarıyla gecesini
gündüzüne katarak deprem bölgesine koştu. Özellikle Umut Kervanı adlı yardım
vakfının aracılığıyla tüm ülkede büyük yardım kampanyalarını başlattı. Onlarca
tır yardım malzemesini depremzedelere ulaştırdı. Deprem bölgesinde aş evleri
açtı. On binlerce depremzede kardeşine günde üç öğün yemek vermeye başladı.
Yine deprem bölgelerinden gelip daha güvenli şehirlere sığınan depremzedelere
ulaşarak onları sahiplendi. Barınak, yiyecek, giyecek konusunda destek oldu.
İslami camia âlimleri, aydınları ve siyasetçileri ile de depremin ilk gününden
beri deprem bölgesinden ayrılmadı. Halka manevi anlamda da destek oldu, talep
ve sorunlarının sözcülüğünü yaptı.
Büyük deprem felaketinin yarattığı ilk duygu dalgasının yavaş yavaş yatışması
sonrası birçok kesim deprem bölgesinden ayrıldı. Yardımlarda ciddi bir azalma
görüldü. Özellikle siyasiler deprem ve depremzedeleri ikinci plana iterek seçim
sürecine odaklandılar. Depremzedeler birçok kesimin gündeminden çıkmaya
başladı.
Ama İslami camia, HÜDA PAR camiası, Peygamber Sevdalıları; acıları,
mağduriyetleri devam eden depremzede kardeşlerini unutmadı ve hala gündeminin
ön sıralarında tutuyor. Hala deprem bölgesinden ayrılmayan İslami camia tüm
olumsuz koşullara ve imkân kısıtlılığına rağmen yaraları sarmaya devam ediyor.
Depremzede kardeşlerini terk etmeyeceklerini söyleyen bu camianın fertleri;
işlerini, güçlerini, sıcak yataklarını bırakarak deprem bölgesine koşmayı
sürdürüyorlar.
İslami camianın bu halk dostu tavrı, bu fedakârlık ve gayreti depremzedelerde
büyük bir hayranlık uyandırmış durumda. İslami camianın varlığının acılarını
bir nebze de olsa unutturduğunu, yalnızlık ve kimsesizlik korkusunu azalttığını
söylüyorlar. Birçok depremzede umudunu bu camiaya bağlamış durumda…
Kısacası tüm olumsuz algı, yok sayma, görmezden gelme, iftira ve ötekileştirme
kampanyalarına rağmen İslami camia halkın kara gün dostu olduğunu, her zaman
halkın yanında durduğunu, halkın maslahat, mutluluk ve güvenliğini her şeyin
üstünde tuttuğunu, halkın iman ve dininin koruyucu ve savunucusu olduğunu,
halkın hem dünyasını hem de ahiretini mamur etmek için çırpındığını bu deprem
musibeti anında da tekrar ispatladı.
DEPREMZEDELRE DOST BİR CAMİA
Yılmaz Aydin
Yorumlar